15 Temmuz darbe girişimi sonrası en büyük sıkıntıyı çekenlerden biri de; iş dünyası oldu. 

Ülkenin normal hayatına devam ettiği bir dönemde beklenmedik şekilde gerçekleşen FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomik darbe girişimiyle de karşı karşıya kaldı. 

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu düşürmesi ve yatırımcıları korkutması, dövizin yükselmesi... ekonomi de sıkıntılara yol açtı. 

Türkiye bu oyunu da bozmak için seferber oldu. 

Vatandaşların ellerindeki dövizleri Türk Lirası veya altına çevirmesi, iş dünyasının her şeye rağmen yatırıma devam etmesi, personel çıkarmaması... Ekonomik darbeye karşı da milli duruştur.

Şer güçlerin şimdiki hedefleri de iç karışıklık çıkarmak... Bu hedeflerine ulaşmak için de ne yapıp edip referandumdan “HAYIR”  çıkarmak istiyorlar... 

***

Gezi olaylarıyla başlayıp 17/25 Aralık hukuk operasyonu ile devam eden süreçte amaç ülkeyi yönetilebilir olmaktan çıkarmak. 

Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, 

Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü

Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik

Odası başkanları ülke üzerindeki şer güçlerin planlarına bugüne kadar hep dikkat çekti ve milli duruşla Konya iş dünyasının tavrını ortaya koydu. 

Sanayicilerimiz, iş adamlarımız, tarım kesimimiz, esnafımız da oyunların farkında. 

Onun için referandum da ne diyeceğini biliyor. 

Fakat kendini Konya ekonomisinde hâlâ söz sahibi olduğunu sananlar yine lobicilik peşinde. 

“EVET-HAYIR” lobisi... 

Diyorlar ki 2010 yılında Konya Ticaret Odası Meclisi'nden referandum için “Evet” yönünde karar çıkmıştı aynı şekilde odalar yine meclislerinden “EVET” kararı çıkartsın!

Bu kararı odalar çıkarabilirler ancak gerek var mı?

İş dünyasının feraseti, milli duruşu ortada... Sanayicilerimiz, iş adamlarımız, esnafımız, işletmelerimizin milli duruşundan şüphe eder gibi böyle bir kararı Meclis'ten geçirmenin anlamı var mı!

Diyelim ki karar çıktı ve “Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası meclisi olarak 16 Nisan'da gerçekleştirilecek referandum da EVET diyeceğimizi belirtiyoruz” denildi. 

Referandum sürecinde ülke kutuplaşmaya gitmesin derken böyle bir karar kutuplaşmaya yol açmayacak mı?

Sayın Oda başkanlarının bireysel olarak kararlarını açıklaması kendilerini bağlar ancak temsil ettikleri oda adına Meclis'ten böyle bir karar geçirmeleri çok da doğru bir davranış olmayacaktır. 

2010 yılındaki referandumda Konya Ticaret Odası böyle bir kararı çıkarttı... O kararı çıkartanlar Başbakan'a şirin gözükme adına böyle bir girişimde bulundu... Abdestinden şüphesi olanların başvurabileceği bir tavır...

O zaman da bu karar eleştirilmiş ve binlerce üyeye sahip odanın tarafsızlığını yitirdiği vurgulanmıştı... Tepki gösteren iş adamları ve sanayiciler de olmuştu... 

Alınan kararı ise doğru bir adım atarak Konya Sanayi Odası ve Konya Ticaret Borsası Meclisleri devam ettirmemiş ve sadece oda başkanlarının açıklaması ile ülkenin geleceği açısından Anayasa değişikliğinin önemi vurgulanmıştı...

***

Şu andan da odalar üzerinden benzer bir baskı mekanizması oluşturulmaya çalışılıyor; abdestinden şüphesi olanlar tarafından... 

Fakat Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü, Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ve temsil ettikleri üyeler ferasetli ve milli refleks sahibi... Oyunların farkındalar... 

Hiç kimsenin oyununa gelecek kadar da akılsız değiller!

Darbe girişimi öncesi ve sonrasında oda başkanları yaptıkları ortak açıklamalarla, ülkeyi karanlığa götürmek isteyen şer güçlerin oyunlarına karşı dik duruşlarını her daim göstermişlerdir. 

16 Nisan'daki referandum sürecinde de Türkiye'nin bekası için gerekli ortak açıklamayı yapacaklardır... 

Ancak Meclislerinden “EVET-HAYIR” yönünde bir kararı çıkartmalarının doğru olmayacağını kendileri de takdir edecektir... 

“HAYIR”cı grubun tüm Türkiye'de hedefi budur. Tüm kesimler arasında kutuplaşma oluşturup ülkede referandum sürecinde kargaşalık çıkarmak. 

Sayın oda başkanları bu gerçeği çok iyi biliyor ve şahsi menfaat planları yapan lobicilerin oyununa gelmeyeceklerine inanıyorum!

***

Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar devletin kuruluşunda önce rol oynayan Kadim Başkent Konya, Yeniden Büyük Türkiye hedefinde de gerekeni yapacaktır. 

Feraset sahibi Konya tüm kesimiyle; inancına, vatanına, devletine, kültürüne, onuruna... saldıran sahte Atatürkçülere, aydınlıksız vatansızlara, darbe sevicilere, teröristlere çiçek verenlere gereken dersi verecektir. 

Millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için, elbette Türkiye için evet... diyecektir. 

Bunun için noterden tasdik ettirir gibi Meclis'lerden “EVET” kararı çıkartmak Konya'nın ferasetine saygısızlık olacaktır. 

Geçmişte olduğu gibi bu saygısızlığı tekrarlatmanın anlamı yoktur!

İş alemi 16 Nisan'ı sabırsızlıkla bekliyor... Ekonomik darbe yapmaya kalkanlara karşı Osmanlı tokadını yapıştırmak için elini ovuşturmaktadır...

Tereddüt edilmesin, iş ve tarım aleminin abdestinden şüphesi yok!