Bugüne kadar robot teknolojisinde hep duymaya alıştığımız Japonya ve Amerika isimleri artık tarihe karışacak gibi. Çünkü uzun yıllar yazılım konusunda çalışmalar yapan ve son 2 yıldır robot teknolojisine önem veren Akınsoft, ilk prototip robotların üretimine başladı. Akınsoft adını Akıncı-1 dediği ilk prototip robotu üretti bile. Avrupa ve İstanbul firması olmayan Akınsoft tamamen Konya merkezli bir firma. Nasreddin Hoca’dan etkilenerek dünyanın teknoloji merkezini Konya olarak gören Akınsoft’un temel hedefi eğer Türkiye’de robot üretilecekse bunun merkezinin Konya olması. Bu anlamda 2015 yılında Konya’da robot fabrikaları açıp seri üretime geçmeyi planlayan Akınsoft Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Akın’ın en dikkat çekici konuşmasını ise “Gelecekte bu robotları 100 bin dolarla alacağımıza bunun Konya’da biz üreterek 20–30 bin dolara vatandaşların kullanmasını sağlayabiliriz” sözleri oluşturuyor.
Robot teknolojisinde Türkiye'nin ilk Tarım Robotu olan ve özellikle pancar üretiminde üretimde verimi arttıracak olan PNCR-1'i tanıtan AKINSOFT, şimdi de AKINCI-1 adını verdiği insansı robotuyla sektörde önemli bir atılım yaptı.
ROBOTİK TEKNOLOJİYE İLGİM ÇOCUKLUKTA BAŞLADI
Özgür Akın da robot teknolojisine ilgi ise çocukluk döneminde izlediği filmlerle başlamış. “Yıl 2010-2015” şeklinde başlayan filmlerle gelecekte bilgisayar mühendisi olmaya karar veren Akın, o dönemi ise şöyle anlatıyor: “Filmleri izlediğinizde gökte uçan arabalar, robotlar görürdünüz. Bu filmlerle hayallere kapılmaya başladık. Lise dönemlerine kadar sürekli arayış içerisindeydim. ‘Ben ne olacağım, ne iş yapacağım?’ sorusu sürekli zihnimi meşgul ediyordu. 1980’den sonra bilgisayar teknolojileri boy göstermeye başladı. Dünya Bankası’nın yardımıyla liselerde bilgisayar laboratuarları kuruldu. Lise çağlarında bilgisayarla tanıştım. Bilgisayar bölümüne geçiş yaptım ve ‘teknoloji benim mesleğim’ olmalı dedim” dedi.
Lise döneminde bilgisayar bölümünü bitiren Akın, bir yazılım şirketi kurmaya karar veriyor. Kurulacak yazılım şirketi ise Konya merkezli olacak ve öncelikle Konya’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den de dünyaya yayılacak. Bu hedefini gerçekleştirmek için yoğun mücadele veren Akın, bilgisayar mühendisliğini okumak adına 9 sefer üniversite sınavına giriyor. Çünkü meslek liselerinin önünde kat sayı problemi var ve o yıllarda Türkiye’de 6 tane olan bilgisayar mühendisliğinden birini kazanma şansı Özgür Akın için yok denecek kadar az. Ancak azminden hiçbir zaman vazgeçmeyen ve ideallerinin peşinde giden Akın, “Siz doğru yaşayın hayalleriniz plan, planlarınız gerçek olur” düşüncesiyle Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümünü bitiriyor ve yazılım şirketi kurma yolunda çalışmalara başlıyor.
1995’TE AKINSOFT’U KURUYOR
1995 yılında Akınsoft’u kuran Özgür Akın, 9–10 metrekarelik küçük bir ofiste, hard diski olmayan bir bilgisayarda disket üzerinde yazılım geliştirerek çalışmalarına başladı. Disket üzerinde ilk vergi takip yazılımını geliştiren ve geliştirdiği yazılımı sektöre tanıtma noktasında verdiği mücadeleleri şöyle anlatıyor: “Yazılımı pazarlamak için 3–4 ay boyunca elimde bir tane disket, yüzlerce muhasebeciyi gezdim. Gittiğimiz her yerde bütün kapılar yüzümüze kapanıyordu. Piyasada programlar varken Akınsoft’u niye alalım siz kimsiniz? Diyorlardı. Ancak muhasebecilerden bir tanesi getir şu yazılımını bir deneyelim dedi. Birkaç gün sonra arayarak ‘yazılımı getir hemen alıyorum’ dedi. Yanına gittiğimde nasıl yazılımı beğendiniz mi? diye sorduğumda beğenmek ne demek ben sana vereceğim arpanın iki katını zaten kazandım’ dedi. Vergi dairesinin yazılımı hata yapmış. Çıkardığı rakam farklı bizim yazılımın çıkardığı rakam farklıymış. Vergi dairesi de hesapta yanlış yapıldığını anlamış bu sadeye muhasebeci mükellefini kazanca ötürmüş. O gün heyecandan sabaha kadar uyuyamadım. Böylece yazılım hayatına girişimiz başladı.”
EĞİTİMLE İŞİ BİR TUTUYOR
İçindeki bilgisayar mühendisliği bölümünü okuma uhdesini bir türlü atamayan Akın, girdiği sınavda bu sefer Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanmayı başarıyor ve daha sonra endüstri mühendisliğinde yüksek lisansını tamamlıyor. Eğitimle iş hayatını pareler sürekli pareler tutan Akın, yüksek lisans tezinde çalıştığı WOLVOX yazılımını bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat ediyor ve mühendisleri uyararak, “Üniversite kütüphanesinin tozlu raflarında duran hiçbir tezin faydası yoktur” diyor.
YAPTIĞIMIZ ROBOT SAHTE DEĞİL GERÇEKTİR
Robotik teknolojileri konusunda doktorasına devam eden Özgür Akın, ilk pancar robotunun ardından Akıncı-1 dedikleri ve çeşitli insan figürlerini yapabilen, konuşabilen insansı robot için çalışmalara başlıyor. Robotun medyada yer almasıyla gerek Türkiye’den gerekse Avrupa’nın bir çok üniversitesinden olumlu tepkiler aldıklarını anlatan Akın, bazı kişilerden gelen olumsuz eleştirileri ise şu şekilde değerlendiriyor: “Biz robotu asparagas geliştirmişiz, arkadan biri mikrofonla konuşuyormuş gibi eleştiriler de geldi. Ancak bunlar Akınsoft’u tanımadıklarından böyle konuşuyor. Akıncı-1 yüzde yüz doğru ve gerçektir. Burada yüze yakın mühendis çalışıyor ve dünyaya yazılım ihraç ediyor. Böyle bir firma sahte bir reklâm yapmak için böyle bir şeye başvurur mu? Biz robotu İstanbul’da ya da Avrupa’da değil Konya’da yapılabileceğimizi ispatladık. Robot Konya Merkezli yapılabilir, çünkü bizim sektörümüzde siz nerdeyseniz dünyanın merkezi orasıdır. Nasreddin Hoca’dan feyiz alarak teknolojinin merkezini Konya kabul ettik. İleri teknoloji burada üretilir ve biz bunu gerçekleştirebiliriz dedik ve gerçekleştirdik.”
2015’TE SERİ ÜRETİME GEÇİYOR
2015’te Konya’da robot fabrikası kurmayı düşünen ve “hangi ülke olursa olsun ülkelerin kurtuluşu teknolojidir. Akınsoft bu anlamda bir ışık, bir başlangıçtır ileride daha güzel gelişmeler olacak” diyen Akın, üretim fabrikasının ardından hedefi yurtdışına robotik konusunda pazarlama yapmak. 15 yıl önce 2010 yılını hedeflerini alarak robotik konusunda Ar-Ge çalışmasına başladıklarını anlatan Özgür Akın, 1,5 yılda iki tane prototip üretmeyi başardıklarını aktardı. Robot laboratuarını sadece 6 ayda kurduklarını ifade eden Akın, laboratuarın kurulma zorluklarını şu şekilde anlatıyor: “Laboratuar dediğimiz sıradan bir şey değil. Basit bir şey gibi görünür ama zordur. Bir takım sistemin oturması gerekiyor. Denemeler, yanılmalar gerekiyor ki bu bizim bir yılımızı aldı. Sürekli denemeler yaptık. Güç denemeleri yaptık kast yapısını nasıl geliştirebiliriz. Artılar eksiler neler bizim için ciddi bir deniyim oldu. Artık hangi ünitenden nasıl verim alabileceğimizi biliyoruz. Alt yapısı hazır. Bütün yazılımları kendimiz geliştirebiliyoruz. Devrelerini kendimiz yaptık. Çift katmanlı baskı devresi yaptık. 4 mikro işletme sistemi üzerinde çalışan bordlar tasarladık. Bu anlamda Akıncı-1 dağınık bir yapı oldu. Sürekli denemeler olduğundan dolayı elektronik devre kısımları dağınıktı onları bir araya getirdik bir ana kart üzerinde tasarlamaya başladık. Güç dönüşüm ünitelerinde bir takım eksiklikleri, hataları giderdik. Onun için akıncı 2 gelişmiş bir yapıyla çıkacak.”
BÜYÜKLÜK ETRAFINIZA BİRŞEYLER VEREBİLMEKTİR
Akın, Akıncı-2’nın tanıtımının ise şov ortamında yapılacağını ve bu teste Türkiye’yi davet edeceklerini çünkü robotun Konya’nın gururu olduğunu ve daha iyisini yapacakları konusunda azimli olduklarını aktarıyor. Bu anlamda artık birilerinin taşlamayı bırakmalarını Türkiye’nin de robot yapabileceğine inanmalarını isteyen Akın, her şeyi eleştirerek Türkiye hiçbir yere götürmeyecekleri noktasında uyarıyor. “Siz bu işi başaramazsınız” diyenlerin halen olduğunu ancak Türkiye ve dünyanın robot konusunda kendisini dinlediğini belirten Akın, “Avrupa’dan birçok üniversite gelin size kürsü açalım ve birikimlerinizi öğrencilerle paylaşın şeklinde davetiyeler gönderiyor. Bu davetleri Türkiye’de yaşayan tüm insanlar adına kabul ediyorum. Akınsoft bugün modern bir yapıya sahip. Biz yapamayız, Konya bunu kaldırmaz sözleri boşunadır. Şirketi Konya’da kurarken çok tepki aldım. Ticari danışmanlarımız ‘Konya’ya böyle büyük bir yatırım yapmayın zarar edersiniz. Para kazanamazsınız boşa gider’ dediler. Evet, İstanbul’a yapsaydım şimdikinden 10 kat daha büyük olurdum ancak büyük olmak kendi topraklarına yatırım yapmaktır. Etrafınıza bir şeyler verebilmektir. Ticari danışmanları dinleseydim, İstanbul firması büyümüş bir şey yapmış olacaktı. Konya’da kalmakla Türkiye’de birçok yazılım şirketine ışık olduk.”
Akıncı-1’in yapımında ise Özgür Akın’la birlikte 6 kişi çalışmış. Dolaylı yoldan tüm kurumun görev aldığı robotun yapımında elektronik mühendisi, bilgisayar mühendisi, mekatironik uzmanı, teknisyen görev almış.
DAİMA İYİSİNİ İSTEDİM
Özgür Akın’ın en çok mutlu olduğu olayı ise robotun tüm devrelerini takılıp konuşması ve hareket etmesi oluşturmuş. Fakat Akın da bu mutluluk ise kısa süreli olmuş çünkü çok daha iyisini yapabilmek için çalışmalarını arttırmış. Hep daha iyisini yapma konusunda kendinde sürekli bir eziklik hissettiğini anlatan Akın, “Akıncı-17i hareket ettirdikten sonra arkadaşlar şuraları toplayın dedim. Çünkü ilk prototipte edindiğimiz bir tecrübe var. Bu tecrübeyi Akıncı-2’de yapma konusunda heyecanlıydım. Akıncı-2 tamamen mobil olacak. İlk prototipin yürüme sorunu vardı. Kast sistemlerini her şeyini yapıyor ancak motorlarda yetersiz güç olduğu için denge sorunu çıktı, kendi başına bağımsız yürüyemiyordu. Ancak Akıncı-2’de bu sorunlar olmayacak. Söylediğinizi algılayıp kütüphaneden size bilgi döndüren yazılımları olacak. Dünyada herhangi bir insandan çok daha fazla şey bilecek. Arşimet kimdir? Diyeceksiniz hemen cevap verecek. Bu anlamda yapay zeka çalışmalarımız da devam ediyor. İnsan figürlerini tanıtmaya başladık. Akıncı-2 insan hareketlerini tanımlayabiliyor. Bu anlamda insanlarla tokalaşabilecek. Alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında kullanılabilecek. Daha önce gördüğü yüzleri tanıyarak elini uzatacak, tokalaşabilecek” dedi.
AKINCI-2 İNSANLARA SELAM VERECEK
Akın’a göre her ne kadar Akıncı-2 yapay zekaya sahip olsa bile hiçbir zaman öğretmenin yerini tutamayacak. Çünkü öğretmen insan psikolojine göre çocuğa tanıdığını dile getiren Akın, günümüz teknolojisiyle bir robotun insan psikolojisini tanımasının mümkün olmadığına işaret ediyor. Fakat Akıncı-2 ev işlerini kolaylaştıracak gibi. Üzerine yüklenecek yazılımlarla meyveyi, kumandayı getirebilecek, evi toplayabilecek. Sabah şu saatte kahvaltı hazır olsun dediğinizde siz kalkamadan kahvaltıyı hazırlayabilecek. Akın, bu işler çok basit gibi görünse de bir robotun yapacağı düşünüldüğünde çok zor bir şey olduğunu anlatıyor. Ancak Akınsoft, roboti evlerden önce marketlerde kullanılmasını planlıyor. Robot, marketlerdeki ürünleri kontrol edebilecek, ürünlerin tanıtımını yaparak müşteriye bilgi verecek, katalog dağıtımı yapabilecek.
TÜRKİYE’Yİ PAHALI TEKNOLOJİDEN KURTARDIK
İlk prototip olması nedeniyle Akıncı-1 1 milyon TL’ye mal ettiklerini söyleyen Akın, demirini satsanız 10 lira etmez esprisini yaptıktan sonra, 2 yıllık iş gücü, araştırma ve geliştirmeye harcanan materyallerle birlikte bu fiyatı bulduğunu aktarıyor. ancak 2015’te seri üretime geçilmesiyle maliyeti çok yüksek olmayacağına dikkat çeken Akın, “Bu robotu Türkiye olarak yapmazsak 100 bin dolarlara almak zorunda kalacağız. Türkiye’de yaparsak 20 bin dolara satacağız ve dışarıdan 100 bin dolara satacakları robotu bu sefer 30 bin dolardan satmak zorunda kalacaklar. Bu sayede Akınsoft olarak ürettiğimiz robotla birlikte ülkemiz teknolojiyi ucuza kullanacak” dedi.
Akıncı-1 ne olacak? sorusuna ise müzeye kaldırılacak cevabını veren Akın, geçmişten günümüze bir teknoloji müzesi açacağını ve bu müzede çocuklara geçmişte teknoloji neydi bugün hangi noktada olduğunu göstereceğini dile getirdi.
HASAN AYHAN
Robot teknolojisinde Türkiye'nin ilk Tarım Robotu olan ve özellikle pancar üretiminde üretimde verimi arttıracak olan PNCR-1'i tanıtan AKINSOFT, şimdi de AKINCI-1 adını verdiği insansı robotuyla sektörde önemli bir atılım yaptı.
ROBOTİK TEKNOLOJİYE İLGİM ÇOCUKLUKTA BAŞLADI
Özgür Akın da robot teknolojisine ilgi ise çocukluk döneminde izlediği filmlerle başlamış. “Yıl 2010-2015” şeklinde başlayan filmlerle gelecekte bilgisayar mühendisi olmaya karar veren Akın, o dönemi ise şöyle anlatıyor: “Filmleri izlediğinizde gökte uçan arabalar, robotlar görürdünüz. Bu filmlerle hayallere kapılmaya başladık. Lise dönemlerine kadar sürekli arayış içerisindeydim. ‘Ben ne olacağım, ne iş yapacağım?’ sorusu sürekli zihnimi meşgul ediyordu. 1980’den sonra bilgisayar teknolojileri boy göstermeye başladı. Dünya Bankası’nın yardımıyla liselerde bilgisayar laboratuarları kuruldu. Lise çağlarında bilgisayarla tanıştım. Bilgisayar bölümüne geçiş yaptım ve ‘teknoloji benim mesleğim’ olmalı dedim” dedi.
Lise döneminde bilgisayar bölümünü bitiren Akın, bir yazılım şirketi kurmaya karar veriyor. Kurulacak yazılım şirketi ise Konya merkezli olacak ve öncelikle Konya’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den de dünyaya yayılacak. Bu hedefini gerçekleştirmek için yoğun mücadele veren Akın, bilgisayar mühendisliğini okumak adına 9 sefer üniversite sınavına giriyor. Çünkü meslek liselerinin önünde kat sayı problemi var ve o yıllarda Türkiye’de 6 tane olan bilgisayar mühendisliğinden birini kazanma şansı Özgür Akın için yok denecek kadar az. Ancak azminden hiçbir zaman vazgeçmeyen ve ideallerinin peşinde giden Akın, “Siz doğru yaşayın hayalleriniz plan, planlarınız gerçek olur” düşüncesiyle Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümünü bitiriyor ve yazılım şirketi kurma yolunda çalışmalara başlıyor.
1995’TE AKINSOFT’U KURUYOR
1995 yılında Akınsoft’u kuran Özgür Akın, 9–10 metrekarelik küçük bir ofiste, hard diski olmayan bir bilgisayarda disket üzerinde yazılım geliştirerek çalışmalarına başladı. Disket üzerinde ilk vergi takip yazılımını geliştiren ve geliştirdiği yazılımı sektöre tanıtma noktasında verdiği mücadeleleri şöyle anlatıyor: “Yazılımı pazarlamak için 3–4 ay boyunca elimde bir tane disket, yüzlerce muhasebeciyi gezdim. Gittiğimiz her yerde bütün kapılar yüzümüze kapanıyordu. Piyasada programlar varken Akınsoft’u niye alalım siz kimsiniz? Diyorlardı. Ancak muhasebecilerden bir tanesi getir şu yazılımını bir deneyelim dedi. Birkaç gün sonra arayarak ‘yazılımı getir hemen alıyorum’ dedi. Yanına gittiğimde nasıl yazılımı beğendiniz mi? diye sorduğumda beğenmek ne demek ben sana vereceğim arpanın iki katını zaten kazandım’ dedi. Vergi dairesinin yazılımı hata yapmış. Çıkardığı rakam farklı bizim yazılımın çıkardığı rakam farklıymış. Vergi dairesi de hesapta yanlış yapıldığını anlamış bu sadeye muhasebeci mükellefini kazanca ötürmüş. O gün heyecandan sabaha kadar uyuyamadım. Böylece yazılım hayatına girişimiz başladı.”
EĞİTİMLE İŞİ BİR TUTUYOR
İçindeki bilgisayar mühendisliği bölümünü okuma uhdesini bir türlü atamayan Akın, girdiği sınavda bu sefer Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanmayı başarıyor ve daha sonra endüstri mühendisliğinde yüksek lisansını tamamlıyor. Eğitimle iş hayatını pareler sürekli pareler tutan Akın, yüksek lisans tezinde çalıştığı WOLVOX yazılımını bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat ediyor ve mühendisleri uyararak, “Üniversite kütüphanesinin tozlu raflarında duran hiçbir tezin faydası yoktur” diyor.
YAPTIĞIMIZ ROBOT SAHTE DEĞİL GERÇEKTİR
Robotik teknolojileri konusunda doktorasına devam eden Özgür Akın, ilk pancar robotunun ardından Akıncı-1 dedikleri ve çeşitli insan figürlerini yapabilen, konuşabilen insansı robot için çalışmalara başlıyor. Robotun medyada yer almasıyla gerek Türkiye’den gerekse Avrupa’nın bir çok üniversitesinden olumlu tepkiler aldıklarını anlatan Akın, bazı kişilerden gelen olumsuz eleştirileri ise şu şekilde değerlendiriyor: “Biz robotu asparagas geliştirmişiz, arkadan biri mikrofonla konuşuyormuş gibi eleştiriler de geldi. Ancak bunlar Akınsoft’u tanımadıklarından böyle konuşuyor. Akıncı-1 yüzde yüz doğru ve gerçektir. Burada yüze yakın mühendis çalışıyor ve dünyaya yazılım ihraç ediyor. Böyle bir firma sahte bir reklâm yapmak için böyle bir şeye başvurur mu? Biz robotu İstanbul’da ya da Avrupa’da değil Konya’da yapılabileceğimizi ispatladık. Robot Konya Merkezli yapılabilir, çünkü bizim sektörümüzde siz nerdeyseniz dünyanın merkezi orasıdır. Nasreddin Hoca’dan feyiz alarak teknolojinin merkezini Konya kabul ettik. İleri teknoloji burada üretilir ve biz bunu gerçekleştirebiliriz dedik ve gerçekleştirdik.”
2015’TE SERİ ÜRETİME GEÇİYOR
2015’te Konya’da robot fabrikası kurmayı düşünen ve “hangi ülke olursa olsun ülkelerin kurtuluşu teknolojidir. Akınsoft bu anlamda bir ışık, bir başlangıçtır ileride daha güzel gelişmeler olacak” diyen Akın, üretim fabrikasının ardından hedefi yurtdışına robotik konusunda pazarlama yapmak. 15 yıl önce 2010 yılını hedeflerini alarak robotik konusunda Ar-Ge çalışmasına başladıklarını anlatan Özgür Akın, 1,5 yılda iki tane prototip üretmeyi başardıklarını aktardı. Robot laboratuarını sadece 6 ayda kurduklarını ifade eden Akın, laboratuarın kurulma zorluklarını şu şekilde anlatıyor: “Laboratuar dediğimiz sıradan bir şey değil. Basit bir şey gibi görünür ama zordur. Bir takım sistemin oturması gerekiyor. Denemeler, yanılmalar gerekiyor ki bu bizim bir yılımızı aldı. Sürekli denemeler yaptık. Güç denemeleri yaptık kast yapısını nasıl geliştirebiliriz. Artılar eksiler neler bizim için ciddi bir deniyim oldu. Artık hangi ünitenden nasıl verim alabileceğimizi biliyoruz. Alt yapısı hazır. Bütün yazılımları kendimiz geliştirebiliyoruz. Devrelerini kendimiz yaptık. Çift katmanlı baskı devresi yaptık. 4 mikro işletme sistemi üzerinde çalışan bordlar tasarladık. Bu anlamda Akıncı-1 dağınık bir yapı oldu. Sürekli denemeler olduğundan dolayı elektronik devre kısımları dağınıktı onları bir araya getirdik bir ana kart üzerinde tasarlamaya başladık. Güç dönüşüm ünitelerinde bir takım eksiklikleri, hataları giderdik. Onun için akıncı 2 gelişmiş bir yapıyla çıkacak.”
BÜYÜKLÜK ETRAFINIZA BİRŞEYLER VEREBİLMEKTİR
Akın, Akıncı-2’nın tanıtımının ise şov ortamında yapılacağını ve bu teste Türkiye’yi davet edeceklerini çünkü robotun Konya’nın gururu olduğunu ve daha iyisini yapacakları konusunda azimli olduklarını aktarıyor. Bu anlamda artık birilerinin taşlamayı bırakmalarını Türkiye’nin de robot yapabileceğine inanmalarını isteyen Akın, her şeyi eleştirerek Türkiye hiçbir yere götürmeyecekleri noktasında uyarıyor. “Siz bu işi başaramazsınız” diyenlerin halen olduğunu ancak Türkiye ve dünyanın robot konusunda kendisini dinlediğini belirten Akın, “Avrupa’dan birçok üniversite gelin size kürsü açalım ve birikimlerinizi öğrencilerle paylaşın şeklinde davetiyeler gönderiyor. Bu davetleri Türkiye’de yaşayan tüm insanlar adına kabul ediyorum. Akınsoft bugün modern bir yapıya sahip. Biz yapamayız, Konya bunu kaldırmaz sözleri boşunadır. Şirketi Konya’da kurarken çok tepki aldım. Ticari danışmanlarımız ‘Konya’ya böyle büyük bir yatırım yapmayın zarar edersiniz. Para kazanamazsınız boşa gider’ dediler. Evet, İstanbul’a yapsaydım şimdikinden 10 kat daha büyük olurdum ancak büyük olmak kendi topraklarına yatırım yapmaktır. Etrafınıza bir şeyler verebilmektir. Ticari danışmanları dinleseydim, İstanbul firması büyümüş bir şey yapmış olacaktı. Konya’da kalmakla Türkiye’de birçok yazılım şirketine ışık olduk.”
Akıncı-1’in yapımında ise Özgür Akın’la birlikte 6 kişi çalışmış. Dolaylı yoldan tüm kurumun görev aldığı robotun yapımında elektronik mühendisi, bilgisayar mühendisi, mekatironik uzmanı, teknisyen görev almış.
DAİMA İYİSİNİ İSTEDİM
Özgür Akın’ın en çok mutlu olduğu olayı ise robotun tüm devrelerini takılıp konuşması ve hareket etmesi oluşturmuş. Fakat Akın da bu mutluluk ise kısa süreli olmuş çünkü çok daha iyisini yapabilmek için çalışmalarını arttırmış. Hep daha iyisini yapma konusunda kendinde sürekli bir eziklik hissettiğini anlatan Akın, “Akıncı-17i hareket ettirdikten sonra arkadaşlar şuraları toplayın dedim. Çünkü ilk prototipte edindiğimiz bir tecrübe var. Bu tecrübeyi Akıncı-2’de yapma konusunda heyecanlıydım. Akıncı-2 tamamen mobil olacak. İlk prototipin yürüme sorunu vardı. Kast sistemlerini her şeyini yapıyor ancak motorlarda yetersiz güç olduğu için denge sorunu çıktı, kendi başına bağımsız yürüyemiyordu. Ancak Akıncı-2’de bu sorunlar olmayacak. Söylediğinizi algılayıp kütüphaneden size bilgi döndüren yazılımları olacak. Dünyada herhangi bir insandan çok daha fazla şey bilecek. Arşimet kimdir? Diyeceksiniz hemen cevap verecek. Bu anlamda yapay zeka çalışmalarımız da devam ediyor. İnsan figürlerini tanıtmaya başladık. Akıncı-2 insan hareketlerini tanımlayabiliyor. Bu anlamda insanlarla tokalaşabilecek. Alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında kullanılabilecek. Daha önce gördüğü yüzleri tanıyarak elini uzatacak, tokalaşabilecek” dedi.
AKINCI-2 İNSANLARA SELAM VERECEK
Akın’a göre her ne kadar Akıncı-2 yapay zekaya sahip olsa bile hiçbir zaman öğretmenin yerini tutamayacak. Çünkü öğretmen insan psikolojine göre çocuğa tanıdığını dile getiren Akın, günümüz teknolojisiyle bir robotun insan psikolojisini tanımasının mümkün olmadığına işaret ediyor. Fakat Akıncı-2 ev işlerini kolaylaştıracak gibi. Üzerine yüklenecek yazılımlarla meyveyi, kumandayı getirebilecek, evi toplayabilecek. Sabah şu saatte kahvaltı hazır olsun dediğinizde siz kalkamadan kahvaltıyı hazırlayabilecek. Akın, bu işler çok basit gibi görünse de bir robotun yapacağı düşünüldüğünde çok zor bir şey olduğunu anlatıyor. Ancak Akınsoft, roboti evlerden önce marketlerde kullanılmasını planlıyor. Robot, marketlerdeki ürünleri kontrol edebilecek, ürünlerin tanıtımını yaparak müşteriye bilgi verecek, katalog dağıtımı yapabilecek.
TÜRKİYE’Yİ PAHALI TEKNOLOJİDEN KURTARDIK
İlk prototip olması nedeniyle Akıncı-1 1 milyon TL’ye mal ettiklerini söyleyen Akın, demirini satsanız 10 lira etmez esprisini yaptıktan sonra, 2 yıllık iş gücü, araştırma ve geliştirmeye harcanan materyallerle birlikte bu fiyatı bulduğunu aktarıyor. ancak 2015’te seri üretime geçilmesiyle maliyeti çok yüksek olmayacağına dikkat çeken Akın, “Bu robotu Türkiye olarak yapmazsak 100 bin dolarlara almak zorunda kalacağız. Türkiye’de yaparsak 20 bin dolara satacağız ve dışarıdan 100 bin dolara satacakları robotu bu sefer 30 bin dolardan satmak zorunda kalacaklar. Bu sayede Akınsoft olarak ürettiğimiz robotla birlikte ülkemiz teknolojiyi ucuza kullanacak” dedi.
Akıncı-1 ne olacak? sorusuna ise müzeye kaldırılacak cevabını veren Akın, geçmişten günümüze bir teknoloji müzesi açacağını ve bu müzede çocuklara geçmişte teknoloji neydi bugün hangi noktada olduğunu göstereceğini dile getirdi.
HASAN AYHAN
Muhabir: TE Bilişim