Havalardaki soğukluk, kendini grip olarak göstermeye başladı. Kış aylarının gelmesiyle birlikte mevsimsel gribe yakalanan hasta sayısının daha yoğun yaşandığı günlerde, bir dönem isminden sıkça söz ettiren ve domuz gribi olarak da bilinen influenza A H1N1’in de son aylarda kendini daha sık göstermeye başladığı gözlemleniyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktor Nuriye Ayrancı, kliniğine gelen hastalarda özellikle son 1 ayda influenza A tipi ve diğer virüslerde artış gözlemlediğine ve hastalığın çocuklarda daha bulaşıcı olduğuna dikkat çekti. Ailelere uyarılarda bulunan Ayrancı, influenza türlerinin mevsimsel gripten farklı seyrettiğini söylerken bu kapsamda alınması gereken tedbirleri ve belirtilerini anlattı.

5-5-92

‘PANDEMİ ÇOCUKLARI DAHA AĞIR GEÇİRİYOR’

Pandemi döneminde hastalıklardan korunma yollarının artırılmasıyla birlikte, pandemi sonrasında vücutta direncin düştüğünü ve gribal enfeksiyonlarda da artış gözlemlediğini belirten Ayrancı, pandemi döneminde doğan çocukların bağışıklık sisteminin zayıf olabileceğine dikkat çekti. 2-3 yaşındaki bebeklerde semptomların daha ağır seyrettiğini de vurgulayan Ayrancı, “Pandemi döneminde doğan bebekler, evlerde fanus içindeymiş gibi büyüdüler. Bu yüzden aslında dışarıdaki hastalıklarla tanışmayan çocukların, hastalıklara karşı daha dirençsiz durumda olduklarını da söylemek mümkün. Pandemi bebekleri kreş gibi kalabalık yerlere gittiklerinde bu dirençsizlik yerini hastalığa bırakabiliyor; okula giden kardeşi olan bebeklerde ise hastalık daha ağır seyredebiliyor.” diye konuştu.

5-1-87

 ‘BU ŞİKAYETLER MEVSİMSEL GRİP OLMADIĞINI GÖSTERİR’

Influenza türü gribal rahatsızlıkların, birtakım şikayetlerle birlikte alt tipi virüslerden farklı olduğunu belirten Ayrancı, kendisine gelen hastalarda özellikle son 1 aydır influenzanın virüs şeklinde görüldüğünü belirtti. Ayrancı, virüsün gripten farklı olarak ani yükselen ateş, burun akıntısı, yoğun kas ve eklem ağrısının yanı sıra bazen öksürük de görülebildiğini ifade ederek, belirtileri şu şekilde sıraladı: “Gribal enfeksiyonlarda yalnızca şeffaf burun akıntısı ve halsizlik görülürken; ifluenza A tipi grip de dediğimiz virüslerde ise yüksek dirençli ve ani çıkan ateş ve yoğun kas, eklem ağrıları, aşırı yorgunluk görülür. Bu şikayetler mevsimsel griplerde olmazken hastalığın üçüncü gününde ve diğer günlerde ateş hala devam ediyorsa, burun akıntısı koyu renk almış ve öksürük ve balgam da eklenmişse mutlaka doktor kontrolü gerekir.”

5-2-94

ÇOCUKLAR DAHA HIZLI ATLATABİLİYOR

Çocuklarda hastalığı bulaştırma riskinin daha fazla olduğunu anımsatan Ayrancı, çocukların yetişkinlere oranla hastalığı ayakta atlatabildiklerini ifade etti. Ayrancı, “Çocuklar çok fazla ortak alanı kullanarak kreş ve okullarda bulundukları ve yetişkinlere kıyasla detaylı temizlik yapamadıkları için onlarda hastalanma oranının da arttığını söyleyebiliriz. Ayrıca birbirlerinin oyuncakları ve eşyalarına dokundukları için grip ya da bulaşıcı hastalıklar daha hızlı yayılıyor ve bulaştırma riski de 7-10 günü bulabiliyor ancak yetişkinler şikayetleri daha zor bir şekilde atlatırken çocuklar bu durumu daha enerjik olmalarından kaynaklı olarak ayakta atlatabiliyor.” dedi.

AVM’LER BULŞAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

Hastalıktan önce hastalanmamak için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Ayrancı, kış aylarında vakit geçirmek için birincil tercih sebebi olan kapalı alan ve saatlerce vakit geçirilen alışveriş merkezlerinin hijyen ve oksijen bakımında yeterli olmadığını aktardı. Ayrancı, bu anlamda bu tür yerlerdeki oyun alanlarını kullanan çocuklarda hastalıkların bulaşma riskinin de arttığının altını çizerek alışveriş merkezleri yerine çocuğu sıkı giydirerek dışarıda temiz alınmasının daha sağlıklı olduğunu söyledi.

GRİP AŞISININ İÇERİĞİ HER YIL YENİLENEREK BAĞIŞIKLIĞI ARTIRILIYOR!

Özkaya: 'Sanatı kendim için yapıyorum' Özkaya: 'Sanatı kendim için yapıyorum'

Virüslerin farklılık göstermesi ve değişmesine bağlı olarak grip türlerinde değişiklik yaşandığını belirten Ayrancı, bu kapsamda grip aşılarının da her yıl yenilendiğini söyleyerek hastalıktan korunma yönteminde risk faktöründeki gruplara grip aşısı tavsiye etti. Kış mevsiminin başlangıcında grip aşısı olan çocuk hastalardaki gözlemlerini aktaran Ayrancı, aşı olan hastalarda gribin daha hafif seyrettiğini ya da kış boyunca hastalığın görülmediğini vurguladı. Grip aşılarının hazırlanırken bir önceki yılın bulgularına bakılarak yeniden içeriğinin hazırlandığını ve bu anlamda bağışıklığın da kazandırıldığını ifade eden Ayrancı, “Risk faktörü taşıyan kişilere eylül, ekim ayının gelmesiyle birlikte, grip olmadan önce, grip aşısı mutlaka öneriyoruz. Risk grubu dediğimiz grupta 65 yaşının üzerindeki kişiler, hamileler ve kronik hastalığı olanların yanı sıra 5 yaş altının altındaki ve özellikle 5 yaşının altında olup kreşe, anaokuluna giden çocuklar bulunuyor. Yumurta alerjisi olan ya da daha önce grip aşısı olduğunda alerjik reaksiyon göstermiş kişilere, ateşli hastalık geçirenlere ve 6 aylıktan daha küçük bebeklere ise grip aşısı yapılmasını önermiyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘İLK 48 SAATTE TEDAVİYE BAŞLANIRSA DAHA HIZLI ATLATILIR’

Yapılan testle birlikte pozitif seyreden virüs enfeksiyonlarının tedavi sürecinden bahseden Ayrancı, hastada antiviral tedaviye; yakınlarında ise koruyucu tedaviye başlanılması gerektiğini aktardı. Ateşin düşmesi için bol sıvı alınması gerektiğini özellikle vurgulayan Ayrancı, evde uygulanması gereken tedavi yöntemiyle ilgili ise şunları söyledi: “C vitamini açısından zengin gıdalarla beslenmek ve yatak istirahati öneriyoruz. Bazı hastalarımızda ise iştahsızlık görülüyor. Bu hastalarımızın da serumla direncinin yerine gelmesini sağlıyoruz. Yoğun enfeksiyon dönemlerinde kalabalık ve kapalı alanlarda uzun süre durulmaması gerekiyor. Evler mutlaka sık sık havalandırılırken, eller de sıklıkla yıkanmalı. Hastaya evde istirahat önerirken, diğer kişilere bulaştırmamak için önemli. Eğer kişi, ilk 24-48 saat içerisinde tedavisine başlarsa çok daha hızlı bir şekilde dönüt alabiliyoruz ve iyileşme sürecimiz de hızlanmış oluyor. Bu tür şikayetleri olan kişiler belirttiğimiz sürede doktora başvururlarsa iyileşme daha hızlı olur. Influenza olmuş ya da gribal enfeksiyona yakalanan hastalara antibiyotik verilmemesi gerekir; hastaya ‘evdeki herhangi bir ilacı ya da antibiyotiği’ vermek doğru değildir. Hastalık, tedavisiyle birlikte 5-7 gün içerisinde atlatılabiliyor ancak bu sürecin evde, başka insanlara da bulaştırılmadan geçirilmesi daha doğru olacaktır.”

HACER CEYLAN

Editör: Birkan Bakay