2022-2023 Eğitim-öğretim yılı, pazartesi günü ilk ders zilinin çalmasıyla başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan, eğitim camiasının sorunları yine gündeme gelmeye başladı. Özellikle çok tartışılan Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitim sendikalarının ana gündem maddelerinden biri. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitim sendikaları farklı görüşler sunarken, öğretmenler ise eğitimdeki temel sorunların biran önce çözülmesini bekliyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla ilgili açıklamalarda bulunan

Eğitim Sen Konya Şubesi Yürütme Kurulu Adına Şube Sekreteri Yusuf Erdem bir açıklama yaptı. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin iradesi dışında ve tek taraflı olarak düzenlendiğini belirten Erdem, bu durumun demokratik olmadığına işaret etti. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenler arasında eşitsizliğe neden olacağını iddia eden Erdem, “Okulların yapısı oldukça yalındır, öğretmen emeğini farklı statü ve maaş uygulamasına zorlayan öğretme ve öğrenme koşulları yoktur. Kariyer basamakları sistemi eğitimin niteliğinde bir artışa yol açmayacak tersine okulda ve öğretmenler odasında çalışma barışını bozarak eğitimin niteliğini düşürecektir. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi, sözleşmeli öğretmenlerin tüm hakları ile kadroya geçirilmesi beklenirken tersine bu Kanun kadrolu öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen hiyerarşisine tabi tutmuştur. Oysa tüm öğretmenlerin asıl beklentisi, güvenceli iştir, eşit işe eşit ücrettir ve mesleki itibardır, saygıdır” dedi.

EĞİTİMİN NİTELİĞİNE GÖLGE DÜŞÜRÜR

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun kariyeri sınava bağlamasının öğretmenler, veliler ve öğrenciler üzerinde olumsuz etkileri ortaya çıkaracağını vurgulayan Erdem, şunları kaydetti, “Öğrencilerine yıllarca emek vermesine karşın yeterlilik sınavına maruz kalan öğretmenin hissedeceği duygular eğitimin niteliğine gölge düşürecektir. 

Velilerin algısında “nitelikli okul” ve “niteliksiz okul” ayrımlarına “yeterli öğretmen” ve “yetersiz öğretmen” ayrımı eklenecektir. Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışmasının ivedi biçimde yapılmasını istiyoruz. Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında angaryaya dönüşen seminerlere alınmasına da, sınava da, kariyer basamaklarına da karşıyız. Bu kanunun bir an önce iptal edilmesini, öğretmenlere yaşatılan anlamsız, nitelik kazandırmayan ve tersine öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştirilerimiz ve önerilerimiz doğrultusunda demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu istiyoruz.”

BİRKAN BAKAY

Editör: TE Bilişim