Hazreti Mevlana'nın 749’uncu Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri sona erdi. 7- 17 Aralık tarihlerinde Konya’nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen etkinlikler, 17 Aralık’ta Mevlana Kültür Merkezi’nde yapılan programla sona erdi. Programa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Vali Vahdettin Özkan, AK Parti Konya Milletvekilleri Orhan Erdem, Ahmet Sorgun, Leyla Şahin Usta, Gülay Samancı, Tahir Akyürek, ilçe başkanları, Konya protokolünden isimler ve vatandaşlar katıldı.

‘BIR KELAM, DÜNYEVI KAYGILARI ORTADAN KALDIRMAYA YETER’

Hz. Mevlâna gibi Allah dostlarının hayatlarında olduğu gibi, vefatlarıyla daçok kıymetli hikmetler bıraktıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Hz. Mevlana’nın, kendi ölüm gecesini “Şeb-i Arus”, yani “düğün gecesi” olarak tarif etmesi, bu mesajların en çarpıcı olanları arasındadır. Ölüm, çoğu insan için, sevdiklerinden, dostlarından ayrılmak, dünya nimetlerinden mahrum kalmak manasına gelse de, Hazreti Mevlana gibi arifler nezdinde böyle duygulara yer yoktur. İslam’ın nuruyla feyizlenmiş gönüllerden sarf edilen bir kelam, dünyevi kaygıları, anlamsız endişeleri ortadan kaldırmaya yeter. Hz. Peygamberimizin bir Hadis-i Şeriflerinde buyurdukları gibi; ‘Müminler ölmez. Geçici dünya evinden, baki olan ahiret yurduna göç ederler.’ Hayatı olduğu kadar ölümü de güzelleştiren bu aydınlık düşünce, tamamen bize ait, bizim irfânımızın bir ürünüdür. Bu güzel düşüncenin parıltıları ne mutlu ki dünyanın bütün kıtalarına, bütün ülkelerine ulaşabiliyor. Her yıl, dünyanın farklı coğrafyalarından yüz binler, vuslat heyecanıyla şehrimize geliyor. Konya’mız da, kapılarını ardına kadar misafirlerine açıyor; Hz. Mevlâna’nın çağrısına gönül verip gelenleri “dost”ça bağrına basıyor" diye konuştu.

‘BİZİM YERİMİZ ALLAH DOSTLARININ GÖNÜLLERİ’

Fikir ve sözleriyle Mevlana’nın ömrü boyunca İslam ahlakıyla ahlaklanarak Allah’a ve Peygamberine dost olma gayretiyle yaşadığını söyleyen Altay, "Hazret-i Pir’e göre dost kişi, dostun hatırı için varlıklara sevgi ve hoşgörü nazarıyla bakar; dosttan gelen sıkıntıya katlanır, fedakârlığını ondan asla esirgemez." Dedi. Başkan Altay, konuşmalarına Hz. Pir’in şu sözleriyle son verdi: “Ben öldükten sonra benim mezarımı yerlerde aramayın. Bizim yerimiz, âriflerin, Allah dostlarının gönüllerindedir.’ Hazreti Mevlana’yı, Hakk’a vuslatının 749. yılında rahmetle anıyorum." Altay geçtiğimiz aylarda vefat eden Ömer Tuğrul İnançer’i de anmayı ihmal etmedi.

‘ONUN DOSTLUK ANLAYIŞI UÇSUZ BUCAKSIZ BIR OKYANUS GIBIDIR’

Mevlâna Celâleddini Rumi’nin tüm zamanlara ve insanlara hitap eden evrensel bir miras bıraktığını belirten Vali Vahdettin Özkan, "Hz. Mevlana; bütün insanlığı kucaklamış ve tüm insanlık tarafından derin bir teveccühle karşılanmıştır. Onun insanlara tavsiye ettiği yol; manayı, varlığın gerçek sahibini, hakiki dostu aramaya dayalı bir yoldur. Hz. Pirin yaklaşımında; enaniyet ve ihtirasın vesayetinden kurtulup başta insan olmak üzere mevcudata hikmet ve muhabbetle bakmak esastır." ifadelerini kullandı. Eserleri ve asırlar öncesi çizdiği istikametle örnek olduğunu söyleyen Özkan, "Hz.Mevlânanın irfan yolu, yolda kalmışlara ve yol arayanlara her asırda rehberlik etmiştir. Bütün varlıkları İlahi sıfatların tecellisi olarak gören Hz.Mevlânâ, alemin özeti olan insana büyük değer vermiştir. Bu nedenle Mevlânâ’nın düşünce sisteminde insan gerçek dosttur. Onun dostluk anlayışı uçsuz bucaksız bir okyanus gibidir." şeklinde konuştu.

ANADOLU TOPRAKLARININ MAYASINI OLUŞTURDULAR

Vuslatının 749. Sene-i Devriyesinde Hazreti Mevlana'yı anan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Mevlana eserlerini öyle bir aşk ile meşk etmiştir ki yanan ateş halen yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Bizi bir duvarın tuğlaları gibi bir arada tutan bu yol Mevlanaların, Yunus Emrelerin, Hacı Bektaş Velilerin yoludur. Onlar bize hayata sevgiyle, merhametle, adaletle, diğerkâmlıkla bakmayı öğrettiler. Her şeyin başının muhabbet olduğunu biz bu büyük velilerden öğrendik. Anadolu topraklarının mayasını onlar oluşturdu. Dün ekilen tohumlar bugün hoşgörümüzün, kardeşliğimizin, ahlakımızın ve kültürümüzün oluşmasında büyük öneme sahiptir." dedi.

DÜNYAYI SEVGI, HOŞGÖRÜ VE ADALET GÜZELLEŞTIRECEK

Farkı kültürlerine karşı saygı ve hoşgörü içerisinde davranmanın ardındanki en büyük sebebin inanç olduğunu söyleyen Ersoy, "Bizim en büyük farkımız budur. Dünyanın tüm Mekke’den Balkanlar’a, Afrika’dan Endülüs’e, Orta Asya’dan Anadolu topraklarına uzanan bu ruhun etkisini kırmak isteyenlerin bugün dünyayı getirdiği nokta ortadadır. Günümüzde dünya nüfusunun sadece yüzde birlik kesiminin serveti 7 milyar insanın servetinin toplamına eşittir. Milyonlarca insan evlerini terk edip göç etmek zorunda kalıyor. İnançları, düşünceleri, derisinin rengi nedeniyle milyonlarca insan, insanlık onuru ayaklar altına alınarak ayrımcılığın her türlüsüne maruz bırakılıyor. İnanıyoruz ki yeryüzü bu kadar zulmü, adaletsizliği ve kaosu kaldıramaz. Ve biz buradan, Konya’dan, Anadolu coğrafyasından insanlığa sesleniyoruz, artık bu kaosa bir son verilmeli! İnanıyoruz ki daha fazla bomba, savaş, işgal, gözyaşı değil; dünyayı sevgi, hoşgörü ve adalet güzelleştirecektir. " şeklinde konuştu.

‘MEVLANA’YI HER YÖNÜYLE ANLAMAK VE BU ÇAĞA TAŞIMAKLA MÜMKÜN’

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Mevlana’nın tanınmasına, düşüncelerinin bilinmesine önem verdiklerini ifade eden Ersoy, "Bu toprakların hamurunu muhabbetle yoğurduğu için Mevlana’ya sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Mevlana Celaleddin Rumi’yi anmak 8 asır önce yaşamış bir tarihsel şahsiyeti anmanın ötesinde, onu her yönüyle anlamak ve bu çağa taşımakla mümkündür. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Mevlana’nın tanınmasına, düşüncelerinin bilinmesine ayrı bir önem veriyoruz. Sadece yurt içinde değil özellikle yurt dışında Mevlana ve Mesnevi merkezli çalışmalar yürütüyoruz. İnşallah bu çalışmalarımızı daha da arttırarak insanların istifadesine sunmaya devam edeceğiz. " diye konuştu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, örgütlü küresel kötülüğe karşı, diplomasi masalarında, sahada ve başka bütün platformlarda mücadele verdiklerini söyledi.Şentop, Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Hazreti Mevlana'nın 749. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nde, Hazreti Mevlana'nın gönül erlerinden biri olduğunu söyledi.Mevlana'nın yaşadığı dönemde Anadolu'nun Haçlı ve Moğol saldırılarıyla sarsıldığını aktaran Şentop, Hazreti Pir'in hiçbir kutsalın ve insani değerin dikkate alınmadığı bu büyük yıkım dönemlerinde bir diriliş ve direniş eri olduğunu vurguladı.Şentop, Hazreti Mevlana'nın insanlığı yeniden hakka, iyiliğe, güzelliğe, merhamete, umuda ve aşka çağırdığına işaret ederek,"İslam'ın diriltici kaynağı Kur'an'dan hareketle, Mesnevi formuyla yapılan bu çağrıya, o günlerden başlayarak hiç kesilmeden bugün de dünyanın her yerinden cevaplar verilmeye devam ediyor. Her yıl icra edilen şebiarus merasimi için ülkemizin ve dünyanın her tarafından yola çıkan yüzbinlerce beden ve ruh, bu çağrıdaki hakikat ve aşk davetine icabet için Konya'mıza geliyor. Bu ne saadet, bu ne güzel bir buluşmadır." diye konuştu.

"ONUN ÇARPICI SÖZLERİNDEN SULTANLAR DA ETKİLENİYOR, DİLENCİLER DE"

Hazreti Mevlana'nın sözlerinin entelektüel zihinleri de sokaktaki insanları da etkilediğini ifade eden Şentop, şöyle konuştu: "Onun çarpıcı sözlerinden sultanlar da etkileniyor, dilenciler de. O karıncayı da gözetiyor, Süleyman'ı da. Çocuğa da bir şey anlatıyor, kadına da erkeğe de. Serçeye de bir şey diyor, anka kuşuna da. O Doğu'ya da sesleniyor, Batı'ya da. Yoksula da yer var onun mana sofrasında, zengine de. Onun sözleri, insanı akıl ve ruhun değişik açılarından sarıp sarmalar. Düşünen, akleden, seven insanlar onun büyük ve Müslüman bahçesinde gezmeyi sürdürüyor."

"KÜRESEL ÇAĞDAŞ MOĞOLLAR BUGÜN DE DEĞİŞİK YIKIMLARA İMZA ATMAKLA MEŞGUL"

Şentop, iyiyle kötünün Hak ile batılın savaşının bugün de sürdüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:"Kötülük dün olduğu gibi bugün de kıtalar arası dolaşıyor ve örgütlü. Küresel çağdaş Moğollar bugün de değişik yıkımlara imza atmakla meşgul. İşgal, açlık, savaş, iç savaş ve başka trajediler bugün de dünyamızın ne yazık ki 'alışılmış' görüntüleri arasında ama biz alışmadık, alışamadık bu görüntülere. Değişik şekillere bürünerek, örgütlü küresel kötülük bizim üzerimize de gelse başka mazlum bir topluluğun üzerine de gelse, gerek diplomasi masalarında, gerek sahada, gerekse başka bütün platformlarda reddediyoruz, karşı koyuyoruz ve elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz."

"AZGINLIĞI, HAKSIZLIĞI VE KÖTÜLÜĞÜ REDDEDİYORUZ"

Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli ve Mevlana'nın anlamını Kur'an'dan ve onun içerdiği yüksek şuur ve ruhtan alan değerler manzumesi bıraktığını anlatan Şentop, "Bu, bizim kötülüğe, zulme alışmamıza izin vermiyor, müsaade etmiyor. Alışmadık ve alışmayacağız. İnsanın insana kulluğunu reddediyoruz. Azgınlığı, haksızlığı ve kötülüğü reddediyoruz. Sadece yüce Yaratıcı'nın önünde eğilen bu aziz millet, ruh köklerinin dün olduğu gibi bugün de farkında." ifadelerini kullandı.

"MEVLANA İSLAMSIZLAŞTIRILAMAZ"

Şentop, her sözünü, eninde sonunda büyük Kur'an hakikatine bağlayan Hazreti Mevlana'yı bugün tüketim toplumunun bir nesnesi yapma çabalarını, ondan bir yaşam koçu çıkarmak isteyenleri gördüklerini belirterek, şunları kaydetti: "Onu bir kişisel gelişim gurusu veya psikologların referans kaynağı yapmak isteyenleri, O'nu İslam'dan soyutlayıp modern bir filozof derecesine indirgemek isteyenleri görüyoruz. Oysa Mevlana'nın temel içeriği ve anlam zemini olan İslam gözardı edildiğinde, o hayran olunan perspektiflerin de fişi çekilmiş olur, hepsi değersiz hale gelir. Mevlana, İslamsızlaştırılamaz. Onun şu sözleri ilave tek bir ek kelimeye bile gerek duyurmayacak kadar net ve açıktır. Şöyle der aziz Pir, 'Ben sağ olduğum müddetçe Kur'an'ın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse, ben ondan da bizarım, o sözlerden de bizarım." Hazreti Mevlana'nın 749 yıl önce bugün dünyadan ayrılırken, ölümü bir ayrılık değil, bir buluşma, şenlik ve düğün gecesi, "şebiarus" olarak değerlendirdiğini vurgulayan Şentop, büyük hak dostunun yaktığı gönül kandilinin kalpleri ve şehirleri aydınlatmayı sürdürdüğünü sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim