Günümüz çocukları, bilgisayarla, play stationla oynamayı, arkadaşlarıyla oyun oynamaya tercih eden, çevredeki araba bolluğundan ötürü bisiklet sürmekten mahrum kalan ve onun yerine babasının arabasıyla gezen, annesinden aldığı parayla bisküvi almak yerine, oyun cd' si alan çocuklardan oluşuyor.

Aşırı fast-food yemekten dolayı şişmanlayan, evde annesinin yaptığı köfteyi beğenmeyen bir çocuk.

Birçok güzel şeyden mahrum kalmış çocuklardır, günümüz çocukları.  Sokakta oyun oynama olayı kalmamıştır.  Site oluşumları nedeniyle mahalle kültürü de gitgide bitmektedir.  Komşu Ayşe Teyzenin pişilerinin tadına bakamayan bir çocuktur.

Oyun oynamak için, ya yer bulamayan ya da oynayacak arkadaş bulamayan bir çocuktur günümüz çocukları.

Dertlerini paylaşacağı, en yakınında olacak olan arkadaşları, dostları olmayan bir çocuktur. Arkadaşlıkları sanaldır, internet üzerinden devam eder. Arkadaşla buluşup bir şeyler yapmak yoktur. Tüm sosyal aktiviteleri sanal ortam üzerinden oynadıkları oyunlardır günümüz çocuklarının. 

Play station, bilgisayar, tablet, cep telefonu bağımlısıdırlar. Topu sokakta değil pc de oynarlar. Zaten eski oyunların çoğunu da bilmezler.

Televizyonda da bir çok güzellikleri kaçırmışlardır. se-le-na ile idare etmektedirler. ediyi, büdüyü, kurabiye canavarını bilmezler.

 Mükremin abiyi, süper babayı tanımazlar. Gerçi bu onların kabahati değil onlara bu ortamı sunanlarındır...
 Sosyal medyada yazdıklarına gelince, öyle cümleler yazarlar ki inanamazsın, neredeyse hepsi  aşk acısından kavruluyordur bu çocukların! 

 Daha aşk nedir bilmeden, hayattan bu yaşta bıkmış, kendilerinden büyük cümleler kurarlar bu küçük filozoflardır günümüz çocukları.

 Yürümek yerine araba kullanan, düşünmek yerine televizyon izleyen, spor yapmak yerine play station oynayan,  kütüphane koridorları yerine internette dolaşan ve bence hepsinden en önemlisi sokağa çıkmak yerine bilgisayarlara hapsolan çocuklardır günümüz çocukları.

* * *

Bir çocuk düşünün; son teknoloji telefonu var ama akraba ile iki kelime konuşamıyor.

Fen lisesini kazanmış ama iki yumurta kıramıyor.

Türkçe ve İngilizce dersleri süper ama misafirlere hoş geldiniz, nasılsınız demiyor.

İnternette her haltı beceriyor ama bir ekmek almaya gidemiyor.

Anneye babaya her türlü hakaret ediyor ama dışarıda tavuktan korkuyor.

Bin bir çeşit oyuncağı var ama en yakın arkadaşıyla bile paylaşmıyor.

Hz. Ömer diyor ki; “İlim öğrenmek için dergâha gelenlere önce edebi ve ahlakı öğretirdik.”