Sosyal ve ekonomik hayatı derinden etkileyen Koronavirüs salgına karşı dünya genelinde ve ülkemizde sağlık için, gelecek için, insanlık için mücadeleye devam ediliyor.

 Bu salgında bütün sektörlerde bir durağanlık yaşanırken, ekonomik kayıplarımız da oldu.

150 binin üzerinde insanımız hastalanırken, tedavisi sürenlerin yanı sıra binlerce vatandaşımızda hayatını kaybetti.

Endişeye kapılarak, Hepimizin morali bozulurken, ciddi anlamda ekonomik kaygılar içine girdik. 

Bütün bunlar geride kalarak ülkemizdeki salgına karşı “Birlikte Mücadele” sayesinde normalleşmeye doğru gidiyoruz.

Bu sevindirici olan gelişmeyle hayatımız, ekonomimiz ve çalışma hayatımız eskisi gibi olmazsa bile yeniden kaldığı yerden devam edecektir.

Yeni dönemde öncelikli olarak ekonomi iş, aş ve istihdam ele alınmalıdır.

Hayatımızın kaldığı yerden devamı için yapılması gereken en önemli davranış ve adımda bu olmalıdır.

Ancak tedbiri elden bırakmadan, maskesiz sokağa çıkmadan ve sosyal mesafeyi korumadan normal hayatımıza devam edemeyeceğimizde bir gerçektir.

Onun içinde devletimizin ve Sağlık Bakanlığının bizlerden istediği bütün tedbirleri koşulsuz yerine getirmekten başka da çare yoktur.

İş dünyası salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte zor bir süreç yaşadı.

İstihdama ve işlerini korumaya odaklanan iş dünyası, devletten sektör ayrımı yapmadan herkese destek verilmesini talep etti.

Alınan tedbirlerin tüm sanayi kollarını düşünerek alınması ve her biri zincirin halkası olan sektörlerin özel olarak gözetilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu taleplerin birçoğu karşılanırken, bir çoğununun karşılanmasında yetersiz kalındı.   

Umarım normalleşme sürecinde yetersiz kalınan taleplerin birçoğu yerine getirilerek, iş dünyası rahatlatılır.

Normalleşme süreciyle ilgili Konya Ticaret Odası(KTO) Başkanı Selçuk Öztürk’ün değerlendirmesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

KTO Başkanı Selçuk Öztürk, küresel salgın ile ticarette yeni bir dönemin başlayacağını vurgulayarak, “"Kovid-19 etkisi devam ediyor, fakat bu esnada e-ticaret ve e-ihracatta ciddi bir büyüme olmaya başladığını görmekteyiz. Tüketimin ve talebin devam ettiği bu süreçte, tüketici ev ortamında olduğu için daha güvenli olan internet üzerinden alışverişi tercih etmektedir. Toplumun sağlığı ve güvenliği açısından özellikle fiziki mağazalarda perakende ticareti yapan bazı işletmelerin geçici kapanmasına istinaden sanal ticarette daha da ciddi bir talep oluşmuştur. Ayrıca küresel e-ticarette önde olan Uzak Doğu ülkelerinin ağırlığının da giderek farklı bölgelere yayılacağını öngörmekteyiz. Türkiye de bundan yüksek oranda bir pay alacaktır. Bu etkenler Türkiye'de e-ticaretin ve e-ihracatın payının beklenilenden daha hızla artacağına işaret etmektedir."

Başkan Öztürk, Türkiye'nin, sosyal hayatta ve ekonomide normalleşme sürecine hazırlandığına dikkati çekerken, e-ticaret ve e-ihracatın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası altın çağını yaşayacağını belirtiyor.

Konya Sanayi Odası(KSO) ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, “Covit-19 salgını dolayısıyla işletmeler ve sanayi üretimi zor bir dönemden geçti. Kapasite ve üretim kayıpları yaşadık. Bu dönemde devletimiz işletmeleri daha fazla desteklemesinin yanında, üretimin ve çalışma hayatının sağlıklı devam etmesi için önemlidir. OSBÜK olarak bugüne kadar OSB’ler adına talep ettiğimiz konuların pek çoğu hayata geçti. Özellikle OSB’lerin enerji maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir.”

Başkan Kütükcü, salgın sürecinde zor bir süreçten geçildiğini, üretimde kapasitede ciddi kayıplar yaşandığını dile getirerek, yeni dönemde daha fazla destek verilerek enerji maliyetlerinin düşürülmesinin sağlanmasıyla bir rahatlama döneminin yaşanacağına dikkat çekiyor.  

Gelinen noktada ülkemizde bir normalleşme dönemi başlıyor.  

Bundan sonra ülkemizin gündemi ekonomi ve salgınla mücadele öncelikli olarak ele alınması olmalıdır.

Ekonomimizin canlanması sağlanırken, hiçbir şekilde gevşemeden salgınla mücadeleye devam edilmelidir.

Siyasi tartışmalardan, gündem değiştirmelerinden uzak durulmalıdır. Bu tür davranışlar ülkemize zarar vermektedir.

Artık, iş, aş ve istihdama ağırlık verilerek, hepimizin beklentisi olan ekonomik canlanma yeniden sağlıklı bir şekilde sağlanmalıdır.

Sanırım başkada yapılacak hiçbir şeyde yoktur. Ne dersiniz sizce de öyle olması gerekmez mi?