Yol hikâyeleri dedik ancak, bizimkisi yol yapım hikâyesi. Şimdilerde bir yanı tren yolu hızlı tren hemen yanında Çumra Organize Bölgesi olan Konya-Kaşınhanı-Çumra-Karaman yolu nerdeyse yarım metre sıcak asfalt gelişli gidişli çift yol konumunda olan bu Recep Konuk Başkanın gayretleri zor şartlara, engellemelere ve zorluklara rağmen yapımı gerçekleştirilmiştir. Bugün bu yol tıpkı arı kovanı gibi rahatça trafik işlemektedir.

Hizmet etmenin hizmet üretmenin meşakkati bir bedeli muhakkak vardır. Böylesi sadakaı cariye hükmünde hizmetin yapımına vesile olanlar ve yardımcı olanlardan Allah razı olsun. Sözüm ona sözde siyaset adına engel çıkaran dinozorların Kayınpederimin ifadesi Cenabı Allah müstahaklarını versin.

Gerçi bu dinozorlar şimdi yine sahneye çıkıp kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gösteriyor olmaları manidardır. Ancak, biz onların dünlerini de Cemazziyyel evvellerini biliyoruz. Haa bunun yanında şimdilerde belki birilerini kandırabilirler Cenabı Allah’ı nasıl kandıracaksınız? Yemezler amcası yemezler…

Yolun yapımı 1997 yılında kanal kenarından Kaşınhanı sapağı geçişinde arazisi olan 14 Kaşınhanlı hemşerimizle o yıllarda Kaşınhanı Koruma Başkanlığı yapan namı diğer Okka ile birlikte tek tek görüşmüştük. Ancak, içlerinden birine Okka Ağabey buna güven olmaz. Amma yapacak bir yok! Demişti.

Okka Ağabeyin buna güven olmaz. Dediği amca bayram sonrasında Kaşınhanı’nda aynı zamanda bakkallık da yapan Asım Ersöz Recep Konuk, Ahmet Yıldız ve Ramazan Aydın’ı mahkemeye vermişti.

Koruma başkanı bana; Ahmet Başkan ben sana demedim mi, buna güven olmaz. Bunun ömrü an kakmak, hazine arazisi ve mera sürmekle geçti. Daha neler neler dedi. Cenabı Allah doğruların yardımcısıdır. Böylesi, Asım Ersöz gibi ömründe hayrına beşik sallamayanlar elbette olacaktır. Ancak, Cenabı Allah’ın izni keremi ile hizmet kervanı engellemeyecektirler.

O günkü engel olan dinozorlar bu yoldan utanmadan geçmekteler ve alaya aldıkları Çumra Organize Sanayi Bölgesinde işyeri bile açtıklarına tanık oluyoruz. Varsın yoldan gelip gitsinler varsın işyerleri açsınlar. Ancak, Sezarın hakkını da Sezara versinler. Kuru kuruya iftira atmasınlar. Müteşekkir olmak nasip işidir. Allah Rasülü ; “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez!” buyuruyor. Öyle değil mİ?

.

Yolculuk hikâyeleri kimi zaman bir şehirden başka bir şehre gidişin, kimi zaman en sevgiliye ulaşmanın çabası, kimi zaman da yeni bir hareketi inşa etmeye başlamanın hikâyesidir. Önce hedefe varılacağına  inanmak gerekir...

İnanmak çok şeydir. Yola, yolculuğa, yol arkadaşlığına ve varılacak hedefe inanmayanlarla yol arkadaşlığı yapılmaz. Yolda yaşanacak ilk zorlukta sağa sola kaçışan ve kendine yeni bir yol arkadaşı arayanlarla yoldaşlık olmaz. Yoldaşlık dertlenmektir, paylaşmaktır, ağlamaktır, gülmektir birlikte.

Dün yürünecek bir yol, varılacak bir hedef ve yol arkadaşı olacağımız insan vardı.

Evet, biz onlarla yola çıktık. Birbirilerimize inandık, güvendik. Varmak istediğimiz hedefin doğruluğuna inandık.

Etrafındakilere, yakınındakilere, uzağında ama ona güvenenlere “İnanın, ben inanıyorum. Olacak elbette, hedefe varacağız, maya tuttu” diyor.

Güzel insan, birlikte yol yürümek için yola çıktığımız insan; madem sen böylesin ve şükürler olsun ki, bugüne kadar hiç başımızı öne eğdirmedin, o halde biz de her zaman seninleyiz…

Diyebilmek mutluluğunu yaşıyoruz.

Yol hikâyelerimizi anlatırken pişman olmamak Allah rızasına nail olmak adına yol arkadaşlığı yaptıklarınla umduğuna kavuşmaktır.

Ve kimim var diye sağa sola bakmayarak “RABBİM VAR” diyerek yola devam ediyoruz….

Ey bu hizmet yolunun yolcuları, yol arkadaşları Cenabı Allah her iki dünyanızı mamur etsin!