Öğünleriniz de mutlaka olmalıdır dediğim besindir. Bir çok danışanım da sorar neden yoğurdu bu kadar seviyorsunuz diye?

Yoğurdun kimyasal bileşimi, üretildiği süte ve uygulanan teknolojik işlemlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Yoğurt laktik asit bakterileri tarafından süt bileşenlerinin insan beslenmesinde yararlı olan metabolik ürünlere dönüştürüldüğü tüm bileşenleri içermektedir. Yoğurt protein, kalsiyum, fosfor, B1 (tiamin), B2 (riboflavin), ve B12 vitaminleri içeriği bakımından oldukça zengin bir üründür. Ayrıca yoğurdun folik asit, niasin, magnezyum ve çinko değerleri de süte oranla oldukça yüksektir. Dolayısıyla düzenli yoğurt tüketimi ile özellikle çocuklar ve gençler için günlük önerilen vitamin A, folik asit, vitamin B12, kalsiyum ve magnezyum miktarlarının önemli bir bölümü karşılanabilmektedir.

100 gram yoğurt 57 kalori iken, 3 gram protein içermektedir. Yoğurdun sindirimi sütten kolaydır. Yoğurt barsak sağlığına katkıda bulunur. Yoğurt içerisinde laktobakterileri içerir. Bu bakteriler bağırsakların sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yürütmesine olanak sağlar. Yoğurt kalsiyum açısından zengin bir besindir. Kalsiyum ise kolon sağlığına fayda sağlar ve kolon kanseri riskini azaltır. Yoğurt emilimi kolaylaştırır ve bunu yoğurdun mayalanması sayesinde kalsiyum ve B kompleks vitaminlerinin sayesinde yapıyor. Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yoğurt içerisinde iyi bakteriler içeriyor.  Yoğurt gibi fermente ürünler vücutta yararlı yaşayan mikroorganizmalar barındırıyor. Probiyotik adı verilen bu canlılar özellikle sindirim sistemi için faydalı. Bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Yoğurt yüksek tansiyon riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Kemik erimesine karşı koruyor. Yoğurt kasları yeniliyor. Kolestrol seviyesini azaltabiliyor.

Ve kilo vermeye yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalar da yoğurtta bulunan karın bölgesi yağlarını artıran kortizol hormonunun daha az üretilmesini sağlıyor. Böylece kilo vermeye yardımcı oluyor. Başka bir deyişle yoğurtla alınan kalsiyum vücudun yağı depolaması yerine yakmasını sağlıyor. Sindirim sistemini iyileştirmeye de yardımcı olduğundan karın şişkinliklerini de azaltabilir. Proteinlerde kasların inşasına yardım etmekte, öğün aralarında açlık duygularını önlemeye, kan şekerini dengelemeye yardımcı olmakta ve diyet esnasında hipoglisemi veya hiperglisemiyi önlemekte ve bağışıklık sistem fonksiyonunu desteklemektedir. 

Yoğurdun önemli bir püf noktasına daha değincem. Yoğurdun yeşil suyunu atmayın. Diğer süt grubu ürünler gibi iyi bir riboflavin kaynağıdır. Riboflavin, büyüme, doku yenilenmesi ve enerji metabolizmasında görevlidir. Onun için yoğurt suyunu atmayın, su şeklinde de içebilirsiniz, çorbalarınızın içerisin de de ekleyebilirsiniz.

Sağlıcakla kalın…

www.nuraclan.com