Bir Ramazan ayını daha bitirmiş ve Ramazan ayının hediyesi olan bayrama kavuşmuş bulunuyoruz.

İnsanın sevdiğine elveda demesi ne kadar acı, ne kadar dokunaklıdır değil mi? Biz sevmiştik Ramazan'ı... İçimizde sevmeyenler olsa da On bir ayın sultanına gönül vermiş, onunla birlikte bir ay geçirmiştik.

Ramazan'a iyi alışmıştık. Oruç bizi tutuyor, biz Ramazan'ı seviyor, Ramazan'ı yaşıyorduk.

Her ayrılık yeni bir başlangıcın, her yeni başlangıç da yeni bir ayrılığın habercidir derler... Ayrılmak zordur. Ama Ramazan sonrasındaki 3 günlük bayram bizi teselli edecektir.

Kimilerine göre de mübarek on bir aylar geliyor. Onlara göre mübarek olan on bir ayların heyecanı var. Şükür ki, on bir ayı değil bir ayı mübarek görenler arasındayız.

Biz oruç tuttuk, oruç bizi kötülüklerden uzak tuttu. Nasıl bir teslimiyettir, ne büyük bir ibadettir oruç ibadeti. Allah'ın haram kıldıklarından uzak duruyoruz da, Allah emretti diye emredilen süre içerisinde helal kıldıklarından bile uzak duruyoruz. Sonrasında iftar saatinde yaşadığımız mutluluk aslında bize tokluğun kıymetini anlatırken, açların halini anlayabileceğimiz bir ders veriyor.

Ramazan ayı paylaşmaktı. Yarım ekmeğini, bir bardak suyunu, sofranı, gönlünü paylaşmak...Paylaştıkça çoğalmak, bereketlenmek...

Birçok yardım kuruluşumuz var. Samimi bir şekilde çalışıp veren ile alan arasında köprü oluşturuyorlar. Allah onlardan razı olsun.

Şimdi isimlerini sayacak olsak, hangi vakıf ve dernekler olduklarını belirtecek olsak, es kaza unutup birkaçının ismini yazmayıveririz ve kırarız. O yüzden isim vermeye lüzum yok. Derneklerin ve vakıfların her zaman olduğu gibi bu Ramazan'da da ne kadar özverili çalıştıklarına, hem Konya'da, hem Türkiye'de hem de İslam coğrafyasında mazlumun elinden tutup onu ayağa kaldırabilmek için ne büyük badireler atlattıklarına şahidiz. Allah yardım edenden de, yardımları muhtaçlara ulaştıranlardan da razı olsun.

Ramazan ayı başı rahmet, ortası bereket, sonu ise günahlardan arınmaya ve bağışlanmaya vesile olan, içerisinde Kadir Gecesi gibi bin aydan daha hayırlı bir geceyi, Allah'ın kullarına adeta ödülü veya bonusu olan bir geceyi barındıran bir ay. İnsan nasıl sevmez bu ayı?

İnşallah Ramazan ayının rahmetini ve bereketini yaşayıp, mağfirete eren kullar arasında yer almışızdır.

Ramazan'ın hemen ardından 4 günlük bayram tatili başlıyor. Resmi kurumlarda bugün itibariyle başlayan tatil, pazartesi sabahı bitecek.

Bazıları rapor veya izin alarak tatili 9 güne çıkarmayı başardı. Tatil yapmak için bir fırsattı ve değerlendirilmeye çalışıldı.

Her yıl bayramların öncesinde ve sonrasında korkulu gözlerle televizyon izler, gazete okuruz. Çünkü facia yüklü sayfalar, facia görüntüleriyle dolu televizyon kanalları içimizi sızlatır. Her ne kadar tedbiri elden bırakmasak, önlemlerimizi alsak da trafik kazalarının önüne geçemiyoruz. Bir anlık dikkatsizlik, geri dönüşü olmayan sonuçlara götürebiliyor.

Bayramın kara gelmemesi için, bu mübarek günlerde acı yaşamamak için, tekrar bu mübarek günlere ulaşabilmek için daha dikkatli olmakta fayda var.

Allah bu mübarek günlere sağlık, sıhhat, barış ve huzur içerisinde, birlik ve beraberlik duyguları ile tekrar ulaşmayı nasip etsin.

Tüm Yenigün Gazetesi okurlarının, Konya'nın, Türkiye'nin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı hayırlara vesile olsun...

Selam ve dua ile...

Mesnevi'den:

“Acele, şeytanın hilesidir; sabır ve tedbir ise Allah'ın lütfu.”