AKÖRENİN SARNIÇLARI – 1

Araştırmacı-Yazar Muzaffer Tulukcu, Akören Tarihi’ni kaleme almayı sürdürüyor. Araştırmacı Yazar Muzaffer Tulukcu Akören Tarihi’nde bu sefer Akören’in Sarnıçlarını kaleme aldı. 

FOTO ALTI: Akören’li Yeni Çeşmede yağmur duasında...

‘AKÖREN KUYULARININ VE ÖZELLİKLE SARNIÇLARININ ÇOKLUĞU İLE BİLİNİYOR’

Akören’in kuyularının ve özellikle sarnıçlarının çokluğu ile bilindiğine dikkat çeken Tulukcu, “ İnsanoğlu için suyun ne derece önemli olduğu hepimizin malumu. Orta Anadolu'da yağışların zaten az olması, ayrıca Akören merkezde kaynak suyunun yok denecek kadar az olması sebebiyle Akören kuyularının ve özellikle sarnıçlarının çokluğu ile bilinir. Bu sarnıçların çoğunluğu yarma usulle az bir kısmı da oyma usulü ile yapılmıştı. Akören yerleşim merkezinde her evde bulunan kuyu ve sokak aralarındaki sarnıçlar 1960'lı yıllar ve öncesinde Akörenli'nin buzdolabı  hüviyetindeydi.  1900'lü yılların başında Akören'de 10 kadar olan su sarnıçları 1800'lü yılların sonunda arka arkaya yaşanan yağışsızlıktan kaynaklanan kıtlıklar sonrası artmaya başladı. 1942 yılında yaşanan son kıtlık sonrası biraz daha artan Akören sarnıçları 41 sayısına ulaştı. Bunlardan birkaç tanesi harap olsa da hala çoğunluğu ayakta ve hizmet etmekte.  Malum insanoğlu darlıkta ve bollukta hep arayış içinde olmuştur. Sıkıntılı durumlarda bu sıkıntıdan kurtulmak için insanoğlu hep arayış ve çaba içerisinde olmuştur. Gene insanoğlu bolluk içinde olduğu zamanda içinde bulunduğu durumu nasıl daha iyi duruma getirebilirim arayışı içindedir.  Nitekim Sultan Abdülhamid döneminde Anadolu'daki kıtlığa çare arayışı içinde çabaların sonucu Konya Ovası Sulama Projesi ( KOP ) hayatiyete geçti ve Beyşehir Gölü'nün suyu gayretli çalışmalar sonucunda Konya Ovası'nın susuzluktan kurtulmasına çare olmuştu.  Nitekim Çumra ve köylerinde de görülen kuraklık üzerine Hayıroğlu köyünden mektep, medrese görmüş Kurukafa Mehmet Efendi'nin arayışına ve düşüncesine zamanın Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa tercüman olmuştu.  Kaderin güzelliği Sadrazam ( Başbakan )olan Ferit Paşa'nın konuyu Sultan Abdülhamid Han'a sunması ile konu başarıya ulaştı ve Beyşehir Gölü'nün suyu ile, KOP PROJESİ çerçevesinde Çumra Ovası susuzluktan kurtulmuştu.  Bu paralelde Çumra Ovası için Kuru Kafa Mehmet Efendi'nin çabaladığı gibi Akören'in hayırseverleri de Akören'e kuyu ve özellikle sarnıçlar yaptırarak vatandaşın derdine çare oldular. Temmuz sıcağında güneş alnınızda, orakla ekin işleyen, harmanda düğen sürenin, at veya öküz arabası ile sap çekeninin imdadına kuyulardan veya sarnıçlardan doldurulan toprak testilerdeki sular yetişirdi.  Hele hele Çolakhacının sarnıcı gibi suyu soğuk olan sarnıçlardan alınan sarnıçların suyu, bal gibi giderdi. O günleri yaşayanlar hatıralarında bunları hep anlatırlar. Sarnıç veya kuyularda dahi suyun yok denecek derece de olduğu kurak yıllarda ,özellikle topluca yapılan Yağmur duaları adeti zaman zaman hala yaşatılmakta. Nitekim 1930'lu yıllarda Dolukuyu da tüm Akörenlinin katılımı ile yapılan yağmur duası eskilerce hala zaman zaman dile getirilir.  Kuraklık aldı başını gitmekte, Dolukuyu hınca hınç dolu. Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrası Sarı Hafız Abdullah Sarıkaş yalvarırcasına dua etmektedir, dua dua, "Almadan gitmem yarabbi", almadan gitmem  ısrarlı sözleri hava kararır, kararır, köylülerin bazıları dua ile duygulanıp ağlamakta. Hava karardıkça kararır. Bir yağmur, bir yağmur, herkes ıslandıkça ıslanır” ifadelerini kullandı.

FOTO ALTI: Abdurrahman Sarnıcı Dağevi yapımı. Hüseyin Öğüt hariç hepsi de Konya’dan gelen fedakar ekip. Ayaktakiler Mustafa Sarılar,Ahmet Tulukcu, Ahmet Ünlü. Kuddusi Uysal (müftü), Feyyaz Karaburun, Ömer Harmancı, Mustafa Tulukcu, Feyzullah Ertaş, A. Kadir Karaburun, Hüseyin Öğüt.  Oturanlar Talip Gençtürk, Mustafa Uysal, Ömer Ersöz, Kuddusi Uysal, Tahir Dinç ve Hüseyin Özuysal...

Akören’e inşa edilen sarnıçların  bazılarını  belirli bir sülalenin emeği ile yapıldığını  çoğunluğunun da hayırsever Akörenlilerce ferdi olarak yapıldığı  ifade eden Tulukcu  “  Hacımarların Sarnıcı,Fakışların Sarnıcı,Koçağın Sarnıcı,Gocaoğlangilin Sarnıcı,Paşagilin Sarnıcı,Hacı Ümmetlerin Sarnıcı,Koçoğlangilin Sarnıcı ...... gibi bazı sarnıçlar adı ile anılan sülalenin omuz omuza vererek hizmete sundukları sarnıçlar. Abdurrahman Sarnıcı, Boyacının Sarnıcı, Hacı Amadın Sarnıcı, Çetin'in Sarnıcı, Mindinin Sarnıcı, Halil Efendi'nin Sarnıcı, Kümük Abdullah'ın Sarnıcı, Delioğlanın Mustafa'nın Sarnıcı, Abbas'ın Oğlunun Sarnıcı....... gibi sarnıçlar ise adı üzerinde bu konuda fedakarlık eden şahsiyetlerin ismi ile ünvanı ile anılır.   Nadiren de olsa Hacı Ali (Ipıl) ve Maylı  Murat'ın Hacı gibi iki kişinin bir araya gelerek güç birliği ile yapılan sarnıçların da olduğu görülmekte. Söz konusu sarnıç Doğulu mevki istikametinde Gastanbullu'nun Sarnıcı ilerisi dağın eteğinde. Akören'deki sarnıçların bazılarıda mevki adlarıyla anılmakta. Gayraklık Sarnıcı, Gapanderesi Sarnıcı, Kırkta Sarnıcı, Sakaltutan Sarnıcı,Gedikardı Sarnıcı,Kervankonağı Sarnıcı,Dağ Sarnıcı, Musluk Sarnıcı, Cibiliçi Kırk Kaklık Sarnıcı, Yüğ Sarnıcı, Çağaşar Sarnıcı, Yarımca Sarnıcı, Dolukuyu Sarnıcı, Yeni Ağıl Sarnıcı, Kargagörmez Sarnıcı ………… gibi  Birbirine en yakın sarnıçlar adı üstünde Dağ Sarnıcı'ndaki 3 sarnıç. Akören sarnıçları konusunun zirvesi ise su hayrında ön planda olması nedeniyle AKARSU soyadına layık görülen 1945 yılında Çomaklı köyü'ne hicret eden Eşref Akarsu'nun babası Molla Amad.  Molla Amad kendi özel fedakarlığı ile Akören'e 3 kuyu ve 5 adet sarnıç kazandırmıştı.  Evinin önündeki kuyu Çayırlıktaki Kocakuyu,Bayındır önü kuyusu, onun yaptırdığı 3 kuyu ile Doğulu Sarnıcı, Kervankonağı  Sarnıcı, Perçinlik sarnıcı'na ilave Yusuf Göbet'i yanındaki ve Karataş mevkiindeki oyma Sarnıcı da Molla Amad'ın yaptırdığı bilinmektedir. Sarnıç yapımı konusunda Üzeyir Çavuş ( Özarslan), Gastanbullu Mehmet (Altınsarı), Solağın Durmuş ( Aydemir) unda fedakarlıkta oldukları görülmekte.  Üzeyir Çavuş nalbantlıktan kazandığı ile 3 adet Sarnıcı sağlığında hizmete sundu. Yoncalık Sarnıcı, Abdurrahman Sarnıcı ve Alan - Avdan arasındaki sarnıç.  Gastanbullu lakaplı Mehmet Altınsarı şu andaki ismi ile 15 Temmuz şehitler caminin ilk hali kerpiçten Çarşı camii'ne ilave 2 tane de Sarnıcı yaptırdı. Doğulu tarafındaki bu iki sarnıçtan Gastanbullunun Sarnıcı adıyla anılan sarnıç Akören'deki diğer sarnıçlardan farklı olarak kesme taştan yapıldığı büyük olduğu için görkemli ve sağlam olduğu bilinir. Akören bölgesinin en sağlam ve sanatkar ustaların elinden çıktığı belli olan sarnıçlar Orhaniye bölgesindedir. Bunlardan birkaçının Romalılar döneminde yapıldığı görkeminden bellidir. Orhaniye'den Alibeyhüyüğü istikametine giderken Süleymaniye'ye varmadan önceki virajın sağında kalan Sayharman Sarnıcı'nın içine girildiği zaman büyük büyük mermer blok taşlarının dizaynından bu gerçek net olarak görülmektedir.Solağın Durmuş ( Aydemir)ise 1962 yılında Bir kış günü kar fırtınası sonrası oluşan afet  ile 80 kadar büyük ve küçükbaş hayvanın telef olmasından hayli etkilenmişti. Solağın Durmuş çok geçmeden herhangi sıkıntılı durumda hemşehrilerinin ve hayvanlarının sığınmaları için sarnıç şeklinde Abdurrahman Sarnıcı ve Dağ  Sarnıcı'nın yanına 2 adet barınak yaptırdı. Konu ile ilgili Çotur Goca'da destek olmuştu. Sarnıçların tamir ve bakımlarına Akörenli her zaman sahip çıktı. Konya'da ikamet eden Yılmaz Doğaner gibi birçok isim toprağındaki sarnıçlar için maddi yardım gönderirken rahmetli Nasuh Çakır gibi hayra hizmetin öncülerine birçok Akörenli yanında Kayasulu Mustafa Dadak,Hüseyin Tekkeş ve Cemil Güçlü bile omuz verdiler. Kervankonağı, Kargagörmez, Abdurrahman sarnıcı'ndaki 2 sarnıç Doğuludaki 3 Sarnıcın tamiri için Ahmet Uğuz, Ali Tokmak, Bayram Çakır, Adem Karabayır, (Şoförün) Duran Kıvrak'ta ilgi gösterip terlemişlerdi. Akörendeki birçok sarnıç'ta ve Solağın Sait Aydemir'in anne memleketi Sobran'daki sarnıç'ta,usta olan Veysel Ipıl'ın hayli emeğininde olduğu da bir gerçek. Kapan Deresindeki Feleğin Sarnıcı için Emekli Astsubay Celal Çatak destek çıkmış, S.Ahmet Karaburun ve Abdurrahman Çağlar ustalar tamirat konusunda emek vermişlerdi. Mindinin Sarnıcı'nın tadilatı için Avrupa'da işçi olarak hayatlarını kazanan Hüseyin Aydemir ve Nazım Uğuz 2003 Eylül ayında fedakarlık yapmışlardı.  Her yıl yeni kompozisyonların ve ilavelerinin yapıldığı İzmir Selçuk Pamucak mevkiindeki Çetin Kültür Köyü için 2004 yılında Akören için birçok fedakarlığı olan iş adamı Feyzullah Ertaş'ın sponsorluğu ile  müzeye Hacı Amadın Sarnıcı'nın eşi yapıldı. Akören kültürünün her şeyini ifade eden Çetin Kültür Köyünde sarnıç örneğininde olması Akören'in bu konudaki değerini anlatmakta”

FOTO ALTI: Nalbantlıktan kazandığı ile 3 adet sarnıç yaptıran Üzeyir Çavuş (Özarslan)

FOTO ALTI: Akören Sarnıç  Kaklık ve Camilerinin müdavim tamir ve bakımlarını üstlenen iki fedekarı Rahmetli Nasuh Çakır ve Adem Karabayır

FOTO ALTI: Annesinin memleketi Bozkır Sobrandaki Sarnıcın Banisi Sait Aydemir ve usta Veysel Ipıl

FOTO ALTI: Fedakâr hemşerilerimiz sarnıçların tamiri için Dağlarda

FOTO ALTI: Romalılardan kalma... Orhaniye... Sayharman Sarnıcı.

FOTO ALTI: Dapındırık ve hatıl . Sarnıçların klasiği...

FOTO ALTI:  Durmuş Aydemir in yaptırdığı  Solağın Sarnıcı  Akören Kayasu Yolu çıkışında

FOTO ALTI: .Haziran.2007.....yıllar önce Nazım Gündüz ün yaptığı çeşmenin borularının yenilenip temizlik çalışmaları.... Nasuh Çakır.. Adem Karabayır...Sadettin Tontur.  Halit Türker.. Tahsin Aydemir... Mustafa Embel... Ekrem Karabayır..  İbrahim Sever.. Bayram Çağlar....

FOTO ALTI: Mustafa Mucuk.  Bayındır Çeşmesi için hem tarlasını vakfetti.  Hemde çalışarak ekibe destek verdi......

FOTO ALTI : Çetin Kültür Köyünde benzeri yapılan Hacı Amad’ın Sarnıcının Akören deki aslı...

MUZAFFER TULUKÇU 

Editör: TE Bilişim