Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “66.Yılında Hayatını ve Hatıralarını anlatan Konya Eski İl Kültür Müdürlerinden Salih Sedat Ersöz, “Kültür Müdürlüğünde ve Büyükşehir Belediyesi’nde Konya kültürüne hayırlı faaliyetler icra ettik” dedi.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter Yardımcısı ve Daire Başkanı olarak da görev yapan Araştırmacı-Yazar Salih Sedat Ersöz, “Ben 6 Ağustos 1956 yılında Konya’nın kasaba iken eski adı Akviran olan şimdiki Akören İlçesinde dördü ölmüş, ikisi sağ altı kızdan sonra ailenin yedinci erkek çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam Veyis Ersöz, annem Emine Dudu Ersöz’dür. İlkokula Akviran’da başladım. Öğretmen çocuğu olduğum için bana en güzel elbiseleri, önlükleri ve ayakkabıları giydirdiler. Okulun açıldığı ilk günü sınıfın kapısına vardığımda; çocukluk bu ya ben girmem diye direttim. Aynı okulda öğretmen babam ve bir diğer öğretmenin kollarında beni sürüyerek sınıfa aldılar. Birinci ders küs vaziyette başım eğik geçti. Teneffüste halamın evine kaçtım. Beşinci sınıftan izbandut gibi talebelerle beni tekrar okula getirdiler ve babamdan aldığım bağ çubuğu dersi beni kendime getirdi” dedi.   
 

AHMET HAKİ EFENDİ’NİN ELİNİ ÖPTÜM
Babasından dolayı o yaşlarda çok kitap okuma ve şiir okumaya başladığını ifade eden Salih Sedat Ersöz, dördüncü sınıfa Konya’da devam ettiğini yıkılan eski stadyumda yapılan 23 Nisan Törenlerinde şiir okuduğunu da söyledi. Sunum şeklinde gerçekleştirilen sohbette Ersöz, Türkistan Mücahitlerinden Ahmet Haki Efendi’nin resmini göstererek “Haki Efendi bizim evde iki-üç gün kaldı. Ben liseye yeni başlamıştım. Yaz mevsiminde bana yemem için portakal vermişti. Yedim ve elini öptüm. Son görüşümde o oldu. Bir daha da görmedim. 1975’te vefat etmişti. Tahir Büyükkörükçü Hoca’nın da Farsça hocasıydı ve büyük bir âlimdi. Böylece kendisini dinlemek ve elini öpmek de nasip oldu” diye konuştu.


 

MEHMED ZAHİD KOTKU VE TASAVVUF SOHBETLERİ
Ortaokula giderken katıldığı kompozisyon ve şiir yarışmalarında dereceye girdiğini belirten Ersöz, 1973’te yazdığı ve Yeni Konya gazetesinde dereceye giren “Yüce Mevlana” adlı şiirini okudu. Bir defter dolusu sevda şiirlerini yaktığını dile getiren Ersöz, liseyi bitirdikten sonra GİMA’da ve Karayollarında çalıştığını belirterek başından geçen hatıralarını anlattı. 69’lu yıllarda Konya’dan bağımsız milletvekili adayı olan Necmettin Erbakan’ın bütün konuşmalarına, babası Veyis Ersöz'ün kendisini bisikletine atarak götürdüğünü söyleyen Ersöz, “1976’da Mehmet İncili abiyle tanıştım ve sohbetlerine katıldım. Mehmet abi bizi, 1977’nin nisan ayında Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’ye götürdü. El öptük ve sohbetinde bulunduk. Mehmet abiyle her hafta aksatmadan Pazar sohbetlerine giderdik. Bu beş-altı ay falan devam etti.” dedi.
 

DİYARBAKIR’DA OKUL BAHÇESİNDE TAŞLANDIM
Ersöz, gençlik yıllarıyla ilgili olarak da şunları dile getrdi: “Babam Milli Selamet Partisi (MSP)’nin il başkan yardımcısı ve parti sözcüsü idi. Sene 1978’in başlarıydı. Babam bana o gün parti bildirisini yazdırdı. Yazdım ve Ali Güneri abiye sesli olarak okudum. Beğenmiş olacak ki, bana gazetede çalışmamı teklif etti. Türkiye’de Yarın gazetesi partinin yayın organı idi. Benim o yıllarda gazetecilik yapma gibi bir eğilimim de yok. Hiç yapmadığım bir şey olmasına rağmen iş sahibi olacağım diye teklifi kabul ettim. Ertesi gün de işe başladım. Gazetede çalışmaya başlayınca yazarlığa da başlamış oldum. Yazar olduk diye kendi kendimize havalara da giriyoruz. 1980’de Konya Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldum. Fakat ihtilal olduğu için 1982’ye kadar tayinim yapılmadı. İlk tayinim Diyarbakır’ın Çınar ilçesine çıktı. 82’nin Şubat’ında öğretmen olarak göreve başladım. İlk derse girdiğimde öğrenciler bana; “Hoca sen de az faşist değilmişsin ha!” dediler. Çok tehditler aldım. Okulun bahçesinde kendi öğrencilerim beni taşladı. Bütün bu olaylara rağmen öğretmenlik görevimi yaparken 1983’ün şubatında askerliğim çıktı. Eş durumumdan dolayı tayin dilekçemi hazırlayarak askere gittim. Askerde herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Burdur’da askeri görevimi yaparken camiye gider, namazlarımızı kılar ve Kur’an’ımızı okurduk. Askerdeyken tayinim Konya’nın Çumra İlçesi Güneybağ kasabasına çıkmış. Şimdi Güneysınır ilçesi olan Güneybağ’da iki buçuk yıl görev yaptım. Sonra Konya-Meram Ortaokulu’nda 11 yıl “Başmavin” ve biyoloji öğretmeni olarak görev yaptım. Yazarlığa Merhaba’da devam ettim. Okulda Gonca isminde dergi çıkardım. Dergide çıkan, "Kur'an ve Fen" ile “Astronomi ve Kur’an Ayetleri” başlıklı yazılarımdan dolayı soruşturmalar geçirdim.”
 

KONYA KÜLTÜRÜNE HAYIRLI FAALİYETLER YAPTIK
1995 genel seçimlerinin ardından Refahyol Hükümeti kurulduğunu ve bir ay geçmeden parti il başkanı Mehmet Sözer’in kendisine “Biz karar aldık. Seni il kültür müdürü yapacağız” dediğini hatırlatan Ersöz, şunları dile getirdi: “Bende “eğitimi bilirim de kültür müdürlüğünü bilmem” dedim. O da "yaparak öğrenirsin" dedi. Babamla istişare ettim. Babam da "Verilen görev reddedilmez" dedi. Böylece Konya İl Kültür Müdürü olarak görece başlamış olduk. Hayırlı işler yaptık. Âşıklar Bayramı’nı Feyzi Halıcı Bey dernekte yapıyordu. Ona teklif yaptık ve ilk açılımı orada başlatmış olduk. Ben belediyeye geçtikten sonra sekiz yıl boyunca, ben de jüri üyesi olarak Âşıklar Bayramını belediye bünyesinde ve Tiyatro Salonu’nda devam ettirdik. İl Kültür Müdürlüğü olark Üç kitap özeti getiren her öğrenciye kol saati hediye edeceğiz diye okuma kampanyası başlattık. 2500 öğrenciye saat hediye ettik. Bu faaliyet ulusal tv’lerde konu oldu ve ses getiren bir faaliyet olmuştu. Konya Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Derneği kurduk. Konya genelinde ilk defa İstiklâl Marşı'nın tamamını güzel okuma ve kompozisyon yarışması düzenledik. Konya'da 3 -4 ay boyunca İstikLâl Marşı havası esmişti. Konya ve Mevlâna prestij kitaplarını hazırlamaya başladık. Ancak 28 Şubat olunca çalışma yarım kaldı. Bu çalışmayı Belediyedeki görevimiz esnasında tamamladık Görevimiz 1 yıl kadar sürdü. 28 Şubat oldu. Anasol-D Hükümeti kuruldu. Ertesi gün görevden alındığıma dair faks geldi. Kültür Bakanı İstemihan Talay imzalı “Sayın Sedat Ersöz, İl Kültür Müdürü, Görevden alındınız, gereğini rica ederim.” Vali Ziyaeddin Akbulut’a gittim. Faksı verdim. Valiliğe görevden alındığıma dair faks gelmediği için bana gelen faksı yırttı attı. Görevinize devam edin. Böyle görevden alma olmaz. Bize gelecek biz görevden alacağız" dedi. Ben üç ay daha görevde kaldım, 28 Şubat Valisi Namık Günel’le iki ay çalıştım. Sonra Konya Büyükşehir Belediyesi’nde “Genel Sekreter Yardımcısı” olarak göreve başladım. Mevlana’nın Ailesiyle Konya’ya Gelişini kültür müdürlüğünde başlatmıştık ama belediyede temsili karşılama törenini canlı olarak o dönemdeki kıyafetleri ile at üstünde yaptık. Eski garajın önünde yapılan törene on binlerce kişi katılmıştı. Konya Kültürü ve Mevlana’yla ilgili prestij kitaplara da imza attık.”
 

KONYA AYDINLAR OCAĞI’NA VEFA TEŞEKKÜRÜ
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbette 28 Şubat’ta yaşadığı olaylar ve hatıralara da yer veren şair-yazar Salih Sedat Ersöz, yaşarken vefa gösterdiği için Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’ye ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti. Dr. Mustafa Güçlü de, yazar Salih Sedat Ersöz’e Selçuklu Belediyesi Yayınları arasında çıkan “Veysel Öksüz ve Şiirleri” kitabını hediye etti. Ersöz ailesi çocuk ve torunları da Ersöz’e, bir demet çiçek armağan ettiler. Şairler Tayyar Yıldırım, Hasan Ukdem ve Yakup Çak'da, Salih Sedat Ersöz’ün yazdığı şiirleri seslendirdiler. Katılımcılara ise, pasta ve meyve suyu ikramında bulunuldu.

HABER MERKEZİ
 

Editör: TE Bilişim