Koku, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bazı insanlar çiçek kokularını bazıları ise daha ağır kokuları tercih eder. Feyzan Esans İşletmecisi Muhammed Mustafa Demir ise, müşterilerinin kokularını çok beğendiğini belirterek sadece Konya’ya değil dünyaya ürünlerini sattıklarını vurguladı.
UYKUSUZLUĞUN ÇARESİ: LAVANTA KOKUSU!
Muhammed Mustafa Demir, çiçek, meyve, odunsu, hayvansı kokuların dükkanlarında mevcut olduğunu dile getirerek, “Hayvansı kokular deyince insanlar farklı şeyler düşünebiliyor. Mesela misk kokusu, misk ceylandan gelir. Bunun yanında balinanın kusmuğundan bile koku üretilebiliyor. Hatta bu koku dünyanın en pahalı kokularından bir tanesidir. Bizde yaklaşık 35 farklı çiçeğin kokusu var. Karışımlar da yapıyoruz. Örneğin sandal ağacı ve gülü karıştırıp koku üretiyorum. Misk, gül ve ud karşımı da yaptım. Böylece kokuları daha farklı ve güzel hale getiriyorum. Lavanta, gül, müge, yasemin, fesleğen, ıhlamur, hanımeli, portakal ve kiraz çiçeği gibi daha birçok çiçek kokumuz var. İnsanı en çok rahatlatan kokulardan bir tanesi lavantadır. Stresiniz çoksa veya uykusuzluk çekiyorsanız, lavanta kokusunu tavsiye ederiz. Sandal ağacı, sedir ağacı, çam ağacı gibi özel koku veren ağaçlar da var. Bunlardan ve çiçeklerden de esans üretiyoruz. Alışılagelmiş bazı kokular vardır. Biz bu kokuların dışına çıkıyoruz. Kombinasyonları çoğaltıyoruz. 300 koku satıyorsak biz bunu 72 bin kokuya çıkartabiliyoruz. Aynı zamanda esans şişelerimizde de çok fazla çeşidimiz var. İnsanların zevkini kısıtlamıyoruz” diye konuştu.
KOKULARIMIZ DÜNYAYA YAYILDI!
Konya’da ilk esans dükkanını açtığını ifade eden Mustafa Demir, “Hac malzemecilerinde 4-5 çeşit esans satan dükkanlar var. Ama bizim gibi bu kadar çeşitliliği sunan ve sadece esans üzerine dükkanı olan kimse yoktu. Sadece Konya’ya değil tüm dünyaya ürünlerimizi satıyoruz. Hollanda, Fransa, Danimarka, Madagaskar Adaları ve onun çevresindeki cumhuriyetler, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova’ya kokularımız gidiyor” ifadelerine yer verdi.
BU KOKULAR ALKOLSÜZ!
Demir, bu esansların alkolsüz olduğunun altını çizerek işin içine alkol girdiğinde onun esans değil parfüm veya kolonyaya dönüştüğünü söyledi. Demir, “Ürünlerin saf haliyle koku yapıyoruz. Kokuların yapımını da kendim yapıyorum. Özütler alınarak esanslar oluşturuluyor. Çiçekleri, meyveleri, otları veya turunçları belli bir işlemden geçirdikten sonra belli bir formülle birleştirerek özel parfümler oluşturuyoruz. Burada insanlar için sağlıklı, alkolsüz ve kalıcı kokular üretiyorum” diye konuştu.
“MÜŞTERİNİN YÜZÜNDEN HANGİ KOKUYU KULLANMASI GEREKTİĞİNİ ANLARIM”
Amaçlarının koku satmak değil, insanları mutlu etmek olduğunu kaydeden Demir, “Çünkü şu anda insanları mutluluktan uzak görüyorum. Biz daha çok müşterinin memnun olması için çalışıyoruz. Mesela müşteri buraya geldiği zaman ilk olarak hangi kokular sevdiğini test etmeye çalışırım. Müşteri genelde, “bana en çok satanı ver” der. “En çok satan sizin işinize gelmez” diyorum. Çünkü gelen insanın mizacına bakıyorum. Buraya ilk girdiğinde o kişinin yüz ifadesinden bile hangi kokunun ona gideceğini çoğu zaman tahmin edebiliyorum” dedi.
KOKU BÜTÜN ALGIYI YÖNETİR!
Demir, sözlerine son olarak şunları ekledi; “Kapıdan ne kadar güzel giyimli birisi gelse bile, eğer kötü kokuyorsa kendinizi 2-3 adım geri çekersiniz. Bir kişinin dış görünüşü ne kadar iyi olursa olsun üzerindeki koku bütün algıları değiştirebiliyor. Mesela bu kokuyu öğretmenler, pazarlamacılar, yöneticiler çok iyi uygulamalı ki, etrafa da iyi mesajlar verebilsin. Biz güzel kokmak ve sevap kazanmak için koku süreriz. Ama Fransa tam tersine kötü kokuyu bastırmak için parfüm üretti ve dünyada marka oluşturdular. Koku deyince basite indirgeniyor ama öyle değil. Koku gerçekten çok önemli bir şeydir.”
ABDULLAH BAŞYEMENCİ
