Savaşlar, doğal afetler, ekonomik zorluklar veya siyasi baskılar gibi birçok etken, insanları yurtlarından uzaklaşmaya zorluyor. Göçmenlik, sadece bir ülkeden diğerine fiziksel bir hareket değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve ekonomik dinamiklerin karmaşık bir etkileşimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, göçmenlik sadece bireylerin yaşamlarını değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kaynak ülkeleri, varış ülkeleri ve genellikle küresel düzen üzerinde de derin etkilere sahip olabiliyor. Konya ise en fazla göç alan şehirlerin arasında bulunurken şehrin belli bölgelerinde toplu halde yaşayan ve çalışan göçmenler tehlike arz ediyor.
ÜCRET ÖDEMİYORLAR
Özellikle Konya’daki Kunduracılar tramvay durağında iş çıkış saatlerinde yabancı uyruklu göçmenlerin kalabalık olması hem çevredeki vatandaşları rahatsız ederken hem de göçmenlerden bazılarının ücret ödemeden tramvay kullanması gözlerden kaçmıyor. Konuyla ilgili özel açıklamalarda bulunan Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Ayhan ise, Konya’da çok fazla yabancı uyruklu işçinin çalıştığını belirterek bu noktada önemli kısıtlamaların getirilmesi gerektiğine dair uyarıda bulundu.
GÖÇMENLERE SINIRLI YERDE ÇALIŞMA İZNİ VERİLMELİ
Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, Türkiye’de büyük bir göçmen sorunu olduğunun altını çizerek yabancı uyruklu göçmenlerin özellikle Konya’nın belli bölgelerinde çoğunlukta ve topluluk halinde yaşadıklarını aktardı. Türkiye’nin göçmen politikasında en büyük sorunlardan birisinin yabancı uyruklu insanları sanayi, inşaat ve çok sayıda sektörde çalıştırmak olduğunu da vurgulayan Bünyamin Ayhan, “Bu durum Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısında sorunlara neden oluyor. Çünkü sektörlerin çoğunda yabancı uyruklu insanlar çalıştığı için Türk gençleri kapalı hale geliyor. Göçmenler çok ucuza çalışıyorlar. Zaten burada yapmak zorunda oldukları ödemeler de olmuyor. Hatta birçok göçmenin nüfusta kaydı bile olmuyor. Sanayiciler göçmenlere daha az ücret ödediği için onları çalıştırıyor ve çok para kazanmaya çalışıyor. Ama toplumun gelişmesini engelliyorlar. Çünkü Türklerin çalışacağı yerleri göçmenler dolduruyor, böyle olunca Türkler işsiz kalıyor, işsizlik artınca da devletin hazinesine para girmiyor ve devlet sonuç olarak emeklilere ücretlerini ödeyemiyor. Bu döngü böyle uzayıp gidiyor. Dolayısıyla kontrolün sağlanması gerekiyor. Örneğin göçmenlere belli noktalarda ve yerlerde çalışma izni verilmesi lazım” diye konuştu.
GÖÇMEN SORUNLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMA YOK
Türkiye’ye gelen göçmenlere vatandaşlık verilmesinin çok büyük bir sorun olduğunu söyleyen Ayhan, Almanya’ya giden göçmenlere devletin oturma izni verdiğini ama vatandaşlık vermediğini anlattı. Ayhan, “Türkiye’de de böyle olması gerekiyor. Bunun yanında medyanın her zaman yansıtmadığı göçmenlerle ilgili sorunlu olayların ve çatışmaların da meydana geldiğini biliyoruz. Bu konuda toplumun ve devletin bir önerisi yok. Özellikle bilim adamlarının Türkiye’deki göçmenlerle ilgili çalışmaları bulunmuyor. Göçmen sorunlarıyla ilgili araştırmaların ve çözümlerin gerçekleşmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE MELEZ ÜLKE OLMA YOLUNDA İLERLİYOR!
Göçmenler giderse sanayide, inşaatta çalışacak Türk bulunamayacağına dair düşüncelerin çok yanlış olduğunu ileri süren Ayhan, son olarak şunları kaydetti: “Bizim ülkemizin insanları çok çalışan. Bu sayısal verilerle kanıtlandı. Ama maalesef çalıştıklarının karşılığını alamıyorlar. Hâlbuki kaliteli iş yapan herkes, kaliteli işçi bulur. Ama şu an işverenlerin çoğu ucuza geldiği için yabancı uyruklu göçmenleri çalıştırmayı tercih ediyor. Konya bu konuda en çok sorun yaşayan şehirlerden birisi. Konya sanayisi işçi ihtiyacının çoğunluğunu göçmenlerden sağlıyor. Bu durum devam ederse sonrasında şu an göçmen dediğimiz o insanlar işveren olacak. Türkler, yabancı uyrukluların yanında çalışmaya başlayacak. Anlamalıyız ki; göçmenleri çalıştırarak ekonominin büyümesini sağlayamadık. Hatta göçmenler ülkemize geldikleri zamandan beri ekonomiden ne alıp ne vermişler bunun araştırılması gerekiyor. Göç evrensel ve her zaman meydana gelebilecek bir olgu. Ama göçmenlerle ilgili maalesef yeterince bir düzenlememiz ve tartışmamız yok. Harekete geçilmezse Türkiye’nin geleceğinde çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bunun en büyüğü ise, Türklerin melez bir ırk olmasıyla gerçekleşecek.”
