Son günlerde konuştuğumuz en önemli konu dövizin yükselişi ve bu yükselişin bizleri olumsuz yönde etkilemesi oldu.

Döviz yükselişlerinin üretim maliyetine, nakliyeye ve enerjiye yansımasından dolayı da tükettiğimiz ürünler sürekli zamlanıyor.

Haliyle ürünlerdeki artışlardan dolayı pahalı ürünleri tüketirken, her geçen günde ekonomik olarak zorlanıyoruz.

Ekonomistlere göre dövizdeki yükseliş, enflasyon ve işsizlik olarak bizlere geri dönmektedir.

Şirketler ise, hammaddelerini dolar cinsinden aldığından dolayı da artan maliyetlerden olumsuz etkileniyor.

Asıl önemlisi de döviz yükselişinden dolayı TL’nin son günlerde hızlanan değer kaybı korkuturken, piyasaları ve vatandaşları endişelendiriyor.

Umarım alınacak tedbirlerle ve müdahalelerle döviz yükselişinin önüne geçilir.

Ani yükselişlerden dolayı pahalı ürünler tüketmek zorunda kalmayız. TL’nin değer kaybı da önlenir.

Bu ayın ortasında Merkez Bankası(MB) beklenti anketini kamuoyuyla paylaştı.

Ankete göre; Dolar/TL için yılsonu beklentisi ise, 7,60'tan 7,90'a yükseldi.

Yılsonu için Türkiye ekonomisinin daralma beklentisi ise, yüzde 1,5'tan yüzde 0,8'e geldi.

Gecelik faiz oranı için beklentiler ise, yüzde 11'den yüzde 12,83'e çıktı.

Cari yılsonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 11,46 iken, bu anket döneminde yüzde 11,76 olmuştur.

12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 10,15 iken, bu anket döneminde yüzde 10,53 olmuştur.

24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise, aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 8,86 ve yüzde 9,05 olarak gerçekleşmiştir.

12 Ay Sonrası Enflasyon Beklentilerine bakarsak enflasyonun yüksekliğini görürüz.

2020 yılı Ekim ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri ilginçtir.

TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 33,45 olasılıkla yüzde 8,00 - 8,99 aralığında, yüzde 28,75 olasılıkla yüzde 9,00 - 9,99 aralığında, yüzde 14,16 olasılıkla ise yüzde 10,00 - 10,99 aralığında artış göstereceği öngörülüyor.

Aynı anket döneminde nokta tahminler(2) esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 19,61'inin beklentilerinin yüzde 9,00 - 9,99 Aralığında, yüzde 39,22'sinin beklentilerinin yüzde 10,00 - 10,99 Aralığında, yüzde 21,57'sinin beklentilerinin ise, yüzde 11,00 - 11,99 aralığında olduğu gözleniyor.

Faiz Beklentilerine bakarsak, faizlerin yüksekliğiyle karşılaşırız.

BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 11,00 iken, bu anket döneminde yüzde 12,83 olarak gerçekleşmiştir.

MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 10,58 iken, bu anket döneminde yüzde 12,47 olmuştur.

MB, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise, aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 8,62 ve yüzde 11,64 olarak gerçekleşmiştir.

Döviz Kurundaki beklentilerine bakarsak, döviz kurundaki yükselişin devam edeceği görünüyor.

Cari yılsonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 7,60 TL iken, bu anket döneminde 7,90 TL olmuştur.

12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise, bir önceki anket döneminde 7,94 TL iken, bu anket döneminde 8,31 TL olarak gerçekleşmiştir

Piyasalarda özellikle döviz yükselişiyle ilgili kaygı verici görüşler var. Yılsonuna doğru Dolar 9 TL ve Euro’nun 10 TL olacağı şeklindedir.

Peki, kurlardaki yükseliş reel ekonomiye ve vatandaşlar olarak bizlere nasıl yansıyacağa gelelim.

Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için doların yükselişi, vatandaş olarak bizleri yakından ilgilendiriyor.

Paramız olan Liranın değer yitirmesi ekonomide domino etkisine neden oluyor.

Kur yükselince en başta maliyetler arttığı için fiyat artışları beraberinde geliyor.

Bunun karşısında da her birimizin alım gücü gittikçe zayıflamaktadır.

İzah etmeye çalıştığım tabloya göre; kendimizi, şirketimizi, işyerimizi ve ticaretimizi yükselen döviz kuruna göre şekillendirmeliyiz.

Her işimizde mümkün olduğunca döviz cinsinden uzak durmakta fayda vardır.

TL’nin değer kaybetmesini istemiyorsak, ticareti ve borçlanmayı döviz yerine, TL üzerinden yapmakta büyük bir kazanç elde ederiz.

Bugünden sonra dövizden gerek duymadıkça uzak durmalıyız. Ne dersiniz sizce de öyle olması gerekmez mi?