Yeni eğitim öğretim yılına yaklaşık bir hafta kaldı. İlkokul birinci sınıfa başlayacak öğrenciler için ise pazartesi günü itibarıyla uyum haftası kapsamında yeni eğitim öğretim yılı başlamış olacak. Bu kapsamda okula alışmaya çalışan çocukların yanı sıra veliler de zorlu bir süreçten geçecek. Uyum sürecinde velilerin dikkat etmesi gerekenlerle ilgili konuşan Eğitimci Yazar Prof. Dr. Firdevs Güneş bu sürece öğrencilerin 3 aşamada da hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Yalnızca birinci sınıf değil; henüz ilkokul düzeyinde olan ya da okul değişikliğiyle karşı karşıya olan öğrencilerin de uyum sürecine ihtiyacı olabileceğini vurgulayan Güneş, genel olarak ebeveynlere verdiği mesajda, “Zekânın doğuştan yüksek olması, dil, zihinsel ve sosyal becerilerin yüksek olacağı anlamına gelmez. Erken yaşlardan itibaren öğrencilere temel eğitim verilerek, düşünme, anlama, sorgulama, sorun çözme, öğrenme gibi beceriler geliştirilmeye çalışılır.” dedi.

5 1-12

ÇOCUKLAR 3 AŞAMADA OKULA HAZIRLANMALI

Çocukların okula uyum sürecinin okulda değil, evde başlaması gerektiğine dikkat çeken Güneş, bu sürecin çocuklar için heyecan verici olduğunu ve bu heyecanın aileler tarafından körüklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Uyum sürecinde çocukların 3 aşamalı olarak hazırlık sürecinden geçmesi gerektiğini aktaran Güneş, bu aşamalarla ilgili şunları söyledi: “Hazırlık fiziksel, zihinsel ve psikolojik olmalıdır. Fiziksel hazırlık denilince genellikle ilk akla okul giyecekleri ve eşyaları gelir. Ardından uyku ve yemek düzeni gelir. Uyku çocukların sağlıklı olmalarını ve iyi öğrenmelerini sağlar. Bunun için aileler bir hafta önceden başlayarak çocukları her akşam 30 dakika erken yatırmalı, sabahları da 30 dakika erken kaldırmalıdır. Zihinsel hazırlık ise öğrencileri okul, öğrenme, gelişme, başarılı olma gibi süreçlere zihnen hazırlama işlemidir. Okuma için öğrencinin sevdiği konular ya da tatile gitmek, piknik yapmak gibi yaz etkinliğini hatırlatan kitaplar seçilebilir. Çocuğun okudukları çeşitli sorularla kontrol edilmelidir. Ayrıca bulmaca çözme, matematik, düşünme, sorgulama, çıkarım ve tahmin yapma gibi becerileri geliştiren eğlenceli oyunlar yapılabilir.”

‘BU GERGİNLİK, NORMAL’

Diğer aşamanın ise stres yönetimi kapsamında psikolojik olduğunu ifade eden Güneş, okul sorumluluğunun çocuklarda gerginliğe neden olabileceğini hatırlatarak ‘sabrın’ bu kapsamda ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti; bu sürecin atlatılması ise ilk olarak geçen yıl yaşanan olumlu olayların çocuğa hatırlatılarak motive edilmesi gerektiğini bildirdi. Güneş, okula henüz başlayanlarda ise bu gerginliğin doğal olduğunu söyledi.

‘OKULUYLA İLGİLİ OLURSANIZ DAHA ÇABUK SEVECEKTİR’

Çocukların okula dair iyi düşünceler edinmesinde ailenin rolünün büyük olduğunu vurgulayan Güneş, bu kapsamda ailelerin yapabilecekleri davranış ve tutumlar hakkında konuştu. Güneş, “Okulun önemi hakkında konuşmak, okulu gezdirerek olumlu okul anılarınızdan bahsetmek onları okula hazırlar ve okula karşı olumlu tutum geliştirmesine yardım eder. Okulu sevmeleri için streslerini nasıl yöneteceklerini öğretin. Bunun için  okulla ilgili endişeleri hakkında konuşmaya teşvik edin. Okulda güvenebilecekleri arkadaş veya yetişkin kişileri belirlemeye yardımcı olun. Okulda her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için akşamları çocuktan birkaç kelime ile gününü anlatmasını isteyin. Bu uygulama okulda öğrendikleriyle ilgilendiğinizi gösterir ve iletişimi kolaylaştırır.  Çocuğunuzun okulda başarılı olması ve gitmek istemesi için okula ve okul çalışanlarına güvendiğinizi hissetmesi gerekir. Bazı konulardan hoşnut değilseniz, çocuğunuzla bu konuyu konuşmak yerine öğretmeniyle veya idareyle görüşün. Çocuğun yanında onları eleştirmeyin.” şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Müzik tutkusu hayatını etkiledi Müzik tutkusu hayatını etkiledi

BUNLARI YAPARAK GELİŞTİREBİLİRSİNİZ!

Güneş, çocuğun öğrenme konusundaki yetkinliklerini geliştirmek ve heyecanını diri tutmak amacıyla ailelere bazı tüyolar verdi. Öğrenme noktasında çocuğun bazı keşifler yapmasının şart olduğunu dile getiren Güneş, “Öğrenmeye merak uyandırın. Bu amaçla, farklı konularda yaşına uygun sorular sorun. Okumayı bilse bile çocuğunuza hikâyeler okuyarak kendi hikayesini zihninde kurmasına izin verin. Çocuğunuzla birlikte oynayın. Oyun, aranızdaki bağı güçlendirmenin yanı sıra okul için yararlı beceriler geliştirir.” dedi.

ZEKA TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL’

Ailelerin gelecek beklentileriyle ilgili olarak da konuşan Güneş, çocuğun zeki olmasının tek başına yeterli olmadığına dikkat çekti. Bu kapsamda iyi bir eğitim modülünün içerisine erken yaşlarda konulacak olan bazı eğitimlerle sosyal becerilerin artırılabileceğine işaret eden Güneş, “Eğitim gelecektir. Geleceğin en önemli anahtarı ise okuldur. Okul çocuğun hayatına yön veren temel eğitim kurumudur. Burada öğrencilere okuma, yazma, aritmetik, fen, sosyal gibi temel bilgi ve beceriler kazandırılır. Zekânın doğuştan yüksek olması, dil, zihinsel ve sosyal becerilerin yüksek olacağı anlamına gelmez. Erken yaşlardan itibaren öğrencilere temel eğitim verilerek, düşünme, anlama, sorgulama, sorun çözme, öğrenme gibi becerilerin geliştirilmesine çalışılır. Böylece bilgiye ulaşma ve kullanma kolaylaşır, öğrencinin her yönden gelişimi hızlanır. Bu nedenle çocuğa okul sevdirilmelidir.” diye konuştu.

BAŞARIYI DEĞİL, ÇABAYI ÖVÜN!

Çocuğun akademik hayatında başarı beklentisinin elbette olacağını belirten Güneş, başarıya teşvikin baskıya dönüşmemesi adına ailelerin ‘gerçekçi’ bir beklenti içinde olmaları gerektiğini ifade etti. Velilerin amacının mükemmeli hedeflemek değil, ‘elinden gelenin en iyisini yapmak’ olması gerektiğine işaret eden Güneş, çocuğun başarısıyla ilgili şunları söyledi: “Her çocuk farklıdır. Yaşı, kişiliği, becerileri öğrenme hızını ve başarısını etkiler. Beklentileriniz çok büyükse çocuğun cesareti kırılabilir. Bu nedenle sonuçtan ziyade gösterdiği çabaya değer verin. Çabalarını övün. Sadece iyi notlar aldığında değil gösterdiği gayret ve çabaları için de övün. Çocuğunuz böylece başarılı olmak için çaba harcamanın gerekli olduğunu anlar ve azimle çalışmayı öğrenir.”

SAĞLIKLI BESLENME BEYNİ DOĞRUDAN ETKİLER

Öğrenme ve gelişim açısından dengeli beslenmenin de önemine dikkat çeken Güneş, poğaça, simitle geçiştirilen öğünlerle ilgili konuştu; önerilerde bulundu: “Meyve ve sebzeler çocukların sağlığı için gerekli olan vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindir. Bu nedenle tatlı ve yağlı ürünlerin tüketimi sınırlandırılmalı, bunlar yerine meyveler, kuru meyveler, doğal yoğurtlar tercih edilebilir. Çocukların sağlıklı beslenmesi için beyni doğrudan etkileyen kalorilere ağırlık verilebilir. Süt, süt ürünleri, peynir, yoğurt vb. beynimize doğrudan katkı sağlar. Yumurta sarısı, beyni birinci sırada besler. Kepekli ekmek, badem, ceviz, fındık gibi madensel tuz yönüyle önerilir. Ayrıca çocuklar yeterince su içmeye teşvik edilmelidir.” 

Muhabir: Hacer Ceylan