Sezonun ilk maçları sürprizlere açık olur…

“Bu maçın favorisi” dediğiniz takım, beklenmedik bir sonuçla sahayı üzgün terk edebilir…

Yıllardır bu böyle…

Bu sezonun ilk maçlarına bakıldığı zaman, Başakşehir-Alanyaspor,  Konyaspor-Sivasspor maçları dışında sürpriz bir sonuç çıkmadı…

Ligin yeni takımı Altay’ın, Kayserispor’u 3 golle geçmesi, sürpriz değil, ama beklenen bir sonuç değildi…

Ancak, Mustafa Denizli’nin takımı hem moral, hem de sinerji açısından lige iyi bir başlangıç yaptı…

Beşiktaş’ın Rize’yi, Fenerbahçe’nin deplasmanda Adana Demir’i mağlup etmesi sürpriz değil açıkçası…

Rize’nin Beşiktaş’ı, Adana Demir’in de Fenerbahçe’yi yenmesi sürpriz olurdu…

Trabzonspor’un Malatyaspor’u yenmesi sürpriz sayılmaz, ama 5 atması bana da sürpriz oldu…

Bu yazıyı yazarken Galatasaray maçı başlamamıştı, dolayısıyla yorum yapamadık…

Ancak şu da gösterdi ki, bu sezon yaşanacaklar, yani hakem olayları, başkanlar savaşı, yayıncı kuruluş ve televizyonlardaki spor programları maçların önüne geçecek!

Yani, futbol sahada kalmayacak…

Benim öngörüm ve sezgilerim böyle…

Derler ye “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur” diye, işte öyle bir şey.

xxx

Ve Konyaspor…

Sezonun açılış maçını, kendisinden fersah fersah önde ve hazır olan Sivasspor ile oynadı…

Sivas takımı lige hazır, ama yorgun girdi…

Kırmızı-Beyazlı takım, UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde 4 maç oynadı ve başarılı sonuçlar alarak yoluna devam etti…

Yeşil-beyazlı temsilcimiz, hem kadro olarak güçlü, hem de fiziksel ve mental olarak bizden önde olan Sivasspor karşısına, Sehic, Ahmet Çalık, Guilherme, Abdülkerim, Skubic, Soner, Endri Çekiçi, Bytyqi, M'Poku, Hadziahmetovic, Cikalleshi ile çıktı…

Hocanın tercihi böyle olduğu için de saygı duymak lazım…

Hocanın tahtaya yazdığı kadroda yeni transferlerden Soner Dikmen, M’poku ve Endri Çekiçi vardı, Antalyaspor’dan alınan Serdar Gürler hazır olmadığı için ilk 11’de yer almadı.

xxx

Sivasspor, bu ligin hatırı sayılır 5-6 takımından birisi…

Rıza Çalımbay, Konyaspor’a özel olarak hazırlamış takımını besbelli…

Maçtan önce verdiği demeçlerde, “kolay maç olmayacak, ama taraftarlarımızla birlikte bu maçı iyi bir şekilde bitirmek için ne gerekiyorsa her şeyi yapacağız” demiş…

Hem seyirciyi, hem oyuncuları şartlandırmış…

Ancak, özellikle ilk, hem de ikinci 45’de Sivas’ın oyuncu grubu, Rıza Çalımbay’ın bu isteğine cevap veremedi…

Kartal, savunmanın göbeğinde Abdulkerim ve Ahmet Çalık’la kale gibi durunca, Sivaslılar çok etkili olamadılar…

Karşılaşmanın 45 dakikalık ilk bölümünün son 5 dakikası hariç, Konyaspor oyunun genelinde patronluğunu Sivaslılara kabul ettirmesi ve zaman zaman da rakip kaleyi tehdit etmesi göze hoş geldi…

Temsilcimiz ilk yarının sonunda içeriye 0-0’la değil, önde de girebilirdi…

Abdulkerim’in ya da  Cikalleshi iki şutundan biri gol olabilirdi, ama olmadı…

İlk 45 itibarı ile sırıtmayan bir  Konyaspor vardı sahada…

İkinci yarıya Sivaslılar baskılı başladılar, özellikle Kayode, Faysal Fajr, Gradel gibi yabancıları ile Konyaspor kalesinde resmen cirit attılar…

İlhan Hoca, 58’de hem futbola, hem de arkadaşlarına Fransız kalan M’poku’yu yanına, yanındaki Rahmanoviç’i de sahaya alması, rakibine göre bir eksik olan Konyaspor’un dengeyi sağlamasına neden oldu…

Sonrasında ise sazı eline alan Konyaspor oldu…

Maç 0-0 giderken, Sivaslı oyuncunun hatasını affetmeyen Cikalleshi, cezayı ustalıkla kesti…

Önce topu kaptıran Sivaslı oyuncuyu eksiltti, sonra kaleci yatırdı ve topu boş kaleye yuvarlayarak, hem kendisini, hem de Kartal’ı uçurdu…

Konyaspor, önemli bir deplasmanda lige iyi başlayarak, hem moral kazandı, hem de içimizdeki umutları yeşertti…

Lakin, herkes şunu iyi bilmeli ki, bir çiçekle bahar gelmez…

Bu galibiyet Konyaspor’un eksiklerini kapatmamalı, karar vericileri de rehavete sokmamalı…

Lig uzun bir maraton.