Uzun zamandır yaşadığımız karantina süreci dün itibarıyla sona erdi.
Tam anlamıyla sona erdi demek doğru olmaz ama normalleşme adına çok büyük adımlar atıldı.
Bundan sonrası için dikkat edeceğimiz en önemli şey, devlet büyüklerimizin de tavsiye ettiği gibi ‘maske ve sosyal mesafeye dikkat ederek yeni bir dalganın önüne geçmektir’
Bunu en başından hatırlatalım…
Bir de pandemi sürecinde ülkelerin ekonomilerinin yüzde kaç küçüldüğünü görmek lazım…
Ben ekonomist değilim ama bazı gerçekleri de görebilmek için ekonomist olmaya gerek yok.
Bakınız geçtiğimiz günlerde Türkiye ve dünyada büyüme oranları yayınlandı.
Önce şu verileri paylaşayım…
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Avro Bölgesi'nin 2020 yılı 1'inci çeyrek büyüme verilerini yayımladı. Buna göre, 19 üyeli Avro Bölgesi'nde mevsimsellikten arındırılmış GSYH, 2020'nin ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 3,8, 2019'un aynı dönemine göre de yüzde 3,2 azaldı.
AB'de ise mevsimsellikten arındırılmış GSYH, bu yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 3,3, 2019'un ilk çeyreğine göre de yüzde 2,6 düştü.
Düşüş…
Peki Türkiye’de ne olmuş?
GSYH 2020 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,5 arttı.
Her iki veri de Anadolu Ajansı’nın yayınladığı rakamlar…
Başkan Erdoğan “Bu süreçten güçlenerek çıkacağız” derken bunları anlatmaya çalışıyordu.
Şimdi birileri diyecek ki; Kardeşim madem Türkiye büyüdü, neden bana yansımıyor?
Bugün, başta ABD olmak üzere birçok ülkeye sıçrayan protesto gösterileri ve yağmaların temelinde ekonomi vardır.
Farklı etkenler de mutlaka vardır ama temeli ekonomi…
ABD’de yüzlerce büyük şirketin battığını hepimiz biliyoruz. Diğer ülkelerde de durum çok farklı değil.
Binlerce insan işsizlik başvurusu yapıyor.
Demek ki Türkiye’deki büyüme oranı bize böyle yansımız.
Devletimiz sıkıntıda olan vatandaşı için elinden geleni yapıyor. Bir de Konya başta olmak üzere Anadolu’daki yardımseverliğimiz bizi ayakta tutacaktır.
Tutuyor…
Avrupa yanıyor…
Türkiye’de ise bu güçlü yeniden doğuşun temelinde Anadolu sermayesi, gücü ve üretimi var.
Konya bunlardan birisi…
Önceki yazımızda Konya’nın birlikteliğini ve bu birlikteliğe öncülük edenleri hatırlatmıştık.
Bu yazı da devam niteliğinde olsun ki; Anadolu'dan yükselen "Küresel Gücü" hiç kimsenin durduramayacağını da hatırlatmış olalım.
Şunu kabul edelim…
Kafe, restoran gibi hizmet sektöründe faaliyet gösteren birçok işletme kapalıyken Konya’da üretim anlamında hiç kesinti yaşanmadı.
Birçok iş adamı ile görüşme fırsatım oldu.
Konya bu süreçte hem yeni pazarlar buldu hem de ihracatta ülke ekonomisine çok büyük katkıda bulundu.
Ortadoğu’da yeni pazarlar…
Avrupa’da yeni pazarlar…
Hatta Asya ülkelerinde yeni pazarlar…
Birçok sektör kendini yeniledi, bu süreçten ders aldı ve adımlarını ona göre atıyor, atacak…
Dedim ya…
Sıkıntı yaşanan birçok sektör var…
Üretime ağırlık veren birçok sektörün de güçlenerek bu süreçten çıktığını hatırlatalım.
Zira salgın sonrası dengeler değişecek ve ülkeler sağlık açısından da en güvenilir firmalara rağbet gösterecek.
Türk firmaları da yıldızını parlattı.
Konya hakeza…
Vatanını en çok seven en çok üretendir…
O zaman…
En çok vatansever Konya’da…
Tebrikler…
