ZITLIK ETKİSİ

Abone Ol

           

Başlarken yazının hedefinde belirli bir mensubiyet, millet, devlet olmadığını, zihniyet ve anlayışı ele aldığımızı önemle belirtelim.

Biz yaşarken meydana gelen bazı olaylar vardır. Gözümüzün önünden gelir geçer ancak ıskalanmaması, zamanı durdurup üzerinde düşünülmesi ve unutulmaması gerekir. Bunlardan biri 25 Mayıs 2020 tarihinde meydana gelen George Floyd olayıdır.  Bu tarihi, insanlığın teknolojide ulaştığı endüstri 5.0 veya yapay zeka devrinde yaşanmış bir vaka diye de okuyabiliriz.

Malum: polis şiddetiyle hayatını kaybeden bir siyahidir Floyd…Polise yirmiden fazla “nefes alamıyorum” diye adeta yalvarmış fakat nafile …polisin zalim kalbi merhamete gelmemiş… İşte burada bir siyahinin nefesi kesilmedi, adeta insanlığın nefesi kesildi.  Ezcümle “İnsaniyetin ölümü insanın ölümüdür; beden nefes alıyor olsa bile… “özdeyişine uygun. Dünyayı hegemonyasına alan batı medeniyetinin insanlığı getirdiği nokta. Siyahiler için ise ataları köle getirilmiş ve onca mücadeleden sonra sanki başa dönmüş gibi bir haldir yaşanan…

Hiç unutmam yıllar önce Beyazıt Meydanında Irak’ı işgal eden askerlerin sergiledikleri rezil görüntüler sergisi hatırıma geldi. Bir işgalden öte, insanlığın utanç tabloları nazara verilmişti ve tarihe öylece not düşülmüştü.

Ya diğer resim… Memleketini işgale gelmiş, kendisine kurşun sıkan yaralı düşman askeri kendi canı pahasına tedavi eden bir merhamet abidesi…  Adeta savaşın bile en asil hali… belki onun için şu dizeyi tamamen hakediyordu: “Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi” ve “Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber”

Bazen bir resim binlerce söze bedeldir.  Bu iki resmin her biri çok derin anlam ifade ediyor. Yan yana geldiklerinde birisi insanlığın zirvesi diğeri ise en alçak-çukur seviyesini göstermektedir.

Bu iki resmi yan yana getirip düşününce tam bir zıtlık etkisi yapıyor. Gri bölgesi olmayan siyah beyaz gibi… Teşbihte hata olmaz: birisi dünyanın en çukur yeri ki, deniz seviyesinden 10.994 m Mariana Çukuru; diğeri ise Himalayalar’ın en yüksek yeri Everest tepesi ki deniz seviyesinden 8.848 m yükseklikte…

Bazı kavramların iyi anlaşılması için karikatürize etmek denir ya tam da burada anlamını buluyor.  Şimdi konunun bam teli de burası… Bu iki resim, iki zıt medeniyet anlayışını ifade ediyor. O halde soru gelsin: Hangisi daha ileri…  Kendi adıma derim ki: Sol resimdeki medeniyet istediği kadar teknoloji ve para sahibi olsun, çukurdadır ve insanlığa vereceği bir şey yoktur ve insaniyeti öldürmektedir. Ve insanlık sağdaki medeniyete muhtaçtır ve zafer O’nun olacaktır.

Başlarken vurguladığımız hususun bir kez daha altını çizerek noktalayalım: Toplum içinde parayı, ırkçılığı, teknolojiyi, tüketimi, rantı, popülizmi değil; merhameti, hukuku, adaleti, hemhal olmayı, helali, diğerkâmlığı, üretimi, sanatı, emeği vs. yükselttiğimiz ve yücelttiğimiz zaman aslımıza rücu ederiz ve soldaki fotoğraflardan çok uzak, sağdaki fotoğrafa yakın olabiliriz.