Çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimleri üzerine çevrenin etkisi büyüktür. Bebeklikten ergenliğe kadar çevresel etkenlerden birisi de başta televizyon olmak üzere elektronik medyadır. Ekran denildiğinde eskiden sadece televizyon akla gelirdi. Günümüzde ise televizyona ek olarak, bilgisayarlar, oyunlar, tablet ve akıllı telefonlar başta olmak üzere birçok elektronik cihaz düşünülmektedir. Kitle iletişim aracı olmalarının yanı sıra, eğitim, öğrenim ve eğlence alanlarında yararlanılmaktadır. Ancak artık yararları yanında zararları konusuyla da gündem oluşturmaktadırlar. Okumayı sevmeyen bir toplum olarak ülkemizde giderek bir bağımlılık halini alan elektronik cihazlar sayesinde ekranla yapışık bir nesil yetişmektedir.

Ekran başında geçirilen süre arttığında beraberinde birçok sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. O nedenle günümüzde çocuklarda 2 yaşına kadar ekran (özellikle televizyon) başında zaman geçirmelerine izin verilmemesi, sonraki dönemlerde ise günlük bu sürenin toplam 1-2 saat ile kısıtlanması önerilmektedir. Oysa bu süre dünyadaki tüm ülkelerde çok yüksektir.

Bilgisayaroyunları veya televizyon ekranında günlük 2 saatten fazla geçirilen zaman sonrasında duyusal, sosyal ve dikkat problemleri ortaya çıkabilmektedir. İletişim güçlüğü, öğrenme bozukluğu, ,dikkat eksikliği, anti sosyal davranışlar, arkadaş ilişkilerinin azalması, erken yaşlarda cinsel ilişki, alkol, sigara, madde bağımlılığı bu sorunların en sık görülenleri olmaktadır. Televizyonun en önemli olumsuz etkisi çocuğun tek yönlü iletişim içinde olması ve karşılıklı etkileşim olanağının olmamasıdır. Dil becerileri gecikmekte, dış dünya ile iletişim sorunları yaşamaktadırlar. Özellikle reklamlar ve müzik klipleri; renk, ses, ritim ve hareketi bir arada sunması nedeniyle küçük çocukların bile ilgisini çekmekte ve kullanılmakta olan bazı bilinçaltı uyaranlar çocukların tutum ve davranışlarında etkili olmaktadır.

Akran; çocuğun yakın çevresini oluşturan ve onun kişiliğinin oluşumunda önemli rolü olan gruplardır. Bu akran grupları her yaş döneminde söz konusudur. Çocuk ilkokul sıralarındaaileye yönelimli iken, ortaokulda daha çok akran grubuna yönelimlidir.Çocuk, birbirinden farklı iki toplumsal çevrede büyür. Bu iki toplumsal çevreden birincisi, ana babası, öğretmenleri, akraba ve komşularının oluşturduğu yetişkinler çevresi; ikincisi ise akranlarından (yaşıtlarından) oluşan çevredir. Yetişkinler çevresinde ikincil statüde olan çocuk, akran grubunda yaşıtlarıyla eşit statüdedir.

Akran grupları gençlik dönemindeki çocuklar için daha önemlidir çünkü çocukluk döneminden ergenlik dönemine doğru ilerlerken arkadaşlarıyla olan sosyal münasebetleri de gittikçe artmaktadır. Arkadaşlık münasebetleri sosyalleşme süreci içinde tüm yaşam boyunca önemlidir. Ancak ergenlikte farklı gelişimsel özellikler arkadaşlığın bu dönemdeki önemini artırmaktadır. Arkadaşlıklar sosyal ilişkilere öncülük etmektedir.Mükemmel bir ailenin bile çocuğuna veremeyeceği tek şey gençlere akran gruplarının sağladığı arkadaşlıktır.

Ergenlik bir geçiş dönemi olduğundan bireyin anne-babasının yaşamdaki yeri değişir ve arkadaşlar bu değişime katılır. Mükemmel bir ailenin bile çocuğuna veremeyeceği tek şey gençlere akran gruplarının sağladığı arkadaşlıktır.Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek, benlik saygısının önemli bir şartıdır. Çocuk akran grubunda kendi kişiliğini dener ve geliştirir. Çocuk için arkadaşları kendi kişiliğini yansıtan ayna yerine geçer, kendini tanır ve tanıtır. Çocuğun özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin arkadaşları tarafından kabul görmesi onun kendi kabulünü de olumlu yönde etkilemektedir.Akran grubu, kişilik gelişimine etki eden önemli bir unsur olduğundan bu noktada arkadaş seçimi de önem kazanmaktadır. Arkadaş seçerken seçilen arkadaşın; çalışkan, takva sahibi (Allah'tan korkan), güzel huylu ve anlayışlı olmasına dikkat etmeli bunun yanında tembel, zamanını boşa harcayan, gereksiz ve çok konuşan, fitneci ve fesat kişilerle arkadaşlık etmekten sakınmalıdır.

 

Akran gruplarının çocuklara olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönde etkisi olabilmektedir;

Akran Gruplarının Olumlu Etkileri:

Çocuğun ya da gencin sosyalleşmesini, grupta güven, statü ve kabul görmesini sağlar.Akran grubu sadakat, cesaret ve katılma duygularını besler ve güçlendirir.Çocuğa ve gence eşitlik, adalet gibi konularda deneyim imkânları sunar.Akran grubunda birey rahat bir ortam bulur. Ailesinden uzakta rahat konuşur, rahat hareket eder. Evde yapamadığı birçok etkinliği grupta yapar.Akran grubu, liderlik yeteneğine sahip olan gençlere, liderlik deneyimi sağlar.İşbirliği ve takım ruhunu öğrenme, akran grubunda gelişir.Gencin meşru macera ihtiyacı, akran grubunda karşılanır. Özellikle okul ya da izci grupları gence böyle fırsatlar sağlar.

Akran Gruplarının Olumsuz Etkileri:

Grubun amaçları anti-sosyal olduğunda üyelerde anti-sosyal davranışları benimser. Bu anlayıştaki gruplar üyelerini suçlu davranışlara yöneltebilir.Akran gruplarının anti demokratik ve kendini üstün gören davranışları, zayıf üyelerin kişiliklerini zedeler ve gruba uyumlarını zorlaştırır.Gruplara kabul edilmeyen gençler incinebilirler. Bu gençlerin kişilikleri zedelenebilir. Gencin ileriki yaşamında zararlı sonuçlara yol açabilir. Bu durumdaki gençler aşağılık duygusuna kapılır ve kendilerine güvenleri azalır.Anne babalar ve eğitimciler çocukların sağlıklı kişilik oluşumu ve gelişimi için akran gruplarının bu yönlerini görebilmeli ve çocukların böyle olumlu işlevleri olan gruplara katılımını teşvik etmelidirler. Ancak, bu teşvik, denetimli ve ölçülü olmalıdır. Aksi halde çocuk ya da genç, akran gruplarının olumsuz işlevlerinden, etkilerinden daha fazla etkilenebilirler ve bu da olumsuz sonuçlar doğurabilir.