HİSDER’de Geçmişten Günümüze Ahıska Türkleri’ni anlatan İslâm Tarihi Uzmanı Dr. Azad Dedeoğlu, “Ahıska coğrafyası bugün Gürcistan sınırları içerisindedir. Ama Türk yurdudur. Osmanlı mirasıdır” dedi.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği, yer ve mekân değişikliği sebebiyle bir süre ara verdiği Pazartesi Sohbetleri’ne “Geçmişten Günümüze Ahıska Tarihi ve Sürgün Halk Ahıskalı Türkler” konulu sohbetle tekrar başladı.

Aslen Ahıskalı olan İslâm Tarihi uzmanı Dr. Azad Dedeoğlu, “Ahıskalı Türkler Türkiye’de pek bilinmiyor. Ahıska dediğimiz zaman “Alaska mı? Alaska’da da mı Türkler var?” diyorlar. Burada herhangi bir suçlu aramaya gerek yok. Bize bir şeyler unutturuldu. Biz de birçok şeyleri unuttuk maalesef. Ahıska sürgünü sadece Türk tarihinin değil, aynı zamanda dünya tarihinin kanayan bir yarasıdır.” dedi.

AHISKA, İSTANBUL’UN KİLİDİDİR

Yeryüzünde sürgün hayatı yaşayan vatansız, dünyanın farklı ülkelerinde bazı yerlerde hayat mücadelesi veren yegâne topluluğu Ahıskalı Türkler olduğunu ifade eden Dr. Azad Dedeoğlu,” Ahıska coğrafyası bugün Gürcistan sınırları içerisindedir. Ama Türk yurdudur. Stalin, 14 Kasım 1944 yılında binlerce yıl ecdadımızın yaşamış olduğu yurttan hiçbir suçu olmazken, suçu Türk olduğu için bizi bir gece içerisinde; ecdadımızın ifadesiyle 15 dakika içerisinde ata yurdumuzdan ana yurdumuza sürgün ediyor.” diye konuştu.

‘OSMANLI MİRASIDIR’

Dedeoğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “Bizim yeniden ata yurda kavuşmamız Türkiye’nin güçlenmesinden geçiyor. “Orası özellikle Osmanlı bakiyesidir. Osmanlı mirasıdır. Çünkü Osmanlı döneminde Ahıska, Çıldır eyaletinin 250 yıllık başkentliğini yapmış muazzam bir şehirdir. Ahıska, İstanbul’un kilididir. Aynı zamanda Anadolu’nun eşiği ve ilmin beşiğidir. Ahıska düştüğünde bir şair 1930’larda şöyle söyler: “Ahıska gül idi gitti, bir ehli dil idi gitti/ Söyleyin Sultan Mahmud'a, İstanbul kilidi gitti. Ahıska’yı biz “Küçük İstanbul” diye biliriz. Ahıska düştükten sonra Çarlık Rusya’sı, 1828 savaşı esnasında Bayburt’a kadar geliyorlar. Yaklaşık 500 km. içeriye giriyorlar. Dolayısıyla Ahıska’nın stratejik bir konumda olması, o dönem Osmanlı için ve bugün de Türkiye için çok önemlidir.”

HABER MERKEZİ

Muhabir: TE Bilişim