Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği ‘Tarla Günü’ programı dün gerçekleştirildi. Tarla Günleri etkinliğinde, İklim Değişikliğine uyum amacıyla yapılan, 2013 yılından günümüze 10 tanesi kuraklığa dayanıklı olmak üzere 40 adet çeşit tescil ettirmiş tohumlar üreticilere tanıtıldı. Programa: Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir, akademisyenler, ziraat mühendisleri, oda başkanları ve çok sayıda çiftçi katıldı.

‘KALİTELİ ÜRETMEK ZORUNDAYIZ’

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir, enstitü olarak ülkenin gıda güvenliğine katkı sağlamak zorunda olduklarını bildirdi. Buğday başta olmak üzere diğer tahıl ürünlerinde kaliteli üretimin önemli olduğuna işaret eden Özdemir, “İklim Değişikliği, onun bir sonucu olan kuraklıkla mücadele amacıyla dayanıklı-tolerant çeşitleri geliştirmek, hayvancılıkta ıslah besleme çalışmaları yaparak gelişme sağlamak, koruyucu toprak işleme sistemlerini yaygınlaştırmak için AR-GE faaliyetlerini sürdürüyoruz. Üreticilerimiz, Tohumcu Firmalarımız, Un-Yem Sanayicileri, Makarna-Bulgur Sanayi gibi birçok farklı kesime hitap eden çalışmalarını duyurmak, yerinde sergilemek ve özellikle daha yüksek verim ve kaliteli, kuraklığa dayanıklı çeşitlerini ilgili tüm paydaşlara tanıtmak ve duyurmak amacıyla Tarla Günleri düzenliyoruz” dedi.

‘KURAKLIKĞA RAĞMEN TESCİL ETTİRDİK’

Bitkisel üretim adına çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini kaydeden Özdemir, “1987 yılından 2010 yılına kadar 25 adet çeşit tescil edilmiş, 2010 yılında Türkiye’nin Kuraklık Test Merkezi olması ve sonrasındaki yıllarda yapılan İklim Değişikliğine uyum amacıyla yapılan strateji değişikliği ile 2013 yılından günümüze 10 tanesi kuraklığa dayanıklı olmak üzere 40 adet çeşit tescil ettirmiş ve bir kısmı da üreticilerle buluşturmuştur. Burada yapılan değişiklikle kuraklığa dayanıklılık ve bunun tek başına yeterli olmadığı, mevsimin yağışlı geçtiği yıllarda da sudan maksimum faydalanabilen, verimini en fazla artırabilen çeşitler geliştirilmiştir. Bu sayede sonbaharda yapılan ekimde gelecek yılın kurak olup olmayacağı bilinmediğinden kurak olduğunda daha az zarar görülecek, yüksek yağış alındığında ise sulu çeşitler kadar verim alınması sağlanmıştır” diye konuştu.

‘YÜKSEK RAKAMLARLA ÜRETTİK’

Özellikle son 2-3 yılda yeni stratejilerinin çok beğenildiğini kaydeden Özdemir, rekoltede önemli verim elde ettiklerini aktararak, “geniş alanlarda ekilmeye başlanan TANER ekmeklik buğday ve Türköz makarnalık buğdayları oldukça fazla beğenilmiş, geçen süreçte özel sektöre tohum satış hakkının devredilmesi ile de yüksek rakamlarda tohum üretimine sahip olmuştur. Mevcut durumda yeni çeşitlerden her birinden 2000 ton ve üzeri rakamlara ulaşılmış, üreticimizin hizmetine sunulmaya hazır duruma gelinmiştir. TANER kuraklığa dayanıklı ekmeklik buğday, kuru alanlarda günümüzde yaygın olarak ekilen buğdaylara göre %15 verim, %250 kalite artışı sağlamış ve bu özellikleri ile TMO 1. baremine girmeye hak kazanmıştır. Bu açıdan yapılan bir ekonomik analiz hedef 3,5 milyon hektar alanda yapılabilecek Taner buğdayının ekilmesi değişimi ile üreticilerimizin yaklaşık 5 Milyar TL ilave gelir elde etmesine olanak sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

‘MUTLAKA DESTEK OLMALI’

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir, yerli ve milli ürünlere sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu anlamda enstitünün varlığı ve Konya’da olması ülkemiz için bir şans olup, enstitümüze tüm tarım paydaşlarının destek olması elzemdir. Pandemi esnası ve sonrasında gerekse Ukrayna-Rusya savaşı ile oluşan gıda güvenliği sorununu yaşamamamız adına Tarım, Hayvancılık ve Gıda üretiminin sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

‘GIDANIN ÖNEMİ ARTIYOR’

Selçuk Üniversitesi Tarla Bitkileri Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Mülayim ise, tarımın yaşam adına büyük önem taşıdığını anlattı. Mülayim, “Özellikle son Rusya Ukrayna savaşından sonra gıdanın önemi daha da arttı. Bunu yaşadık ve bizzat gördük. Gençlerimiz belki geçmişte yokluk ve kıtlık görmedi. Karne ile eskiden ekmek alınırdı. Yaşanan son hadiseler ile birlikte tüm dünya genelinde gıdanın önemi daha da artmaya başladı. Araştırma uzun soluklu bir iştir. Bu araştırmalar gerçekten sabır ve emek ister. Arkadaşlarımız bu emeğini verdiği ürünleri ortaya çıkarmalarıyla birlikte hepsini tebrik etmemiz gerekiyor. 100 yılı aşkın bir kurumun maalesef son günlerde parça parça alınması ülkemizin tarımı açısından büyük bir kayıptır. Bunu yazılarımızda da çok dile getirdik. İnşallah bundan sonra kayıp vermeyiz. Tarım ve gıda insanların hayatlarını devam ettirebilme adına önemlidir” ifadelerini kullandı.

SAMET AKTAŞ

Başkan Altay: “Konyalılara hizmet ediyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” Başkan Altay: “Konyalılara hizmet ediyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum”

Editör: TE Bilişim