Bundan önceki maçlarında rakibi boğan ve top kaybına zorlayan hucum hattında baskılı ve yıpratıcı oyun sergileyen hatta Barcelona'nın unutulmaz 2010–2011 sezonundan esintiler veren Atletico Madrid, Real karşısında sönük kaldı. 

Bunun nedeni Atletico'nun kötülüğü değildi elbette ki tarzının dışına çıkan bir Real vardı kontra yerine her yerde pres ve adete gövde gösteri yapan yıldız isimler! Takımda ki herkes maça çok iyi konsantre olmuş ve buna seyircinin de muhteşem coşkusu eklenince inanılmaz bir Real Madrid seyrettik. Henüz maçın ilk dakikalarında Real'in savunma taktiği belli oldu rakibinin en büyük silahı olan 25 gole ulaşmış Diego Costa'yı oynatmamak için gereken herşeyi yaptılar Pepe ile başlayan bu akım Pepe'nin sarı kart görmesi ile Arbeloa, Xabi Alonso ve Sergio Ramos arasında devam etti. Baskısını 90 dakika azaltmayan Real Madrid gol yememek üzerine kurulu taktiğinde başarılı oldu ve maçı 3–0 gibi farklı bir skorlar kazandı.

Cristiano Ronaldo'nun gol sorunu!

 Maçta belki de Real adına en beklenmedik performans Ronaldo'dan geldi. Ballon d'Or ödülünü kazandıktan sonra çıktığı maçlarda henüz golü bulunmayan yıldız oyuncunun yaşadığı stres gözlerinden okunuyor. Maç içinde girdiği pozisyonlardan yararlanamayan Ronaldo hucum bölgesinde de beklenenin aksine sönük kaldı.

Arda'nın çırpınışı yetmedi!

İlk 11 de sahaya çıkan milli oyuncumuz hem hucum bölgesinde hem de savunmada yüksek tempoda oynadı ve arkadaşlarını oyunda tutmak için varını yoğunu ortaya koydu. Takımının da en net gol pozisyonuna giren Arda şüphesizki Atletico'nun en iyilerindendi. Diego Simeone'nin maçı çevirme hamleleri (!) gerekcesi ile 61. dakikada oyundan alındı.