Ticari hayata daha ilkokul yıllarında babasına yardım ederek atılan Konyalı iş adamı Birol Polat, hayat hikayesini anlattı. Lise yıllarında ‘ideal’ peşinde koştuklarını ve her zaman işini iyi yapmak için çabaladığını söyleyen Polat, eğitim olmadan kalkınmanın olmayacağına inanıyor. Bu kapsamda okul ve Kur’an kursu yaptırarak gençlerin okumaları konusunda çaba sarf eden Polat, “Niyetiniz hayır olursa akıbetiniz de hayır olur. Bunun yanında eğitimsiz kalkınma, üretimsiz paylaşmanın olmayacağını da unutmamak gerek.” iye konuştu.

‘MEHTER MARŞI’YLA AĞLARDIK’

Ticari hayatının ilk yıllarını anlatan Polat, “Kulu’nun Kozanlı kasabasında doğdum. İlkokul 2’e babam Kulu’ya taşınarak ticarete başladı, bende okula giderken aynı zamanda babama yardımcı oluyordum. Bu vesileyle orta okulu da Kulu’da bitirdikten sonra merkeze gelerek 1972 yılında Konya Lisesi’ni bitirdim. O dönemler terör olayları olduğundan babam beni okutmadı. O yıllarda herkesin bir idealinin olduğuna vurgu yapan Polat, “Biz, lise yıllarında milliyetçi gruptandık. O zamanlar öyle heyecanlı, öyle samimiydik ki Mehter Marşı’yla hüngür hüngür ağlardık. Şimdi öyle bir zamana geldik ki şimdi de insanlar para sesiyle ağlıyor! İdeal diye bir şey kalmadı. O yıllardan sonra askerliğimi de yaptıktan sonra herkesin işini kurmasıyla ben de kendi yolumu çizmeye başladım.” dedi. Ticarete ilk olarak yedek parça satışıyla başlayan Polat, Kululu kamyoncuların MAN marka kullanmasından dolayı o markanın yedek parça işine girdiğini belirtti. Polat, o dönemleri şu şekilde aktardı: “Babamın vermiş olduğu sermaye ile yedek parça servisinin olmaması ve Kululu kamyoncuların hep MAN kullanmasıyla MAN kamyonlarına yedek parça işine girdim. 7 yılda merkezde bu işi yaparak çok iyi sonuçlar elde ettim.” diye konuştu.


‘MESLEĞİ İKİ GÜNDE ÖĞRENDİM’

Her zaman hayalinde ‘İstanbul’ olduğunu söyleyen Polat, 7 yıl sonunda İstanbul’a giderek toptancılığa başladığını ifade etti. İstanbul’da da işlerinin iyi gitmesiyle iş yeri sahibi olduğunu aktaran Polat, MAN fabrikasının kapanmasıyla birlikte farklı bir sektöre yöneldiğini ifade etti. Polat, “İstanbul Sirkeci’de başladığım toptancılıkta da işlerimin iyi gitmesiyle birlikte 1 yılda iş yerimi aldım. MAN fabrikasının bayiliğini yaptım ancak o fabrika kapanınca hangi markanın bayiliğini yapsam diye düşünürken kuyumculuk sektöründe çalışan bir arkadaşımın verdiği özgüvenle sarraflığa başladım. Birçok kişinin şaşırmasına ve ‘sen yapamazsın, senin sektörün değil’ demesine rağmen 2 gün içinde arkadaşımdan mesleği öğrendim ve kendimi geliştirerek 5 yıl Kadıköy’de bu işi yaptım. Şeker hastası olmamla birlikte babamın ısrarıyla Konya’ya dönüş yaptım.” ifadelerine yer verdi. Romanların hayatlara yön verdiğini söyleyen Polat, okuduğu Çalıkuşu romanından etkilenerek romandaki karakter olan ‘Feride’ gibi bir hanımefendi hayal ettiğini ve para kazanmaya başladıktan sonra Feride’sini bulduğunu belirtti.

‘ŞÜKRETMEYEN İNSAN MUTLU OLAMAZ’

Eski dönemlerin verdiği huzuru ve tadı günümüzde bulamadığını söyleyen Polat, “Geçen gün bir arkadaşımla da konuştuk. Bakıyorum da şimdiki zamana, eski tatlar, yaşanmışlıklar, aşklar yok. Evliliklere bile bakıyorsun, ilk 3 aydan sonra kavgalar gürültüler başlıyor, saygılarını yitiriyorlar. Şükretmeyen insan mutlu olamaz, önce şükretmesini bileceğiz. Niyet hayırsa akıbette hayır olur. İnsanlık bitti diyoruz ya, insanlık her şeyde bitti. Babam Konya’ya ilk geldiğimde bana Anadol araba almıştı. Bazen nostaljik duygularımı tatmin etmek için tek kapı Anadol araba arıyor gözüm.” dedi.

EVLAT ACISI ÇOK ZOR!

Konya’ya geldikten sonra da farklı sektörlerde çalıştığını söyleyen Polat, yaptığı diğer mesleklerden bahsetti. Polat, o günleri şu şekilde anlattı: “Beyaz eşya, mobilya işleriyle meşgul olduktan sonra işi çocuklara devrettim. Onlar da bir iletişim ve akü markasının Konya bayiliğini yaptılar. Oğlum Halil Polat’ın ani bir rahatsızlıkla vefat etmesini beni, hanımımı yıktı, bizim dünyayla hiçbir bağımız kalmadı. Her gün oğlumun kabrini ziyarete giderim, Allah kimseye evlat acısı vermesin.” dedi.

Milletvekili Yüksel: Barış dilini kullanan kazanacak! Milletvekili Yüksel: Barış dilini kullanan kazanacak!

ÜRETİM, KALKINMAYLA OLUR!

 Hayır işlerinde de Konya’da eğitim alanında yaptırdığı okullarla bilinen Polat, manevi kalkınmanın eğitimle olduğuna inandığını söyleyerek, her zaman okul yaptırma hevesinin içinde bulunduğunu ifade etti. O dönemler İl Milli Eğitim Müdürü olan Ömer Kaya’nın Konya Lisesi’nden öğretmeni olduğunu ve onun vesilesiyle okul yapma başladığını söyleyen Polat, hikayesini anlattı. Polat, “Ömer Ağa lakabıyla tanınan ve o zamanlar İl Milli Eğitim Müdürü olan Ömer Kaya, benim liseden coğrafya hocamdı. Ziyaretine gittiğimde bana ‘Ne yaptın deli oğlan, İstanbul’da para kazandın mı’ dedi. Bende ‘kazandım’ deyince ‘Bize bir okul yaptır’ dedi. Niyet hayır akıbet hayır dediğimiz şey bu. ‘Hocam bir yılda biter mi okul’ dedim, biter dedi. ‘Bir yıl içinde ödesem olur mu’ dedim, olur dedi. Hemen bir protokolle Birol Polat İlköğretim Okulu’nu yaptırdık.” diye anlattı. Daha sonra da hayır işlerine devam eden Polat, “Üretimin kalkınmayla olduğuna inanıyorum. Bu yüzden hem kendi hem vefat eden oğlumun adına okul, yurt, cami ve Kur’an kursu yaptırdım. Şimdi de üçüncü okul yaptırmak için müracaatta bulundum, inşallah Allah onu da nasip ederse bitirmek istiyorum. ‘Eğitimsiz kalkınma, üretimsiz paylaşma olmaz’ inancındayım ve başarının sırrının eğitim, dürüstlük ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Dürüst olmayan insanla yapılan iş, buzun üstüne yapılan bina gibidir. Her türlü zorluklarla karşılaştım. Farklı sektörlere girmem sebebiyle o işi öğrenmenin zorluklarıyla karşılaştım ama şükür ki çabam sonucu hepsinin üstesinden geldim.” ifadelerine yer verdi.

DEDEDEN TORUNA EMANET

Eski mesleğini devam ettirmesi için genç torunu ve oğluna bir kuyumcu dükkânı açtığını söyleyen Polat, “74 yaşındayım. Bu yaşa kadar topladıklarımızı, 74 yaşından sonra dağıtmaya başladık. Torunum Birol’un okumasını çok istiyordum. O da liseyi bitirdi. Bir tüccarın işini iyi yapabilmesi için iyi bir sosyolog olması gerekir. Kuyumculuk, işler durgun olsa da kur korumalı bir iş. Bu yüzden aylar önce Sarraflar Yeraltı Çarşısı’nda oğluma ve kendi ismim olan torunum Birol Polat’a açtığımız yerimizde işçiliği biraz daha ucuz olarak yapıyor, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Böylelikle hem sosyoloji okuyor hem de burayı işletiyor.” şeklinde konuştu.

‘EĞİTİMSİZ KALKINMA, ÜRETİMSİZ PAYLAŞMA OLMAZ’

Gençlere tavsiyelerde bulunan Polat, her işin iyi yapılması gerektiğini vurguladı. Polat, “Hangi işi yaparlarsa yapsınlar, işlerini iyi yapmalarını tavsiye ederim. Üniversitede bazı bölümleri beğenmeyen öğrencileri görüyorum. Oysa ki açılan bütün bölümler, araştırmalar sonucu açılıyor. O yüzden okudukları bölümü en iyi şekilde bitirmeyi amaçlasın, hiçbir bölümü küçümsemesinler.”

HACER CEYLAN 

Editör: TE Bilişim