Siyaseten yoğun günler yaşadığımız bu süreçte önceki gece belki de tüm planları altüst edecek düzeyde bir operasyon yapıldı. Karmakarışık bir yapıya sahip olan, kimin nereyi yönettiği belli olmayan, gidenin geri gelemediği, gitmenin de büyük cesaret gerektirdiği Suriye'ye önceki gece büyük bir askeri operasyon düzenlendi.
Gecenin bir vakti Türk askerleri Suriye sınırlarına girerek Süleyman Şah'ın mezarının da bulunduğu Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçasına girdi.
Burada sadece Süleyman Şah'ın Türbesi değil, bazı emanetler de bulunuyordu.
Öncelikle Süleyman Şah Türbesi'nin bizim açımızdan öneminin ne olduğunu bir hatırlayalım:
Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan, Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası.
Türbede ise Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin dedesi ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Süleyman Şah'ın mezarı bulunuyor.
Süleyman Şah yeni yurtlar aramak amacıyla boyu ile birlikte Fırat kıyısına gelmiş ve Kayı Boyu'ndan iki asker ile Caber'e gitmek için Fırat Nehri'nden geçerken boğularak hayatını kaybetmiştir. Süleyman Şah, ölümünden sonra beraberindeki iki adamı ile Caber Kalesi'nin eteklerindeki bir kümbete gömülmüştür. Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı Devleti yıkılınca Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin Fransa ile yaptığı Ankara Antlaşması ve Lozan Antlaşması'na göre kale ve türbe Türkiye'nin toprağı sayılmıştır. 1938'de türbe yanına Jandarma Karakolu inşa edilmiş, toprağın ve türbenin korumasını Türk askeri yapagelmişti.
1973 yılında Suriye Hükümeti Tabka Barajı'nın yapımının bitirileceğini ve türbenin Esed Baraj Gölü'nün suları altında kalacağını bildirince türbe ve karakol Halep iline bağlı Karakozak Köyü'ndeki yeni yerine taşınıyor.
Selahaddin Eyyubi, türbeyi koruma altına alıyor. 1260 yılında Moğollar tarafından yıkılıyor. Daha sonra kaledeki türbe, 1510'lu yıllara kadar bakım görmüyor. Yavuz Sultan Selim, bölgeyi fethettikten sonra tekrar düzenleyip restorasyon yaptırıyor. Suriye'nin 1973'teki baraj inşaatının yükselen suları bölgeyi tehdit edince Suriye ve Türkiye ortak çalışması ile türbe Halep'in Karakozak köyü yakınına taşınıyor. 2003 yılında Teşrin Barajı'nın inşası ile birlikte yükselen su seviyesinin yeniden türbeyi tehdit etmesi üzerine türbe ve karakol alanı etrafına suya karşı destek dolgular inşaa ediliyor. Türbe artık Caber Kalesi'nde değil, Halep'in Karakozak köyü yakınındaki yerinde bulunuyor(du).
Artık yok...
Tarihimizi çok fazla bilmesek de Süleyman Şah ismine şimdilerde pek de yabancı değiliz. TRT'de yayınlanan Diriliş Ertuğrul adlı diziden hatırlıyor birçok kimse Süleyman Şah'ı...
Hatta sosyal paylaşım sitelerinde dizideki Süleyman Şah karakterini canlandıran Serdar Gökhan'ın fotoğraflarını paylaşarak, 'bu Süleyman Şah o Süleyman Şahmı' diye birbirilerine sorup, emin olmak isteyenler var.
Evet, bu Süleyman Şah o Süleyman Şah!..
Yazık, şanlı bir tarihimiz var ama tarih bilgimiz sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan veya televizyon dizilerinde izlenilen kadar az...
Geyik yapmak için midir, yoksa hakikaten bu kadar saf ve bilgisiz olduğumuz için midir bilmem. Ama aynı sosyal paylaşım sitelerinde dizide Süleyman Şah'ı canlandıran Serdar Gökhan'ın fotoğrafını paylaşıp, altına da 'Atam sen rahat uyu. Türk milleti senin arkanda. Seni yalnız bırakmayacak' gibi açıklamalar da yazdı ya, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim...
Süleyman Şah'ın Türbesi'nin bir gece ansızın yapılan operasyonla sessizce yıkılması, mezarının oradan taşınması ne kadar büyük bir başarı, orası da tartışılır.
Mesnevi'den:
Senin aynan niçin görüntü vermiyor, biliyor musun? Üzerindeki pas duruyor da ondan.
