İlk iki haftada oynadığımız kötü futbol her ne kadar bizi endişelendirse de Galatasaray ile oynayacağımız maç için içimizde ufak ta olsa bir umut taşıyorduk. Bizim gibi beklentileri karşılamaktan uzak ve iç meseleleri ile uğraşan rakip karşısında aldığımız farklı mağlubiyet, henüz ligin başı olsa da  bizi oldukça endişelendirdi. 

 

TAKINTILI  HOCA

 

Adam taktımı kafaya takıyor. Takıntı tavan yağmış Aykut Hoca'da. Ağzıyla kuş tutsa bile bazı futbolcuları on sekize bile almıyor. Yine bazı futbolcular sahada batırıp sıvasalar da asla onlardan vazgeçmiyor. Sissoko ve Marica'yı 18 bile almayan hoca, Holmen,Traore ve Ömer'i yedek kulübesinde oturttu. Bu saydığım isimler atak yapmaya mecali olmayan takımın gol yükünü çekecek olan ofans oyuncuları. Haliyle geriye kalanlarla da anca bu kadar. 

 

PTT 1. LİG  TOPÇULARI 

 

Henüz ligin başı. Teknik ekip muhakkak oynatmadığı oyuncuların çoğunlukta olduğu bir kadroyu muhakkak kuracaktır. En azından umut ediyorum. Değilse işimiz çok ama çok zor. Çünkü ilk on birde bu ligi hak etmeyecek kadar kötü oyuncular var.

Hangi birisini sayalım? Bir hafta arayla birbirinin kopyası 2 gol yiyen Kaya. Bu zamana kadar tüm hatalarına rağmen sürekli olumlu şeyler söyledim ve yazdım. Ama artık yok kardeşim. Eğer bir kaleci göğüs seviyesinde gelen yavaş hızdaki bir topu, en yakın rakip oyuncu 3 metre uzak olmasına rağmen tutmayı akıl edemiyorsa bu ligde yeri yoktur.   Zaten kalecilerin yumruk sevdasını anlayabilmiş değilim.Yahu yumruk, tutamayacağın yükseklikte ve sertlikte gelen toplara vurulur. Ve sen yumruğa çıkarken buldozer gibi önüne çıkanı ezip, çil yavrusu gibi dağıtman lazım. Çünkü ceza sahası senin evin, kale alanı ise yatak odan. Yediği diğer gollerin bahsini ise yapmayacağım. Gerek yok. 

Mehmet Uslu ve Ali Çamdalı. Her hafta yazmaktan dilimde tüy bitti. Çok ama çok kötüler. Mehmet Uslu'nun Çamdalı'na göre tek artısı mücadele etmesi. Ama yapabilecekleri bu kadar. Ali'de mücadele de yok.

Volkan Fındıklı. İri cüssesi ve hırsına rağmen henüz Süper Lig için yeterli değil. Bir şeyler yapmaya çalışıyor ama eli ayağı birbirine dolanıyor. Zaman içerisinde başarılı olabilir. Ama o zaman bu zaman değil. 

 

ÖMER ALİ  & VEDAT  BORA 

 

Ömer Ali Şahiner. Sezonun hayal kırıklığı. Ama benim açımdan değil. Ben iki senedir futbol muhabbeti yaptığım herkese Ömer Ali'nin klasik alt lig futbolcusu olduğunu söylüyorum. Bu söylemimin de arkasındayım. Koşmak tan başka yaptığı hiçbir şey yok. Teknik, bilgi ve beceri olarak asla Süper lig oyuncusu değil. Konya'mızın çocuğu olduğu için kredisi yüksek. Yönetimin allayıp pullayıp büyük takımlara satmaya çalıştığı ama asla başaramayacağı bir oyuncu. Hele hele yabancı sınırı ortadan kalkmışken istediğiniz kadar uğraşın Ömer Ali'yi asla bizden daha iyi bir takıma satamazsınız. Maçtan sonra Kaya'yı savunması anlaşılabilir. Ama önce sen kendine bak kardeşim. Şapkanı önüne koy ve düşün. Maçın en çok koşanı olmak kimseye bir değer katmaz. Sadece istatistikler de adın geçer o kadar. Aldığın topu olumlu olarak nasıl kullandığına, topu ileriye taşıyıp olumlu olarak arkadaşlarına ulaştırıp ulaştırmadığına, yaptığın isabetli ortaya,  yaptığın koşularla takım arkadaşlarına açtığın alanlara, etkili ve isabetli pasa, rakibin sol bekini hırpalayıp hırpalamadığına bakarım. Hangi birisi var Ömer Ali'de. Hiç biri. Eeee, bu özellikleri olmayan bir açık oyuncusunun takıma katkısı olabilir mi? Olamaz. Konyalı olduğu için takımda tutulabilir ama futbol  acımasızdır. Kimse, babasının oğlu bile olsa acımaz. Koyar kapının önüne. 

Sağ bekte oynayan Ali Turan çok başarılı oynadı. Bundan sonra sağ bekte kesinlikle Ali Turan oynamalı. Sağ açık ise bu haliyle asla Ömer Ali'ye emanet edilmemeli.

Vedat Bora. Oyunda kaldığı sürece Meha ile birlikte sahanın en etkili ismi. Top ayağına yakışıyor. Tekniği, oyun bilgi ve becerisi çok iyi. Eminim zaman içerisinde çok daha iyi olacaktır. Ulusal tv programlarında Vedat'tan bahsedilmesi de oynadığı başarılı oyunun göstergesi. Allayıp pullamadan iyi paralara satabileceğimiz tek Türk Futbolcu.

 

MEHA  FARKI

 

Düşünün, sahadaki 11 futbolcunun. 5 tanesi kalite olarak alt lig topçusu olursa bu takımın maç kazanması mümkün mü? Hele hele Galatasaray'a karşı. Son yılların belki de en kötü Galatasaray'ı, elini kolunu sallaya sallaya hiç yorulmadan, üstelik bir kişi eksik oynayarak 4 tane attı ve gitti. Daha doğrusu biz yedik. Oyun sistemi, oyuncu tercihi ve biraz da şansızlık. Meha'nın bazukası 2 santimetreaşağıdan gitse tabelada çok daha farklı bir skor görebilirdik. Duran top kullanmadaki eksikliğimiz artık Meha ile son buldu. Üç haftada 2 asist 1 gol. Yani atılan her golde Meha'nın imzası var. Aynı başarıyı ilerleyen haftalarda da muhakkak gösterecektir.

 

MARİCA  NEREDE?

 

Merak ettiğimiz bir konu. Milli takımına seçilen Marica nerede? Hazırlık kampının başından sonuna kadar takımla birlikte olan, ve izleyenlerin hırsıyla yeni sezonda fark yaratacağı söylenen Marica nerede? Bajıc henüz yeni ve yaşı da oldukça genç. Zamana ihtiyacı olduğu kesin.  Tecrübe olarak Bajıc'ten çok daha ileri seviyede olan Marica'nın üstelik kamp boyu takımla çalışmışken 18' e bile alınmaması düşündürücü.

 

YA  ZİHNİYET  DEĞİŞMELİ YA DA!..

 

Savunma karakterli oyun zaman zaman tercih edilebilir ama bu süreklilik arz ederse işte o zaman sıkıntı meydana getirir. Yerleşen bu karakteri düzeltmek ise çok zaman gerektirir. Bu şehir, bu taraftar çok daha iyi oynayan bir takımı sonuna kadar hak ediyor. Merak ediyorum. Acaba rakipleri sağlı sollu ataklarla boğacak, Torku Arena'ya gelirken rakiplerin ayaklarını tir tir titretecek bir takımımız ne zaman olacak. Bu taraftar saldıran bir  takımı sonuna kadar hak ediyor. Korkan bir takımı değil. Hocaya düşen görev elindeki ofans karakterli topçulardan mümkün olan en üst verimi almak. Eğer hoca bunu başaramayacaksa, takıntılarının esiri olmaya devam edip taraftara ızdırap çektirmeye devam edecekse gereken muhakkak yapılmalı. Bu takım kimsenin egolarını tatmin etme yeri değil. Herkes haddini bilecek. Kimse Konyaspor'dan daha üstün değil. Olmamalı. 

 

OSMANLI  &  SİVAS

 

Milli maçlar için verilecek aradan sonra üst üste iki deplasman. İçinde bulunduğumuz durum göz önüne alınırsa bu deplasmanların zorluk derecesini tahmin etmek zor değil. Üçüncü hafta itibariyle küme düşme hattının içindeyiz. Bu zorlu iki maçtan sonra ligdeki yerimiz bakalım neresi olacak? Ama ne olursa olsun ya bu takım adam gibi cesur top oynayacak ve ona göre kadro tercihi yapılacak ya da kaşınanlara yol verilecek.

Her zaman ve daima KONYASPOR.