Türkiye’de yeni nesil Jöntürklerden oluşan mandacı bir zihniyet var.

Bu zihniyet; Türkiye’nin varlığının Batı’nın, Amerika’nın elinde olduğuna inanıyor. 

Onun için de idare-i maslahatçılık anlayışına hakimler... 

Tam bir asalak sürüsü... 

Türkiye ne çektiyse bu asalak sürüsünden çekti. Ülke olarak ne zaman bir atılım yapsak, ne zaman bölgemizde güçlü olmaya kalksak hemen kirli oyunlarını devreye soktular.

Krallar gibi yaşadıkları tek parti döneminde Demokrat Parti’nin kazanmasını hazmedemediler... 27 Mayıs darbesinin yolunu açtılar.

Utanmadan yıllarca darbeyi bayram gibi kutladılar; asalaklar... 

Tabii durmadılar... Aynı mandacı asalaklar ‘Siviller ülkeyi idare edemiyorlar, biz daha iyi yönetiriz’ anlayışı içinde orduyu kışkırtarak 12 Mart 1971 Askeri Muhtırasını verdirdiler... 

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra ise bu sefer öğrenci olayları, iç savaş kışkırtıcılığı başladı. 

Türkiye’nin, Amerika’ya rağmen Kıbrıs’a müdahalesi şer güçlerin yine hoşuna gitmedi. 

Amerika’nın, “Bizim çocuklar başardı” dediği 12 Eylül 1980 darbesiyle karşılaştık... 

Bununla da yetinilmedi; PKK terör örgütü oluşturuldu, böylece Türkiye terör belasıyla uğraşırken bölgesindeki gelişmelere kayıtsız kalsın istendi... 

Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal’la birlikte milletin sesinin siyasette yeniden yankılanması yine hoşlarına gitmedi; mandacı asalakların... Özal vefat etti!...

Akabinde yaşanan 1994 seçimlerinin sonucu ise mandacıların istemediği bir tablo oldu.

Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığında kurulan 54. Hükümet döneminde; inanç özgürlüklerinden, manevi girişimlerden ve yaşanabilir Türkiye hedefinden hoşlanmayan, havuz sistemiyle beslenme yolları kapatılan zihniyet, yine ordu içindeki paşalarından yardım istedi... 28 Şubat gibi acı bir süreci uzun süre yaşadık...

Tabii hainler durmadı, bu sefer de MHP’nin hükümet ortağı olmasını içine sindiremediler... “MHP’siz Hükümet” manşetleri ile siyaseti belirlemeye kalktılar. İlerleyen süreçte bu sefer Başbakan Ecevit’in hastalığını bahane ederek, “Ecevitsiz-MHP’siz Hükümet” başlığını attılar böylece Amerika’nın istediği yönde bir hükümetin kurulmasının alt yapısını oluşturdular... Anayasayı fırlatma olayı ve ağır ekonomik kriz karşısında ülkeyi dış güçlerin müdahalesine hazırlayan zihniyete karşı MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli, “Hükümeti millet belirler” dedi ve erken seçim kararı aldı... 

2002 seçimleri ise  darbeci zihniyete tokat gibi indi. Kendileri gibi mandacıların kazanacağını düşünen asalaklar, tek başına gelen AK Parti iktidarı karşısında felekleri şaştı... Tek başına iktidarla ilk defa karşılaşan mandacı zihniyet her fırsatta hükümetin laiklik karşıtı olduğunu ve ülkeyi şeriata götürmek istediğini bağırdı... Cumhuriyet Eylemleri, Ordu Göreve Pankartları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçimindeki 367 safsatası, AK Parti’ye kapatma davası... gibi oyunlarla milenyum çağında dahi, “Biz rahat olalım da ülke ne olursa olsun” mantı içinde darbecilikten geri durmadılar... 

Başaramadılar ama Gezi Parkı, 17/25 Aralık Hukuk Operasyonu, Kobani Olayları, Diyarbakır Sur’da hendek çatışmaları, bombalı eylemler ile faaliyetlerine devam ettiler... 

1907 yılında gerçekleştirilen II. Jöntürk Kongresi’nde zihniyeti bozuk dedeleri nasıl ki hedeflerini gerçekleştirmek için, “Ulaşıcı yol ve politikaları tespit için sürekli bir komite kurmak. Genel ayaklanma, silahlı ve silahsız direnme eylemleri, vergi ödememe, ordu içinde örgütlenme gibi eylemler yapmak…” kararları almışlarsa aynısını cumhuriyet döneminin mandacıları yaptı...

***

Şu anda da Türk Milleti’nin bekası için, devletin bekası için önemli bir aşama olan referandumda ‘HAYIR’ çıkartmak için birleşmiş durumdalar. 

“Erdoğan’a diktatörlük yolu açılıyor, Cumhuriyet’in kazanımları elden gidiyor, devlet karanlığa götürülüyor, demokrasi yok ediliyor...” safsataları ile de milletin kafasını bulandırmanın derdi içindeler vatansızlar... 

“HAYIR” diyen aydın-seçkinci gruba bakın milletle devamlı alay eden, tercihine saygı duymayan, 3-5 generalle darbe yapan, inancına saldıran, milli reflekslerden rahatsız olan, 15 Temmuz AK Parti’nin oyunu diyenler... 

1938’den 2017’ye vatan-millet için en ufak bir menfaatte dahi bulunmayan mandacı zihniyetin bugün de, “HAYIR” demesi düşündürücü değil mi?

Darbelere, cuntalara, 28 Şubat’a, ordu görevcilere, cumhuriyet mitinglerine, gezi parkı eylemlerine... “EVET” deyip, Cumhurbaşkanı milletin seçmesine “HAYIR” demeleri düşündürücü değil mi?

 Geçmişte 3 tane generalin emriyle cumhurbaşkanı seçenlere alkış tutanlar, bugün milletin seçtiği cumhurbaşkanından rahatsız olması düşündürücü değil mi?

“HAYIR” kampanyasını  sadece Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden yapmaları düşündürücü değil mi?

“Sikindirik El Bab’da askerler şehit olsun diyorsanız Evet deyin” yazma cüretinde bulunan zihniyetin kime hizmet ettiği düşündürücü değil mi?

Yıllarca dinimize, Türklüğümüze saldıranların bugün “Hayır” diye yalvarmaları içlerinde oluşan korkunun neticesidir. 

***

Onun için devlet için, millet için, vatan için, gelecek için “EVET” denmelidir. 

Sandıktan “EVET” çıkması mandacıların son çırpınışları olmayacaktır ama milletin tokadına da ihtiyaçları vardır. 

“Fırat Kalkanı Harekatı yanlıştır, Suriye’yle ABD, İngiltere ilgilenmeli… Güneydoğu Kürtlere verilsin…  Kıbrıs’ta AB’yi dinlemeliyiz…” gayri milli ifadeleri dile getiren aydınlıksız ve vatansız grubun karşısında sandıkta millettin silahı “EVET”tir... 

İddia edildiğinin aksine Türkiye “EVET”le aydınlığa çıkacak, yaşam alanları daralan, yarasa gibi milletin kanını emen mandacılar karanlığa gömülecektir.  

MHP Konya Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı’nın ifadesiyle; Sayın Genel Başkan Dr. Devlet Bahçeli, 15 Temmuz’dan sonra adım atmasaydı, ileriki dönemde Amerikancı hükümetlerin kurulma riski vardı.

Hayırcı şer güçlerin bilgi kirliliğinin altında yatan gerçekte budur. 

Milletimiz ferasetlidir ve her şeyin farkındadır... 

“EVET” sonucuyla hainler, şaklabanlar, vatansızlar, aydınlıksızlar, gardırop Atatürkçüler, sosyalist artıkları, mason kuklaları, Amerikancılar, İngilizciler, Almancılar...şaşkına dönecek, Türk Milleti şerefli tarihimize yeni bir destan yazacak....