Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın açıkladığı üniversiteye girişteki yeni sınav sistemi, özellikle öğrencilerin kafasını karıştırmış durumda. Öğrenciler "Şimdi ne olacak? Yeni Sistem daha mı iyi? Çalışma düzenimiz değişecek mi?" gibi  sorulara cevap arıyor. Uzman Eğitimci-Yazar Mehmet Alper Yolcu, üniversiteye girişteki yeni sınav sistemini değerlendirdi. 

"Öncelikle, hem üniversite sınavı hem de değişecek olan TEOG’un tüm öğrenci, öğretmen, veli gibi tüm paydaşlarına hayırlar getirmesini temenni ediyorum" diyen Uzman Eğitimci-Yazar Mehmet Alper Yolcu, "Değişmeyen tek şey değişimdir sözünü birçoğunuz bilirsiniz. Yenilikleri takip etmek ve eğitim-öğretim sistemimizi muasır medeniyet seviyesine çıkartabilmek için MEB bünyesinde değişikliklere ihtiyaç olduğu görülmektedir. 

Son dönemlerde olumlu değişiklikler görülüyor. Müfredat değişiklikleri gibi. Eksikleri olmasına rağmen bence genel hatlarıyla olumlu değişimler var. Sınav sistemlerine gelince, değişikliklere alıştık.  Sınavla ilgili açıklamaları günlerdir bekliyorduk. Kılavuzun ocak ayına kalmaması gerektiğini belirtiyorduk. Nihayet Sayın YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’tan açıklama geldi. Kılavuz ise Kasım ayı içerisinde yayımlanacak" dedi. 

YENİ SINAV SİSTEMİYLE NELER DEĞİŞTİ?

"2010 yılından itibaren uygulanan YGS-LYS sistemi yerine TYS-AS geldi. Temel Yeterlilik Sınavı kabaca YGS'nin yerine geçti. Alan Sınavı ise LYS'nin yerine geçti" diyen Yolcu, şunları kaydetti: "Temel Yeterlilik Testi öz olarak; okuma, yorumlama, çözümleme şeklinde olacak. Bu bariz olarak görülüyor. Özellikle yurtdışı sınavları da baz alınarak, Temel düzeyde matematik ve Türkçe bilgisinin ölçülmesine önem verilmiş. Temel matematik ve temel Türkçe testlerinde 40’ar soru olacak ve sınavda aday 200 puanı geçtiyse 2 yıl süreyle puanı geçerli olacak." 

YENİ SİSTEM ÖĞRENCİLERİN LEHİNE Mİ?

Yolcu, yeni sistemde tek hafta sonunda adayların tüm sınavlara girmiş olacağını belirterek, "Cumartesi sabah ilk oturuma tüm adayların girmesi zorunlu. Öğleden sonraki alan sınavına ise kendi istedikleri alandan sınava girecekler. Pazar günü sabahki sınav ise yabancı dil sınavı olacak. Burada benim önerim şudur! Yabancı dil sınavına giren öğrenci sayısı alan sınavına giren öğrenci sayısından oldukça düşüktür. Ayrıca yabancı dil sınavına girecek öğrenciler eski sistemde de öğleden sonra sınava giriyorlardı. Yani, cumartesi sabahki oturumdan sonra cumartesi öğleden sonra alan sınavının yapılması yerine bu sınavın pazar günü sabah yapılması, dil sınavının da cumartesi öğleden sonraya alınması öğrenciler için daha faydalı olacaktır. Cumartesi sabah 80 soru çözdükten sonra alan sınavına girmek öğrencileri ciddi şekilde yoracaktır. Belirttiğim gibi, cumartesi sabahki sınava herkes girmek zorunda, cumartesi öğleden sonra dil sınavı hariç tüm öğrenciler girecek. Buradaki önerimiz pazar günü yapılacak dil sınavı ile cumartesi öğleden sonra yapılacak alan sınavları ile yer değiştirilmesi daha uygun olacaktır. Eski sistemde YGS'nin yeni sistemde Temel Yeterlilik Sınavının Mart'ta yapılmıyor olması bizim de desteklediğimiz bir şey ancak şuan ki sistemde sabah sınavından sonra diyelim ki sınav kötü geçti, hemen belki 1-2 saat sonra alan sınavına girecek. Yani moral motivasyon olarak çok kısa bir sürede olduğu için öğrenci için olumsuzluklar getirebilir" değerlendirmesinde bulundu. 

YENİ SİSTEMİN SIKINTISI!

Yeni sistemin sıkıntısından da bahseden Yolcu, "Değişiklik yapmaya karar verdikten sonra hemen o yıl uygulanması olumsuzluklar oluşturuyor. Örneğin bu yıl 322 bin boş kontenjan kaldı. Sınav sisteminin bu yıl değişeceğini bilselerdi bu kadar boş kontenjan kalmazdı. Aynı durum yıllardır yapılıyor. 28 şubat döneminde de aynısı olmuştu ve sonraki yıllardaki değişimlerde de maalesef. Değişiklikler elbette olacaktır ancak bunu sürece yaymak gerekiyor. Örneğin yeni sınav sistemi şudur ve bu yıl lise 1'e başlayan öğrenciler 4 yıl sonra bu sistemle sınava girecekler demek daha uygun. Öğrenci sınav sonucu alıyordu benim ilgili puanım/sıram hangisi diyordu. 18 puan türü vardı. Evet kafa karışıklığı olabiliyordu. Yeni sistemde 5 ana puan türü olacak sadece ancak bizim önerimiz bu 5 alanın da kendi içinde Kasım ayında yayınlanacak kılavuzda detaylandırılacağını düşünüyorum ve detaylandırılmalıdır. Bir diğer sıkıntılı durum da tercih döneminde çıkacak. Neden? Normalde tercih döneminde bir önceki yılın taban sıralamalarına bakılarak tercihler yapılırdı. 2018 tercih döneminde bu veriler olmayacak ancak öğrencilerimiz hiç merak etmesin! Bizler tercih döneminde yıllarca bu bilinmezliklerle karşılaştık ve tercihleri yaptık. Dönüşüm ve tahmini sıralamalar çalışmalarımızla ortaya konulacaktır. Öğrenciler şimdiden tercih dönemini düşünmesinler. Bu işin en sonraki noktası" diye konuştu. 

SINAV SİSTEMİ BU KADAR YALIN OLMAMALIYDI!

"Sayısalcı öğrenci isterse sözel sınavına girebilecek, eşit ağırlıkçı öğrenci de sayısal sınavına girebilecek. Aynı şey sözel öğrenciler için de geçerli, sosyal sınavının yanında matematik sınavına da girerek eşit ağırlık puanlarını alabilirler" diyen Yolcu, şunları kaydetti: "Yeni sistemde sabahki sınav yine temel düzeyde Türkçe ve matematik sınavı olacak. Bir anlamda YGS'deki Türkçe ve matematik gibi. Cumartesi sabahki oturum ile yine açıköğretim, önlisans gibi yükseköğretim kurumlarına yerleşebileceklerdir. Elbette 150 puan barajını aşması durumunda. Sınav yorum ağırlıklı olacak. Sabahki oturumda. Türkçe ve matematik yüzde 50 olarak katkı sağlayacak. 2006-2009 yılları arasında uygulanan sınav sistemine benzer bir sistem olmakla birlikte yeni sınav sisteminde zaman bakımından öğrenciler daha rahat olacaklar. YÖK'ün açıklamasına göre; OBP ile ilgili olarak bir değişikliğe gidilmemiştir.

Örneğin hukuk fakültesine gitmek isteyen öğrenci hangi derslere ağırlık vermelidir? Edebiyat, coğrafya, matematik. Tıp fakültesine gitmek isteyen öğrenci, fen, matematik, Türkçe. Eski sisteme göre farklılıklardan bir tanesi ilk sınavda fen ve sosyal testleri olmayacak. Bu önemli bir değişiklik. Eleştirimizden bir tanesi de, örneğin hukuk fakültesi okumak isteyen bir öğrenci tarih ve felsefe çözmeden fakülteye gidecek. Eğitimciler olarak felsefe derslerinin ilkokul seviyesine kadar inmesi taraftayız. Bilim insanları yetiştireceksek, sorgulama yeteneğini temel eğitimden başlayarak kazandırmalıyız öğrencilerimize diye düşünüyorum. 

Sınavın yalın olmasını bekliyorduk ancak açıkça ifade etmek gerekirse beklediğimizden daha fazla yalın oldu. Keşke bu kadar yalın olmasaydı. Herkes bilmelidir ki, sistem değişikliği sadece ülkemizde değil, batıda da değişikliğe uğramaktadır. Bizdeki sıkıntı şurada, sistem değişikliğinde değil, değişikliğin duyuru tarihi ve hemen aynı yıl uygulanmaya başlanması."

ADAYLAR İKİ AYRI OTURUMDA SINAVA KATILACAK 

Uzman Eğitimci-Yazar Mehmet Alper Yolcu, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda, adayların iki ayrı oturumda sınava katılacağını ifade ederek, "İlk oturumda, adaylar Temel Yeterlilik Testi’ni alacaklardır. Bu testte adayların muhakeme, akıl yürütme, mantıklı düşünme odaklı sözel ve sayısal becerilerinin, yani Türkçe’yi doğru kullanma, okuma ve anlama, dil hakimiyeti ile matematiksel ilişkilerden yararlanmanın ölçülmesi amaçlanmakta. Bunun örnekleri dünyada seçkin yükseköğretim sistemlerinde mevcuttur. Öğleden sonraki ikinci oturumda ise adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dair bilgisi esas alınacaktır. Yükseköğretim Kurumları Sınavı, Dil sınavı hariç Haziran ayının bir hafta sonu Cumartesi günü yapılacak iki oturumlu bir sınavla gerçekleşecektir. Yabancı Dil sınavı ise aynı hafta sonu Pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecek ve soru sayısı 80 olacaktır. Türkçe ve Temel Matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi olup, Türkçe ve Temel Matematik soruları geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da Milli Eğitim Bakanlığımızın ortak müfredatına dayalı olacaktır. Bütün adayların birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. Bu ara, adayların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerinin yanı sıra zihinsel olarak da rahatlamalarını sağlayacaktır."

İLK OTURUM TEMEL YETERLİLİK TESTİ

İlk oturumun temel yeterlilik testi olduğunu belirten Yolcu, "40 adet Türkçe ve 40 adet Temel Matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi, Cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu sınavın sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi Puanını (TYT-Puanı) belirleyecektir. Türkçe ve Temel Matematik testlerinin, Temel Yeterlilik Testi Puanının oluşmasına etkisi eşittir. Yani Temel Yeterlilik Testi Puanında, Türkçe testinin ağırlığı yüzde 50, Temel Matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Bu test, önlisans ve lisans programlarının tercih edebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanlarını belirleyecektir. Bu sene, geçen seneki önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için gerekli baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecektir. Adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi Puanı’nın (TYT-Puanı) en az 150 olması gereklidir. Temel Yeterlilik Testi Puanı 150’nin altında olan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacaktır. Temel Yeterlilik Testi Puanı 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacaktır. Temel Yeterlilik Testi Puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanları, istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacaktır" dedi. 

İKİNCİ OTURUM: ALAN SINAVI

İkinci oturum hakkında da bilgi veren Yolcu, "Bu oturumda Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya 1, Sosyal Bilimler, Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere dört test yer alacak, sorular geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacaktır. Bu kapsam da, Milli Eğitim Bakanlığının müfredatıdır. İkinci oturum, Cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecektir. Cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecek olan ikinci oturumda, 40 adet Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya 1, 40 adet Sosyal Bilimler (Tarih, Coğrafya 2, Felsefe Grubu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi), 40 adet Matematik ve 40 adet Fen Bilimleri sorularından oluşmak üzere dört test yer alacaktır. Oturumların süresi geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adaylarımızın sınav stresi yaşamamaları hususları dikkate alınarak belirlenecektir. İkinci Oturumda uygulanacak testlerin ağırlıkları puan türüne göre aşağıdaki gibi olacaktır" dedi. 

TERCİH EDİLECEK PUAN TÜRÜNE GÖRE:

Yeni sınav sistemindeki puanlama sistemine de dikkat çeken Yolcu, şu bilgileri verdi: "Sözel puanda; Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, Sosyal Bilimler

testinin ağırlığı yüzde 50’dir.Sayısal Puanda; Matematik testinin ağırlığı yüzde 50, Fen Bilimleri testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Eşit Ağırlık Puanda; Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, Matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Yerleştirme ise; önlisans programlarında; Temel Yeterlilik Testi Puanı esas alınmakta, Temel Yeterlilik Puanı (TYT-Puanı):[Türkçe Testi (yüzde 50)] +[Temel Matematik Testi (yüzde 50)] Lisans programlarında ise; Dört puan türü (Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık, Dil) esas alınmaktadır. 

Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık ve Dil puanları hesaplanırken Temel Yeterlilik Testi’nin etkisi yüzde 40 olacaktır.

SÖZ: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Sözel Test (yüzde 60)]

SAY: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Sayısal Test (yüzde 60)]

EA: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Eşit Ağırlık Testi (yüzde 60)]

DİL: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Yabancı Dil Testi (yüzde 60)]

Belli programlar için getirilen başarı sıralaması şartına devam edilecektir.

Özel Yetenekle Öğrenci Alan Programlar ise; Özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanı bu yıl da aynı tutulmuştur. Temel Yeterlilikler Testi’ne giren ve Temel Yeterlilik Puanı en az 150 olan adaylar Özel Yetenekle Öğrenci Alan Lisans programlarını tercih edebileceklerdir.

Ortaöğretim Başarı Puanı’nın hesaplanmasında herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Yerleştirme puanlarına etkisi geçen seneki gibi aynı oranda olacaktır. Meslek lisesi mezunlarına geçen seneki alan odaklı ek puan uygulamasına devam edecektir. Engelli adaylara yönelik düzenlemelerin uygulanmasına devam edilecektir."

SINAV KAYGISININ ETKİLERİNİ AZALTAN BİR SİSTEM

Uzman Eğitimci-Yazar Mehmet Alper Yolcu, özetle yeni sınav sistemi hakkında şunları söyledi: "Daha yalın, sade ve kolay anlaşılabilir bir sistem.  Sınav puan türleri 18’den, 5’e indirilmiştir. Sınav 5 hafta sonundan 1 hafta sonuna çekilmiş, 6 oturumdan 3 oturuma

indirilmiştir. Türkçe ve Temel Matematik’in merkezde olduğu Temel Yeterlilik esaslı

değerlendiren, mesleki eğitimi önemseyen ve bu kapsamda tek bir puanla farklı MYO programlarını tercih etmeye imkan veren, ortaöğretim kazanımlarını ve sürecini odağına alan ve önemseyen, önceki sistemde ortaöğretim üzerinde 4 ay baskı oluşturarak, eğitimi aksatan

olumsuzluğu ortadan kaldıran, öğrenciler üzerindeki sınav kaygısının etkilerini azaltan bir sistemdir."

EMİN OLUN GÜZEL ŞEYLER OLACAK 

Yolcu, son söz öğrencilere şu tavsiyede bulundu: "İşin merkez noktasını öğrencilerin oluşturduğu konusunda hem fikirizdir sanırım. Sevgili gençler, sınavın adı, uygulanacağı tarih, sınavda hangi derslerin olup-olmadığı gibi konulara kafa yormayın. Sonuçta gelecek sorular MEB müfredatından gelecek, YGS ve LYS için yaptığınız çalışmalara ufak değişikliklerle devam edin. Ekim ayının ortasına geldik. Sınav sistemini falan düşünmeyi bırakıp, çalışmalarınıza yoğunlaşın. Emin olun güzel şeyler olacak."

HASAN AYHAN 

Editör: TE Bilişim