Tatlısumak Şekerleme markası Ali Tatlısumak öncülüğünde, 1978 yılında küçük bir sert şeker üretim tesisi ile 300 metrekarelik bir alanda tek amacı kaliteli ürünler üreterek, tüketici tarafından aranır bir marka olmak ilkesi ile imalat hayatına başladı. Tatlısumak Şekerleme 1990 yılında yumuşak şeker üretmeye, 2001 yılında kokolin üretmeye başlamış ve aynı yıl Şoray ismini kullanmaya başladı. 2014 yılında jöle üretim hattını da bünyesine katarak ürün yelpazesini genişletti. Şoray Çikolata Şekerleme olarak, kullandığımız hammadde kalitesi, kaliteli üretim anlayışı ile hijyen kurallarından taviz vermeksizin her geçen gün ürün çeşitliliğini artırmış ve marka olma yolunda emin adımlarla devam ediyor. Şoray Çikolata Şekerleme, halen Konya Organize Sanayi Bölgesinde toplam 20 bin metrekarelik alanda üretim yapmakta olup, Türkiye’de yaygın bir bayi ağına sahip ve 5 kıtada 40 ‘a yakın ülkeye ihracat yapmakta. “Bir Tatlı Gülümseme” sloganı ile üretim maratonuna devam eden firmanın en büyük amacı insanların ağzını tatlandırarak yüzlerdeki tebessümü ortaya çıkartabilmek. Tatlısumak Şekerleme Kurucusu Ali Tatlısumak başarı hikayesini anlattı.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız?

Ben Ali Tatlısumak. 1946 doğumluyum. İlkokulu İzzetbey İlköğretim Okulu’nda okudum. İlkokulu bitirdikten sonra Şekerciler ’de çırak olarak işe başladım. Bizim zamanımızda yaptığımız şekerler peynir şekeri, boyalı şekerler bir de akide şekeri yapardık. Askere kadar bu şekilde çalıştım. Askerden geldikten sonra bir miktar daha başkasının yanında çalıştım ve daha sonra kendimize 1972 senesinde bir bakkal dükkanı açtık. Bakkalımızı işletirken Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde yaşanan enflasyon sebebiyle bir önceki gün alınan ürün ertesi gün alınamazdı. Bizler bu döneme denk geldik. O zaman bakkal dükkanında veresiye mal da satardık. Yaşanan ekonomik durumdan zorlandık ve bakkal işletmeciliğini bıraktık. Şekerciliğe yeniden döndük. Ama şekerciliğe döndüğümüzde şartlarımız zordu. Şekerciliğe yeniden 1978 yılında başladım. Şekercilik sektöründe başarılı ve istikrarlı bir şekilde çalışırken büyük enflasyonlar ile karşı karşıya geldik. Günümüzde de halen bu enflasyonlar meydana geliyor. Yüksek enflasyon sebebi ile kazandığımız elimizden gidiyordu. İhracata başlamamız ile birlikte az da olsa rahatladık. İhracata başlamamız da AK Parti hükümetinin döneminde oldu. Çocuklarımın büyümesi ile birlikte işlerimi daha da büyüttüm. Şimdi işletmemizi oğlum ve torunlarım ile devam ettiriyorum. İşletmemiz kuşaktan kuşağa günümüzde çalışarak faaliyetlerini sürdürüyor.

Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım

İş hayatında ne gibi zorluklar yaşadınız?

İş hayatımızda en büyük zorluğumuz makine alırken yaşıyorduk. Bizim dönemimizde Konya’da makine yapan çok yoktu. Makineyi işletmemize koysak bile makine bozulduğunda makinenin tamirini bilen yoktu. Avrupa’dan eski makineler gelirdi. Onlarla çalışarak üretim yapardık. O makinelerin tamirlerinde de zorluklar çekerdik. Günümüzde artık kendi yerli makinelerimizi yapan firmalarımız var. Makine arızalandığında anında müdahale ediliyor.

İş hayatına girdiğiniz dönemlerdeki zor şartlardan nasıl bahsedersiniz?

Geçmiş dönemlerde yaşanan enflasyonlar yukarıda da belirttiğim gibi bizleri çok zorluyordu. Günümüzdeki teknoloji o dönemde hiç yoktu. Sadece İstanbul’da kâğıtta sarılı şekerler gelirdi. Bizler de ona İstanbul şekeri derdik. Teknoloji de yoktu. Teknoloji konusunda da bizlere yol gösterecek yoktu. Günümüzde bulunan teknoloji ile üretimler kolaylıkla gerçekleşiyor. İşe başladığımda günlük 150- 200 kilo şeker üretimi gerçekleştiriyordum. Fazla ürün yapsak bile satacak yer yoktu. Sadece Konya içine ürün veriyorduk. Daha sonra Konya dışına da ürün satmaya başlayınca hem üretimi hızlandırdık. Hem de Konya’nın de ürettiğimiz ürünü Konya dışında da satma imkanı bulduk. Yavaş yavaş makineleşmenin de sektörümüzde artması ile bizlerde hızlandık.

Siyasi ve Ekonomik Anlamda Yaşanan Çalkantılar O Dönem İş Hayatınızı Nasıl Etkiledi?

O dönemde iktidarda bulunan partiler ülkemize teknolojik olarak yenilikleri ülkemize getirmediler. Yaşanan darbeler de zorluklar çektik. Biz işadamlarını eğitmek adına çalışmalara imza atmadılar. Bizler işimizi çevremizdeki arkadaşlarımız ile yaptığımız sohbetlerde elde edindiğimiz fikirler ile geliştirdik.

Usta çırak ilişkisi sizin dönemizde nasıldı?

Geçmişte olduğumu gibi günümüzde de çalışanlarım ile ilişkilerime oldukça önem verildim. Elemanlarım ile iletişim bu yönde hala devem ediyor. Benim yanımda babası ve oğlu çalışmış hala da çalışmaya devam eden elemanlarım var.

Konya sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konya sanayisi şuanda güzel bir konumda. Konya sanayicisi ürettiği ürünleri en kaliteli şekilde üreterek dünyanın dört bir tarafına Konya’dan ürünleri satıyor. Bu şekilde Konyalı sanayicisi dünyaya başarısını ispatlarken Konya’nın da tanıtımına ciddi katkı sağlıyor.

Bugüne kadar sektörünüzle ilgili kaç kişi yetiştirdiniz? Ailenizden işinize devam eden var mı?

Şekercilik sektörüne çok sayıda kalfa yetiştirdim. Şimdi de işi oğlum ve torunlarım devam ettiriyor.

Sizin dönemizle bugünü kıyaslarsak iş hayatını ve ekonomik hayatı nasıl değerlendirirsiniz?

Bizim dönemimizde bir dayanışma vardı. 19 yıl esnaflık yaptığım Toptancılar Sitesinde komşularımız ile çok yardımlaşırdık. Ödemelerimizde yaşandığımız durumlarda dayanışma halinde ödemeleri gerçekleştirildik. Ödemimizi yaptıktan sonra ödeme konusunda destek olan komşumuzun parasını kısa süre içerinde teslim ederdik. Geçmişteki dayanışma günümüzde yok.

Genç sanayicilere veya ustalara tavsiyeleriniz neler olur?

Genç sanayici ve ustalara tavsiyem dürüstlükten taviz vermemeleri. Ürettiği ürünü en kaliteli şekilde üreterek ürününü satacak.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim