Konya'yı etkisi altına alan kar yağışı ile şehri tatil furyası aldı.

Kar yağışı başlıyor;

Okullar tatil olacak mı?

Resmi kurumlar tatil olacak mı?

Üniversiteler tatil olacak mı?...

Soruları sosyal medyayı hareketlendiriyor.

Tatil meraklıları Vali Yakup Canbolat ve İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy'dan gelecek, “Yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime 1 gün ara verilmiştir” ifadesini sabırsızlıkla bekliyor!

Sağolsun Sayın Vali ve Sayın İl Milli Eğitim Müdürü de vatandaşın beklentisini boşa çıkarmıyor, bir günü daha tatil yapıyor, sevindiriyor tatilcileri!

Tatil ifadesine sevinenler o kadar mutlu oluyor ki Sayın Vali'ye şarkı bile besteliyorlar!

Şimdi bu tabloya sevinelim mi? Okul tatil oldu diye sevinmek yakışık alıyor mu?

“Gelişen Türkiye”, “Marka Şehir Konya” her kar yağdığında okulları tatil etmekle mi gerçekleşecek.

Milli Eğitim Sistemimizdeki durum ortada. Kaliteyi yakalamak için sürekli eğitim müfredatlarını, sınav sistemlerini değiştirirken tatil, tatil diye nara atmanın ve bu işten gururlanmanın ne anlamı var?

Yılda kaç gün eğitim veriyoruz ki bir de kar tatili yapıyoruz?

Okullar kar yağdığında elbette tatil edilebilinir ancak bu şehir merkezinde de yaşanmalı mı?

Yollar açılmadıysa bu karayollarının, belediyelerin eksikliğidir.

Meteoroloji günler öncesinden kar uyarısı yapmışken, gerek kırsalda gerek şehir merkezinde ana yollar açılmadıysa hizmette vurdumduymazlık var demektir.

Sosyal medyadan eleştiri bu yönde yapılması gerekirken, tatile odaklanmak ne fayda sağlar?

Veli çocuğunu okula götürme derdinden kurtulur, öğretmen evinde güzelce yatar, Vali de, Milli Eğitim Müdürü de günü kurtardık diye sevinir, belediye başkanları da rahat bir nefes alır, öğrenciler de tatil sevinciyle kar topu oynar!

Durum şu anda böyle değil mi?

***

Kar yağışında okullar tatil olur da üniversiteler tatil olmaz mı?

Üniversite rektörlerinin canına minnet, “bende tatil ettim” diyor sevindiriyor, gençleri.

SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, KTO-Karatay Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, kar yağışında üniversiteler niye tatil oluyor?

Toplu taşıma araçlarında bir aksama olmuyor, minibüsler hatlarında çalışıyor, trafik zorda olsa işliyor!

Tatil yapmanın anlamı ne?

Bilim üreten, proje üreten, gelişen Türkiye'ye değer katan üniversitelerimiz tatil mi olmalı?

Ayrıca gerek akademisyen kadrosu, gerek öğrenci profili çocuk mu da şu karda üniversiteye gelemeyecek?

İlk 500'de olmamamıza rağmen tatil bizim neyimize?...

En önemlisi ise bir üniversite rektörü için “Eğitime ara verdim” demek kadar ağır bir söz olabilir mi?  

Ama maalesef sosyal medyadan bu ifade başarıymış gibi gururla söylenebiliyor!

Öğrencileriyle tatil muhabbeti yapabiliyor!

Ne tatili! Proje üreteceğiz, bilim üreteceğiz herkes dersinin başına diyen yok.

Yönetimde heyecan olmazsa, ilk 500'de de hedefimiz olmaz doğal olarak!...

Profesörler, doçentler, yardımcı doçentler, asistanlar bilim üretsin diye mi üniversitelerdeler yoksa karlı havalarda evlerin de otursun diye mi?

İlkokul çocukları gibi neden kardan korkuyoruz!

Savaş ortamında bile eğitime önem veren İslam inancını taşıyorsak, bilimin ışığının her türlü şartta yanması gerekmez mi?

Maalesef idare-i maslahatçı bir anlayışla, “benim memurum işini bilir” mantığında uzaya gitmenin hayalini kuruyoruz.

Biz hayal kurarken de birileri marsa ülkesini kurar biz de yüksek meblağlarla turistik gezi yaparız!...

Sözün kısası şehrimizde hizmetler o kadar güzel işliyor, memurlar işini o kadar seviyor, öğrenciler o kadar bilgiye doymuş ki tatil istiyoruz!

Tatil hakkımız; Konya'nın sayın bürokratları! Her günümüzü tatil yapın nasıl olsa “Hoşgörü” şehrindeyiz.

Vatandaşın beklentisine hoşgörüsüzlük yapmayın!...