Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Konya Şube Başkanı Yavuz Aydın, Başkan Yardımcıları Kasım Yazıcı ve Yakup Aydoğdu ile birlikte düzenlediği toplantı ile 2021-2022 Eğitim öğretim yılını değerlendirdi. 2021-2022 eğitim öğretim yılında veriler aziz milletimizin fedakârlığını açıkça ortaya koyduğuna dikkat çeken Aydın, “2021-2022 eğitim öğretim yılında veriler aziz milletimizin fedakârlığını açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye’de okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde toplam 18 milyon 25 bin 943 öğrenci, bu okullarımızda 1 milyon 112 bin 305 öğretmen, 67 bin 125 okul, 732 bin 381 derslikte, yükseköğretimde 209 üniversite 8 milyon 240 bin 997 öğrenci, 200 bin öğretim görevlisi ile eğitim öğretim yapmaktayız. Bu veriler gösteriyor ki nüfusumuzun 1/3 ünden çoğu bilfiil eğitim öğretim ordusunun içindedir. Bütçeden eğitime ayrılan miktar 274 milyar 384 milyon 474 bin lira ile bütçenin yüzde 16’sı eğitime ayrılmış oluyor. Şimdi gelelim eğitimin içeriğine; Yıllardır batı dayatmalı, taklitçi ve ithal eğitim uygulamaları ile neslimizi önce ahlak ve maneviyat gerçeğinden uzaklaştırdık. 12 yıl kesintisiz eğitim ile bütün öğrencilerimizi üniversite önüne koyduk. Böylece kesintisiz öğretimi 16 yıla çıkardık. Üniversiteden mezun olan gençlerimizin işsizlik oranı açıklandığından çok daha fazla, İŞKUR’a müracaat etmeyen milyonlarca üniversite mezunu var. Karma eğitim dayatması her yönü ile eğitimi ve öğretimi özünden uzaklaştırmaktadır, ahlaki ve manevi değerlerden uzaklaşıldı. Yönlendirme eğitimi sürekli görmezden gelinerek meslek kollarına eleman yetiştirmek yerine göçmen iş gücüne sarıldık. Üniversiteyi bitiren gençlerimiz diplomaları ile ve üniversite öğrenim kredisi ile hem işsiz hem borçlu durumda, evlenmeyi düşünmeyen ve buna fırsat vermeyen uygulamaları ısrarla devam ettiriyoruz. Gençlerle yapılan anketler bu ana gerçeği ortaya koyuyor. Gençlerimizin yüzde 75’i yurt dışına gitme yollarını arıyor. Hükümette görev alan bakanlarımızın ortak kanaat ve açıklamaları milli bir eğitim politikamızın olmadığını ortaya koyuyor; bu dönemde 8 milli eğitim bakanı görev aldı ve bu bakanların ortak ifadesi ‘’sistem yanlış, sil baştan değiştireceğiz olmuştur. Öğretmen yetiştirme, atama ve yetkilendirmeler gözler önünde; öğretmen saygınlığı, özlük hakları, ücretleri hususunda bari bir defa da batıyı bu yönde örnek alsanız, ne iyi olur. Okulların fiziki yapısı, imkânları, donanımları eğitimin içeriğini oluşturmuyor. Doğrusu çocukların kalbine, aklına koyduklarımızdır eğitimin içeriği. Eğitim öğretimde sosyal medya, internet, TV dizilerinin olumsuz etkilerine karşı hiçbir tedbir ve yaptırım yok, gençlerimiz deist, satanist, pagan, ahlaksız; içeriklerle zehirlenmektedir. Eğitim öğretimde ithal programlardan içeriklerden planlamalardan vazgeçelim. Bunun asıl sorumluluğu bu nesli emanet olarak verenin himayesindedir. Kendimize, özümüze, inancımıza, değerlerimize dönelim. Adımız gibi milli olalım, biz millet olarak dünyaya bin  yıl adalet, ahlak, asalet, liyakat dağıtmış bir milletin evlatlarıyız. İnsan kendi değerlerinden uzaklaşarak hangi gerçeği bulabilir ki?” diye konuştu.

EMİNE ÖZDEMİR

Editör: TE Bilişim