Sezon başlamadan önce tüm takımlara şans dilerken, hakemlerimiz içinse iki üç katı daha fazla şans yanında olsun demiştim. Ancak takımlarımız bu sene formda ve istekli bir grafik çizerken hakemlerimiz ise ne yazık ki her hafta biraz daha çöküşün içine giriyorlar. Bu çöküşü bu hakem şu hakem diyerek ayırmak olmaz genel olarak hepsi birbirinden kötü. Yâda kime iyi desek bir hafta geçmeden skandal kararlara imza atabiliyor. Abartısız söylüyorum her hafta konuşulan tek unsur hakemler. Deniz Ateş Bitnel ile başlayan düşüş, Deniz Çoban'ın milyonlar önünde gelen itirafıyla birlikte aslında hakemlerin iyi bir ruh hali içinde olmadığını bize göstermişti. Aslında bu kötü ruh halinin kaynağı hakemliğe ilk adım attığın andan itibaren başlamakta, zaman geçtikçe de hakemlerimiz ile bütünleşmekte. Nedeni ise bilinçsizce inşa edilen İl Hakem Kurulları. Eski bir hakem olarak bu kurulların nasıl bir yanlışlık içinde yönetildiğini size uzun uzun ilerleyen yazılarımda anlatacağım ama öncelik olarak bu haftaya dönmek istiyorum!

İlk yarının son maçları cumartesi günü oynanan Adanaspor-Başakşehir, Beşiktaş-Gaziantep maçlarıyla birlikte başladı. Süre gelen hakem hatalarından dolayı bu hafta ki maçları fazlasıyla önemsediğim için yakından izleme imkânım oldu. İlk olarak Adanaspor-Başakşehir maçına bakarsak gerçekten kıran kırana bir maç olduğunu söyleyebilirim. Maçın içinde herkesin yakından takip ettiği,  en önemli olan Hüseyin Göçek'in iptal ettiği gol pozisyonu. 72. Dakikada Mossoro belki de takımını 3 puana taşıyacak golü atmıştı ama çok konuşulacak bir karara hakem triosu imza attı. Maçın ikinci yardımcı hakemi Erkan Akbulut önce ok gibi orta sahaya koşarak golü Hüseyin Göçek ile birlikte verdi. Daha sonra Adanaspor'lu futbolcuların yoğun itirazı altında birkaç dakika geçtikten sonra Hüseyin Göçek yardımcısının yanına giderek golü iptal etti. Oysaki gol kararı doğru bir karardı. Burada benim merak ettiğim olay yardımcı hakemin golü vermesi ardından Göçek'le konuşarak tekrardan iptal etmesi. Ya kararın arkasında dur yâda hiç böyle bir olayın içine girmeden tereddüt ettiysen kaldır bayrağını ofsayt de. Çok konuşulan bu pozisyon bence sezon başında ki eğitimlerde ders olarak verilmeli. Pozisyon dersi olarak değil, hakem işbirliksizliği dersi olarak verilmeli.
Genel olarak nefes kesen bir maç olan Adanaspor-Başakşehir maçının ardından inşallah bu hafta sonu böyle bariz hakem hataları olmaz diyerek Beşiktaş-Gaziantep maçını izlemeye devam ettim. Serkan Çınar son haftalarda belki de en çok eleştirilen hakemlerimizden birisi. Geçtiğimiz yıllara baktığımız zaman karnesinde birçok eksi bulunduran Çınar, maalesef hakem yetiştiremememizin vermiş olduğu eksiklikten dolayı üst klasmanda kalan bir hakem. Neyse maçın genelinde dengeli bir oyun oynatma arzusu içerisinde olan Serkan Çınar 78. Dakikada Aboubakar ile Barış'ın kafa topu mücadelesine penaltı verdi. Ben bu karara fazla itirazda bulunmam ama maçın genelinde dengeli bir oyun oynatma arzusu içerisindeysen buna benzer birçok pozisyona devam kararı verdiysen buna da devam diyeceksin. Bu benim şahsi fikrim ama neden penaltı verdin diye de ekstradan sözler söylemek gereksiz olur. Bence bu pozisyon için en büyük cevabı ise Oğuzhan'ın penaltıyı kaçırmış olması verdi diyebilirim. Yine maçın son dakikalarında yaşanan Rajtoral ve Beck mücadelesinde penaltı itirazları yükselirken bence bu pozisyon beş kere penaltıydı. Rajtoral topu kaybettiği anda yaptığı müdahalenin izahı yok penaltı gibi penaltı. Serkan Çınar her hafta olduğu gibi bu haftada yine bekleneni veremedi.

Pazar gününü ise tamamıyla futbola ayırarak tüm maçları izledik. Pazar günü bizim için biraz daha önemli zira Akhisar-Konyaspor maçı bizler için hepsinden daha fazla önem arz etmekte. Ancak hepsinden önce Pazar gününün açılış maçı olan ÇaykurRize-Osmanlıspor maçını da yakından takip ettim. Maçın başından sonuna kadar keyifli başa baş bir mücadele olarak gözlemlediğim maçta yine maalesef skandal bir karar vardı. Maçın hakemi Cüneyt Çakır yan topta kimsenin anlamadığı bir el pozisyonu göstererek evlere şenlik bir penaltı verdi. Osmanlıspor kalecisi Karcemarskas'ın eline çarpan topu bir başka oyuncunun eline çarptı olarak değerlendiren Çakır, yardımcı hakem Bahattin Duran ile birlikte bence büyük bir skandala imza attı. Zira her platformda Cüneyt Çakır'dan başkası önemli maçları yönetemez havası veren MHK bu pozisyona ne diyecek merak ediyorum. Bir başka merakımda Cüneyt Çakır'ın bu pozisyonu izlerken vereceği tepki. Tabi ki tüm suçu Çakır'a atmakta yanlış olur. Burada Bahattin Duran'ın da karara etkisi fazlaca var.

Gelelim Akhisar-Konyaspor maçına. Maçın hakemi üst klasman hakemlerimizden Ümit Öztürk yaklaşık 10 gün önce kupa maçında yine Konyaspor'un maçını yönetmişti. Bu nedenle hem gözümüze hem de Konyaspor takımına yabancı bir hakem değil. Ancak bir türlü kendi formunun üzerine çıkıp bende buradayım diyemedi. Maçın ilk 45 dakikasında özellikle hava topları mücadelesinde dengeli düdükler çalan Öztürk, her iki tarafa gösterdiği sarı kartlarda da isabetli kararlar verdi. Zeminin de sert olması belki iki takımın oyuncularının temkinli oynamasına sebep oldu. İkinci yarıda da dengeli düdükler çalan Ümit Öztürk özlediğimiz hakem performansına imza attı diyebiliriz. Verdiği her kararın ardından kendinden emin olan Öztürk, belki önümüzde ki sezon daha verimli olabilir. Tabi burada Konyasporlu ve Akhisarlı futbolcuları da tebrik etmek lazım maç boyunca centilmence mücadele ettiler. Bu durumu Ricardo Vaz Te attığı golden sonra bozsa da Öztürk'ün gösterdiği sarı kartta yerinde bir karar oldu.

Velhasıl sezonun ilk yarısının sonuna daha birkaç maç olmasına rağmen ilk yarı boyunca en çok konuştuğumuz en başta dediğim gibi yine hakemlerimiz oldu. Her hafta maçların önüne geçen hakemlerimiz takımların olduğu kadar taraftarlarında gözünde hiç iyi bir itibarda değil. Bunun en büyük örneğini geçtiğimiz hafta içi oynanan Şehitlere Saygı maçında gördük. Tüm taraftarlar renkleri ayırt etmeksizin bütün futbolcuları ayakta alkışladı ama hakemlerin sunumu yapılırken Cüneyt Çakır ve ekibinin almış olduğu tepki her şeyin özeti. Tabi ki bunu tasvip etmiyorum ama maalesef hakemlerimiz her geçen hafta kendilerine tüm renkleri düşman etmekte. Hep hakemler mi suçlu diyebilirsiniz belki ama ne yalan söyleyelim sezonun ilk yarısında yaşanan tüm olaylarda hakemlerimiz başından sonuna kadar suçlu. Kulüpler Birliği ve Başakşehir'in başkanı Göksel Gümüşdağ'ın Adanaspor maçından sonra videolu hakem uygulaması çağrısını da bu bağlamda yerinde buluyorum. Hakem hataları futbolun içinde her zaman vardır demiştik ama eğer bu şekilde devam edecekse bu hakem hataları baya bir baş ağrıtacağa benziyor. Büyük paraların döndüğü ligimizde futbolcular gibi hakemlerimizde elde ettikleri gelirlerin hakkını pratik zekâlarıyla vermek zorunda. Umarım ligimizin ikinci yarısında hakemlerin değil futbolun konuşulacağı bir ortam olur.