Bahar geliyor, doğa canlanıyor. Ağaçlar yeşillenip, çiçekler açarken muhteşem bir şölen bizi bekliyor. Bu şölenin tadını doyasıya çıkaramayanlar da var elbette. Alerjik bir bünyeye sahip olanlar aynı heyecanı paylaşamıyor maalesef. Onlar için hapşırık, öksürük, burun akıntısı, göz yaşarması ve belki de eve kapanma zamanı.

Canlanan doğayla beraber polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte alerjik semptomlar da baş göstermeye başlıyor. Ağaç ve çiçek polenlerinin yanı sıra, çimenler, küf mantarları da tetikleyici olabiliyor. Nefesle solunum yollarımıza, cildimize ve gözlerimize temas eden polenler birçoğumuz için sorun oluşturmazken, alerjik kişilerde polenlerin yapısındaki proteinlere karşı reaksiyon gelişir ve inflamasyona neden olan maddeler salgılanmaya başlar. 

Saman nezlesi en sık rastlanan bahar alerjisidir. Gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burunda akıntı, tıkanıklık, kaşıntı, hapşırık ve geniz akıntısı görülebilir. Hastaların bir kısmında alt solunum yolları da etkilenerek astım tablosu ortaya çıkar veya var olan astım şiddetlenebilir. Bu durumda nefes darlığı, öksürük, göğüste daralma hissi, hırıltı görülebilir. Genellikle bu belirtiler nöbetler halinde seyreder.

Ailede alerjik yapının bulunması, bahar aylarında doğmuş olmak, erkek cinsiyet, bebeklik döneminde sigara dumanına maruz kalmış olmak gibi etkenlerin yanı sıra, erken çocukluk döneminde fazla hijyen takıntılı ortamlarda büyümek, bağırsak florasının bozuk olması da alerji için zemin oluşturabilir.

Semptomlardan kurtulmak için alerjenlerden olabildiğince uzak durmak en önemli basamaktır. Bağışıklık sisteminin dengeli hale getirilmesi ise tedavinin temelidir. Bu amaçla dengeli beslenmek ve bol sıvı tüketmek oldukça önem taşır.  Stresten uzak yaşanmalı, alkol ve sigara gibi tetikleyiciler kullanılmamalıdır. Semptomlar ağırlaşırsa mutlaka bir uzman doktor kontrolüne başvurulmalıdır. 

Bahar alerjisi yeterince ciddiye alınmazsa daha ciddi problemlere yol açabilir. Uyku düzeninde bozulma, dolayısı ile gündüz konsantrasyonda azalma ve baş ağrısı görülebilir. Daha da ilerleyen dönemlerde, önlem alınmazsa sinüzit, otit, astım gibi sorunlara dönüşebilir.

Semptomları hafifletmek için doğal, bitkisel kaynaklardan da faydalanılabilir. Çörek otu yağı immun sistemi dengeleme özelliğinden dolayı akla gelebilecek ilk doğal destektir. Özellikle alerjik rinit semptomları varsa burun spreyi formlarından da yararlanılabilir. Ayrıca bağışıklık sistemimizin temelini oluşturan bağırsak florasını desteklemek için mutlaka probiyotikler kullanılmalıdır.

Dengeli bağışıklık sistemi ile, bahar hepimize şölen olsun.