Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarının Ocak 2024 itibarıyla 6 aylık artış oranını yüzde 49,25’e yükseltiyoruz. Böylece bu yıl tüm emeklilerimizin aynı oranda artış almasını sağlıyoruz. Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra farklar 1 haftada hesaplara yatırılacak" açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emekli maaşı alt sınırını 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarıyoruz" demişti. Konuyla ilgili düşüncelerini ifade eden emekli Hasan Korkmaz ise, emekli maaşlarıyla geçinemediklerini ve alım gücü eksikliğinin büyük bir sorun olduğunu dile getirdi.
KİLİT NOKTA: ALIM GÜCÜ!
Hasan Korkmaz, emekli maaş miktarının geçinmeye yetmediğini savunarak ücret zammı noktasında kendilerine daha fazla yardım edilmesi gerektiğini vurguladı. Vatandaşlar için zam değil alım gücünün önemli olduğunu söyleyen Korkmaz, “Emekli maaşım bana yetmiyor. Bu konu hakkında yeni düzenlemeler gelse de bir şey değişeceğini zannetmiyorum. Alım gücü yeterli düzeyde olmadıktan sonra maaşıma yüzde 100 zam gelse de hiçbir şey ifade etmiyor. Bence devletimiz asgari ücrete ve emekli maaşına zam yapmakla uğraşmak yerine alım gücünde iyileştirmeler yapmalı. Ben 10 bin lirayla; ev kiramı, mutfak masrafımı, gündelik ihtiyaçlarımı, elektrik, su, doğal gaz faturalarımı, benzin fiyatını nasıl karşılayabilirim? Sadece ev kira ücretim 8 bin lira. Geriye kalan 2 bin lirayla ben nasıl geçinebilirim? Her gün daha da kötüye giden ekonomiye ayak uydurmak bize çok zor geliyor” diye konuştu.
GENÇLERİN ÖNÜ KAPANIYOR
Emekli vatandaşların geçinebilmek için birden fazla işte çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Korkmaz, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Ben yaşlı bir emekli olarak maaşım yetmiyor diye her işte çalışmaktan yoruldum. Dolmuş şoförlüğünden tezgahtarlığa kadar her yerde bulundum. Eskiden olsa şu an aldığım maaşla zengin sayılırdım ve evimde rahat rahat otururdum. Ama şimdi aldığım bu rakamlar hiçbir şey ifade etmiyor. İşin en kötü yanı ise, emeklilerin maaşları yetmediği için çalışmaya devam etmesi, genç evlatlarımızın iş hayatlarında önünü kapatıyor, onların kariyer fırsatlarına engel oluyor. Atanmayı bekleyen genç bir öğretmenin yerine neden hâlâ yaşlı bir emekli otursun ki? Gençler de haklı olarak bu konuda bize sitem ediyorlar. Bir taraf emekli maaşı yetmediği için çalışmaya devam ediyor, diğer taraf onca yıl eğitimini aldığı meslek koltuğunda bir yaşlı ile karşılaşıyor. Her iki tarafın da mağduriyeti giderilmeli.”
TUBA KAYA
