Modern topraksız tarım uygulamalarıyla ideal iklimlendirme şartları ve sterilizasyon sağlanarak dört mevsim yetiştirilebilen yüksek kalite ürünleri yurtiçi ve yurt dışına en taze haliyle ulaştıran Koyuncu Seracılık, bu kapsamda ‘geleceğin tarımı’ olarak görülen topraksız tarımda dünya standartlarına uygun ‘kalite’ üretimini gerçekleştiriyor. Yıllık 5 bin ton taze salkım domatesi üretimi ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle sektörün önde gelen firmalarından biri olan Koyuncu Seracılık, 2021 yılında başlattığı topraksız tarım modeliyle sektördeki diğer firmalara da örnek oluyor. Koyuncu Grup Kurumsal Yönetim ve Tarım Grup Başkanı Merve Koyuncu yapılan çalışmaları aktardı:
Sizleri tanıyabilir miyiz; şirketinizde hangi pozisyonda görev yapmaktasınız?
Merve Koyuncu, 1988 Konya doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Konya’da tamamladım. 2011 yılında Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldum. Üniversite eğitimim sonrasında Ankara’da yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetim firmasında 1 yıl; gayrimenkul yatırım sektöründe faaliyet gösteren bir holdingde ise yine 1 yıl kadar muhasebe biriminde görev aldım. 2014 yılından beri aile şirketimizde farklı pozisyonlarda görev almaktayım. Şu anda Koyuncu Grup Kurumsal Yönetim ve Tarım Grup Başkanlığı görevini yürütmekteyim.
Koyuncu Grup olarak yapmış olduğunuz tarımsal faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?
Koyuncu Seracılık olarak Afyon Sandıklı’da bulunan 100 dekarlık kapalı üretim alanına sahip jeotermal ısıtmalı modern teknolojik seramızda topraksız tarım uygulamaları ile salkım domates yetiştiriciliği yapmaktayız. 2021 yılının sonunda devreye alınan tesisimizde bitkiler için ideal iklimlendirme şartları ve sterilizasyon sağlanarak dört mevsim yüksek kalitede ürün almaktayız.
Seracılık faaliyetleri kapsamında neler yapıyorsunuz?
Seramızda modern topraksız tarım tekniği ve iyi tarım uygulamaları ile üretim yapılmakta. Üretim sezonu boyunca hastalık ve zararlılara karşı mücadelede alanında uzman ziraat mühendisi kadromuz tarafından kültürel önlemler ve biyolojik mücadele uygulanarak 7 gün 24 saat izlenerek uzaktan kontrol altında tutulmaktadır. Bitkilerimizin döllenmesi, Bombus arıları ile tamamen doğal yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Yıllık ortalama 5 bin ton taze salkım domates üretip iç ve dış piyasaya yüksek kalitede doğal ürünler sunmaktayız.
Topraksız tarım nedir ve neden önemlidir?
Topraksız tarım, geleneksel tarım yöntemlerinden daha farklı şekilde yapılmaktadır. Bitkilerin toprak yerine özel besin çözeltileri ile yetiştirildiği bir tarım pratiğidir. Bu yöntemde genelde bitkiler su ve besin elementlerini içeren solüsyon ile yetiştirilmektedir. Topraksız tarımın avantajlarını saymak gerekirse; Su tasarrufu, verimlilik artışı, toprağın bozulmaması, iklim bağımsızlığı, bitki hastalıkları ve zararlılarla mücadele başta gelen faktörler diyebiliriz.
Topraksız tarım gelecek vaat ediyor mu?
Toprak tarım gelecekte iklim krizinin artarak devam ettiği bir dünyada sürdürülebilirlik açısından çok önemli bir sektör haline gelecektir. Geleneksel sera üretiminde hastalıkla mücadele için kullanılan ilaçlar ve besleme için kullanılan gübreler toprakta kalıntı bırakarak insan ve çevre sağlığı açısından potansiyel tehlike oluşturmakta ve ekolojik dengeyi bozmaktayken toprağa gerek duyulmayan bu yöntem sayesinde daha kaliteli, daha uzun ömürlü ürün elde etmek mümkün. Dolayısıyla topraksız üretim tekniğinin çevre dostu bir yöntem olduğundan gelecekte daha çok tercih edileceği ve bu alanda yetiştirilen ürünlerin çeşitliliğinin artacağını düşünmekteyim.
Üretim kapasitenizden ve ihracatınızdan bahseder misiniz?
Yılda üretim miktarımızın yüzde 35-40’ını başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Almanya, İngiltere, Hollanda, Macaristan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelere gönderiyoruz. Avrupa pazarının yanı sıra Orta Doğu bölgesinde Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve belli dönemlerde Rusya’ya ihracat yapmaktayız. Avrupa’da Lidl, Tesco, Metro, Aldi, Kaufland, Rewe gibi önemli zincir süper marketleri ile çalışmaktayız.
Tarımsal faaliyetlerde hedefiniz ve yatırım planlarınız nedir?
Tarımsal faaliyetlerde hedeflimiz yüksek verimlilikle katma değeri yüksek kaliteli ürünler yetiştirmeye devam etmek. Aynı zamanda inovasyon ve kalite odağındaki çalışmalarımızla sektöre ihtiyacı olan yapay zekâ ve dijital altyapı destekli teknolojik çözümler üretmek için arge projelerimize yatırım yapmaktayız. Bu alanda kendimize hedefler koyduk, umarım sektör için faydalı bir gelişme sağlayabiliriz. Aynı zamanda müşterilerimizin de memnuniyetini arttıracağı düşüncesindeyiz. Ayrıca Sıfır Atık Projesi gibi sürdürülebilir çevre dostu uygulamalarımız sayesinde doğal kaynaklarımızı korumayı hedefliyoruz.
Bir süre önce Koyuncu Seracılık’ın ismini, kadınlara yönelik istihdamıyla duymuştuk. Sosyal sorumluluk kapsamında yaptığımız çalışmalar neler?
Koyuncu Grup olarak sosyal sorumluluk bizim için çok önemli. Şu an seramızda 110 kadın çalışanımız bulunmakta. Bu kişiler Sandıklı’da yaşayan, o yörenin insanları. Üretimimize devam ederken bir yandan da onların gelişimlerine katkı sağlamak için sosyal sorumluluk projelerimizi devreye almayı da başardık. Bunlardan ilki daha önce hiç okula gitmemiş okuma yazma bilmeyen kadın çalışanlarımıza okuma yazma kursu açmak oldu. İşletmemizde bulunan eğitim salonumuzu sınıf ortamına çevirerek, alanında uzman eğitmenimizle, kendilerine okuma-yazma öğretmeye başladık. Hâlâ devam eden kursumuzda çok iyi sonuçlar almaya ve artık kursiyerlerimizin kendilerinden farklı hikâyeler duymaya başladık. Kendilerini daha iyi ifade ediyor olmaları, özgüvenlerinin artması, evde ailelerine destek olmaları bizler için bir gurur kaynağı oldu.
Bununla da yetinmeyip, alanında uzman yetkililerin birikimlerinin ışığında hazırladığımız, tüm çalışanlarımızı kapsayan “Çalışma Ahlakı ve İş Hayatının Aile Hayatına Etkisi” adlı seminerlerimiz düzenli aralıklarla devam etmektedir. Gelecek dönemlerde de farklı projelerle yine kadın çalışanlarımızın kendilerini geliştirmeleri için olanak sağlamaya devam edeceğiz.
Tarımın evrilmesi ve tarımın öneminin ortaya çıkması konularında düşünceleriniz neler, sizce tarımda bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
İklim değişikliği ve birkaç yıl önce yaşanan pandemi, toprak mahsullerinin önemini ispatlar niteliğindeydi. Bu kapsamda neler söylemek istersiniz?
Tarım, insanlık için insanın var olduğu günden bu yana temel bir yaşam kaynağı ve kültürel bir faaliyet. Tarımın evrimi ve öneminin ortaya çıkması, insan topluluklarının yerleşik yaşama geçişinden endüstriyel devrimlere kadar bir dizi tarihsel ve teknolojik dönemlere yayılmıştır. Gelecekte daha sürdürülebilir ve teknoloji odaklı tarım uygulamaları ile birlikte, küresel gıda güvenliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularının büyük önem arz edeceği kanaatindeyim.
İklim değişikliği ve geçmişte yaşanan pandemi gibi olaylar, gıda tedarikinin önemini arttırırken, bu durum seracılık ve tarım faaliyetlerini de çok daha kritik hale getirdi. Gıdaya erişimin ne kadar zor olabileceğini tüm dünya tecrübe etmiş oldu. Gelecekte buna benzer krizlerin yine yaşanabileceğini öngörerek kısıtlı kaynakların maksimum faydada kullanılması için tarımsal faaliyetlerin doğru planlama ile yapılması, çok iyi denetlenmesi ve teknolojik altyapılarla desteklenmesi gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ederiz.
