Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca lakabıyla tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, bir televizyon programına konuk oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cübbeli Ahmet'ten ebeveynlere, çocuklarıyla ilgili çok sürpriz imam hatip ve ilahiyat önerisi geldi.Çocukların imam hatip ve ilahiyata gönderilmemesi gerektiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, “Çocuklarınızı imam hatip, ilahiyata göndereceğinize düz ortaokul ve liselere gönderin. Düz okullara gönderin daha az hasarla çıkar. Ben bunu gördüm denedim” ifadelerini kullandı. Cübbeli’nin bu çıkışına Türkiye’de birçok STK’dan tepkiler devam ederken bir tepki de TİMAV Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz’den geldi. Öksüz, imama hatiplere laf edenler önce kendilerine baksınlar diye konuştu.

OMUZ OMUZA ŞEYTAN TAŞLAMAMIZ GEREKİR

Pandemi sürecinden geçtiğimizi hatırlatan Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, insanların bugünlerde beden sağlığına dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Beden sağlığı kadar akıl sağlığının da önemine dikkat çeken Başkan Öksüz, “Beden sağlığının yanında akıl sıhhatini, ruh sıhhatini de konuşmak lazım diye düşünüyorum. Akıl sıhhati olmazsa bedenin varlığı ne anlama gelir? Bizi biz yapan değerler bağlamında, değerlerimizde arıza olursa nasıl bir ümmet tasavvur edebiliriz? Kardeşlikten bahsedemeyiz. Bizim İ'la'yi Kelimetullah diye bir derdimiz ve görevimiz var. Bu derdimizi tüm dünyaya yayarken ‘Müminler ancak kardeştirler’ düsturunu göz ardı etmeden bu çalışmayı yapmak lazım. Biz de onun çabası içerisindeyiz. Müminler kardeşse ve kardeşler birbirini taşlamaya başladıysa, burada biz olma sıhhatimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Buna dair kendimizi de sorgulamamız gerekiyor. Bizim, omuz omuza şeytanı ve şeytanlaşmışları taşlamamız gerekiyor. Omuz omuza şeytan taşlaması gerekenler birbirini taşlamaya başlamışlarsa, şeytanın ve şeytanlaşmışların hatta işbirlikçilerinin muktedir ve muzaffer olması mukadder hale gelir. Ben şimdi Cübbeli’ye ne diyeyim?” şeklinde konuştu.

BEN NASIL TAŞLAYAYIM?

‘Biz Cübbeli’yi mümin olarak görüyoruz’ şeklinde konuşan Abdullah Ecevit Öksüz, “Cübbeli diyor ki; ‘Açıkça söylüyorum, çocuklarınızı imam hatiplere ve ilahiyatlara göndermeyin. Eğer oralara göndermezseniz daha az hasarlı çıkarlar’ Bu ne anlama geliyor?  Otomobillerde hasar kaydından bahsedilir. Ben de diyorum ki; biz duygusunda ümmet tasavvurunda pert kaydı varsa hasarlıya söz söyleme hakkı yoktur. Buradan anlaşılıyor ki; Cübbeli’nin bazı duyguları ve eylemlerinde pert kayırları var. Biz, kendisini mümin olarak görüyoruz. Nasıl taşlayayım?” dedi.

BU AÇIKLAMANIN 28 ŞUBAT’TAN FARKI YOK

Niyet okuyucusu değilim ama diye başlayan Öksüz, “Arapçada iki kavil vardır. Ben niyet okuyucu değilim ama eylemi, söylemi yorumlayabilirim. İki yorum yapmaya çalışayım. Birincisi, İmam hatipleri taşlayanlar, tarihinden bugüne imam hatipleri hedefe alanlar, din ile, din eğitimi ile sorunu olan insanlar. Bir dönemde imam hatiplere ‘ölü yıkayıcısı’ gözüyle bakanlarla, ‘siyasi hayatıma mal olsa bile…’ cümlesiyle başlayan ifadeler kurarak, imam hatiplerin önüne set çekenlerle, ‘imam hatipler kapatılırsa kapatılsın, bizim okullarımız var. Okullarımızın anahtarlarını da Batı Çalışma Grubu’na teslim etmeye hazırım’ diyenlerle  bugün, ‘çocuklarınızı imam hatiplere göndermeyin’ diyen mantık arasında  hiçbir farkı yok. İkincisi de Cübbeli kardeşimiz, müfredattaki hataları değerlendirmiş. İmam hatip ve ilahiyatlardaki hocaların bazılarının arizi düşüncelerinin görmüş ve buralardan hareketle imam hatiplerin kalitesinin artırılması, müfredatın geliştirilmesi ve sorumluluk bilincinin artırılması gibi nedenlerle kamuoyu ile paylaşmış bir farkındalık oluşturmak istemiş olabilir. Ancak, usul çok önemli. Büyüklerimiz demiş ki; vusul için usul gerekir. Yanlış usul, doğru esası yaralar. Eğer Cübbeli ikinci yorumuma dair bir şeyler kastediyorsa, o zaman da usulünde problem var. Bu, böyle söylenmez. İmam hatipler ve  ilahiyatlar İslam dünyasında sahih din eğitimin kalesi kurumlardır. Kaleye kim ateş eder? Ya kaleyi kale olarak görmüyordur ya da kale muhafızlarının muhalifidir. Sizin söylemelerinizin karışınızdakinde hangi duyguları uyandırdığı önemlidir. Kendinizi kanaat önderi olarak görüyorsanız ve sizin temsil ettiğini bir topluluk ve grup varsa ağzınızdan çıkanı, çıkmadan gönlünüzün kabullenmeniz lazım” ifadesini kullandı.

İMAM HATİPLER DAHA İHTİŞAMLI

‘İmam hatipler de bizim fen liseleri de meslek liseleri de bizim okullarımız. İmam hatipleri farklılaştıran din eğitimi yoğunlaştırılmış okullar olmasıdır’ şeklinde açıklamalarda bulunan Abdullah Ecevit Öksüz, “Din eğitimin yanında diğer okullardaki derslerin de okutulduğu, ilave olarak din eğitimin de yoğunlaştırıldığı okullardır. Diğer okullarımızın da gereksizliğine falan hükmetmiyorum. İmam hatipliliğin sadece mezunu olmaz, mensubu, muhibbi var, muhiti var. Eğer bu konuyu doğru anlamlandıracak olursak, sadece mezundan ibaret değildir. Buna bakarsak neredeyse imam hatip olmayan kalmayabilir. İmam hatiplerde çeşitli okullarımızda olduğu gibi çeşitli arızi durumlar söz konusu olabilir. Eksiklikler olabilir. Yanlışlıklar, hatalı üretimler olabilir ama kötü örnek, örnek değildir. Arızi istisnalar üzerinden genellemeler doğru sonuca götürmez. İmam hatipler eski ihtişamlı günlerini geride bırakıp daha ihtişamlı hale geldi. ‘İmam hatiplerde kalite düşmüş’ diyorlar, ‘deizm artmış’, ‘ruh kalmamış’ diyorlar. Ya arkadaş, sende hangi ruh kaldı ki, imam hatiplerde kalmış. İmam hatiplerde deizm arttıysa dön kendi inanç esaslarını bir sorgula. Hadi bakalım, hodri meydan” diye konuştu.

İMAM HATİPLER DAHA BAŞARILI

İmam hatiplerin başarı grafiğinin de sürekli yükseldiğini anlatan Başkan Öksüz, “İmam hatipler sahih din eğitimin, hem dünya hem de ukba inşasının yapıldığı yerlerdir. Diğer taraftan birileri kariyerist yaklaşmak istiyorsa da, üniversite sınavlarında alınan ilk on, ilk yüz, ilk bin gibi başarılara da baksınlar. Bu sıralarda hep imam hatipli gençlerin olduğunu görecekler. Sınava giren öğrenciler arasında imam hatipli oranı yüzde 13-15’lerde. Ama bir üniversiteye yerleştirilen orana baktığımızda çok yüksek rakamların olduğunu görebiliriz. Hani kalite düşmüştü. Geçen yıl dil dil sınavında Türkiye birincisi öğrencimiz Konya Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi ve ilk defa söylüyorum; bu gencimiz TİMAV’ın burslu öğrencisiydi. Lise yerleştirmelerine bakıyorsunuz, yine Türkiye dereceleri yapıyorlar. En son, milli teknoloji hamlesi olarak bilinen Teknofest’te Türkiye birinciliği elde eden imam hatipli kardeşlerimizi var. Rpket yarışmasında Türkiye ikinciliği elde eden imam hatipler var. Hem de Konya’dan. Konya Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri bu ikinciliği Konya’ya kazandırdılar. Hani kalite düşmüştü. Kalite düştüyse milletin kalitesi düşmüştür zira o çocuklar da bu milletin evlatları. Bunu diyenler kendilerine baksın” dedi.

Z KUŞAĞI DEĞİL İMAM HATİP KUŞAĞI

Değerler anlamında da araştırmalar yaparak bu tezleri teyit ettiklerini söyleyen TİMAV Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, “TİMAV olarak ilk defa imam hatipler üzerinde değer profili araştırması yaptık. Harikulade sonuçlar çıktı. İmam hatipler güvenilen profil olarak hala aileyi görüyor. Hani değerler bağlamında imam hatip nesli dejenere olmuştu. İmam hatiplerde sosyal medya kullanım oranı yüzde 80’lerde, sosyal medyaya güven anlamında ise tam da olması gereken yerde. Hayata bakışı, vatan millet bilinci, emanet bilinci gibi duyguların tamamında imam hatip nesli bana ümit veriyor. Ben gençlerimize güveniyorum. İmam hatip gençliğine doğal olarak fazla güveniyorum ama genel manada ben gençliğime güveniyorum. Gelecek adına da ümitvarım.Z Kuşağından bahsediyorlar ya, imam hatipler o z kuşağının içinde ayrı bir kuşaktır. İmam hatip kuşağı diye bir kuşak var ve o kuşağın ellerinden öperim.” dedi.

MEHMET ALİ ELMACI

Editör: TE Bilişim