Geçtiğimiz günlerde, Ulusal Süt Konseyi çiğ süt fiyatlarının yüzde 31,6 oranında artığını açıklamıştı. Bu durumda litre başına çiğ süt fiyatı 7,5 liraya kadar yükselmişti. Enflasyon oranlarının yüksek olduğu bu süreçte, çiğ süt fiyatına gelen zam vatandaşlarında tepkisine neden oldu. Alım gücünün giderek düştüğü bu durumda süt ile yapılan diğer kalem ürünler, tereyağ, peynir, kaymak, yoğurt, margarin gibi ürünlere yeniden zam gelmesi bekleniyor. Çiğ süt fiyatlarının 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren yansıması ön görülüyor. Süt ile yapılan ürünlere zam geleceği beklentisi vatandaşlarda tedirginlik oluşturuyor.

ULUSAL SÜT KONSEYİ NE DEMİŞTİ?

Ulusal Süt Konseyi açıkladığı mesajında şu ifadelere yer vermişti, “1 Nisan'da litre başına 5,7 liraya yükseltilen soğutulmuş çiğ sütün tavsiye edilen satış fiyatı, 15 Mayıs itibarıyla 7,5 liraya yükseltildi. Çiğ sütün fiyatının artması, diğer süt ürünlerinin fiyatına yansıyacak. Piyasa şartlarında tekrar değerlendirme olacak. Çiğ süt üretim maliyetinde önemli bir değişiklik olduğunda önümüzdeki süreçte piyasa şartlarına göre tekrar değerlendirme yapılacak” denmişti.

Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, maliyetlerinin ciddi oranda olduğunu yapılan zamın bir zorunluluk haline geldiğine işaret etti. Çiğ süt fiyatlarının litre başına 7,5 liraya yükseldiğini bu durumun üreticiyi hala memnun etmediğini vurgulayan Yıldız, “Bunun yanında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan 1 TL destek primi ise 20 kuruşa düşürüldü. Mart ayında belirlenen tavsiye fiyatı maalesef üreticinin beklentisinin altında kalmış ve nisan ayı içerisinde yapılan artış erimiştir. Yapılan yeni açıklama ile 15 Mayıs olarak belirlenmesi ile üreticinin zararı dikkate alınmamıştır. Sürdürülebilir üretimin önemini artık her kesimden insanımız daha iyi anladı. Ancak bunu söylerken üreticinin maliyetlerine bakmak ve gerekli tedbirleri zaman kaybetmeden almak gerekiyor. Son dört yılda süt üreticisinin yüzü 4 ay gülmemiştir. Süt üretiminde standart hesapla 1 litre süt bedeli ile 1,5 kg yem alınmalıdır. Bu orana maalesef uzun yıllardır ulaşamadık. Bu oranın altında bir süt fiyatı üreticimize zarar ettirmektedir. Dolayısı ile maliyetler altında ezilen ürettiği sütten düzenli zarar eden bir üretici haline geldik” dedi.

‘ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI ÖNEMLİ’

Gıda üretimi yaptıklarını kaydeden Yıldız, “Ekonomik faaliyet olarak süt işletmesi ticari bir kuruluştur. Bir işletmedir. Bu anlamda bakıldığında hobi hayvancılığı yapmıyoruz bizler akvaryumda balık veya kafeste kuş beslemiyoruz. İnsanın en önemli ihtiyacı olan gıda üretimi yapıyoruz. Bunu meslek edinmişiz ve sadece talebimiz, her geçen gün ciddi miktarda artan maliyetler karşısında ezilmek istemiyoruz. Özellikle gıda enflasyonu endişesiyle sütün fiyatlarını baskılanması üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. Bu anlayıştan vazgeçilmelidir, zira gıda enflasyonunu sadece sütün etkilediği düşünülmemelidir. Biz Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak Konya da üretilen sütün üçte birini tek başımıza pazarlayan bir Birliğiz. Son yaşadığımız dönemde artık süt fiyatlarının aylık olarak belirlenmesi zaruret haline gelmiştir. Bu sebeple DYSB, Süt Birlikleri, Kooperatifler olarak sahanın gerçeklerini ve üretim maliyetlerini dikkate alarak Konseyin açıklamasını beklemeden sanayicilerimiz ile görüşerek fiyat belirlenmesinin zamanı gelmiştir” diye konuştu.

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim