Kevser Şekerleme İmalat ve Gıda Sanayi Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çeçen 34 yıldır sektörde yer aldığını ve genç kuşak sanayicilere de azmetmenin, sabretmenin başarıyı birlikte getirdiği nasihatinde bulunarak, "Genç kuşak sanayicilere ve ustalara önerim, öncelikle işlerine özen göstermelerini, dürüst olmalarını, emeğe saygı duymalarının yanında, üretimde kaliteye ağırlık vermeleridir. Kısaca işlerinde çok çalışarak azmetsinler, sabretsinler ve şükretsinler ki başarı birlikte gelecektir" diye konuştu.

Sizi kısaca tanıyabilir misiyiz?

-1973 yılı Konya doğumluyum. İlk orta ve lise eğitimimi Konya da tamamladım. 12 yaşında çıraklıkla sektöre başladım. Yaz tatillerinde çalıştım. Öğretmenlerim okumamı isterken, babamda mesleğe devam etmemi istedi. 15 yaşında sigortalı çalışmaya başladım. 17 yaşında iken Babam Hüseyin Çeçen ile beraber 50 metre kare iş yerinde şekerleme işine başladık.  1988 yılında Kevser şekerlemeyi kurarak, lokum ve cezerye imalatına başladık. Sektörde 34 yıla ulaştık. Şimdi üretim çeşitlerimizin içinde Mevlana, akide şekeri, bonbon şekeri, hurma şekeri, spesiyal lokum çeşitleriyle üretimimiz sürüyor. Bugün aynı işyerinde 4 kardeş olarak devam ediyoruz.  Evli olup, iki erkek ve 1 kız çocuk babasıyım. İki dönemdedir Konya sanayi meclis üyesi görevini sürdürüyorum.

İş hayatına başlarken ailenizin etkisi oldu mu?

ş hayatına başlamamda babamın cesaret vermesi benim bugüne gelmemde çok etkili oldu. Babamın bana öğrettiği Disiplinli çalışma, ahlaklı olacaksın ve dürüst çalışacaksın sözü iş hayatımda bir ilke oldu. Bu anlayışı iş yerimizde vazgeçilmez bir kültür haline getirdik. Bu bizim başarımızda çok etkili oldu. Babamızın diğer bir sözü olan kendinizin ve çocuklarınızın yemeyeceği ürünü üretmeyin derdi. Kevser Şekerleme olarak bu anlayışla üretimimizi sürdürüyoruz. 

İş Hayatında ne gibi zorluklar yaşadınız?

-Gün geldi bayram öncesi 15 gün üretim yaptık. Gün geldi 6 ay üretim yaptık. Nedeni ise gıda ürünlerinin temininde yaşadığımız zorlukların yanında, tedarikinde yaşadığımız sorunlardır.

Bizim işe başladığımız yıllarda bürokratik işlemler çok fazla idi. Bundan dolayı da çeşitli belgeleri almada zorluklar yaşadık. Bugün ise bu bürokratik işlemler çok hafifletildi. Sektörün en büyük talebi bu bürokratik işlemlerin daha da hafifletilmesidir. Geldiğimiz noktada mesleğimizin önü açık olup, üretim ve satışta iyi yerdedir.   

Siyasi ve Ekonomik anlamda yaşanılan çalkantılar o dönem iş hayatınızı nasıl etkiledi?

-Ülkemizdeki yaşadığımız siyasal ve ekonomik istikrarsızlıklar, sık sık yaşanılan hükümet değişiklikleri,

 takip edilen ekonomik politikalar, ekonomik olarak yaşanan krizler ve güvensizlik, dövizin yükselişleri iş hayatımızı olumsuz etkiledi.  Ayakta kalmakta oldukça zor anlar yaşamamıza rağmen, bugünlere geldik. Dünya birlikte yaşadığımız salgın süreci iş hayatımızda zorlu dönemin içerisine girmemize neden oldu.  Devletimizin ve iktidarın bizlere verdiği destelerle birlikte bugünlere geldik.  

O dönemde Konya'da el işçiliği önemliydi. Şu an ise makineleşme yaygınlaştı. Konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bizim dönemimizde lokum ve şekerleme imalat işi el işçiliği ve insan gücüyle yapılan bir iştir. Yani emek yoğun bir işti. Yöresel ve butik üretim yaptığımız için kaliteli üretimimiz gelişti. Sektördeki makineleşme yüzde 50'dir. İyi bir gelişmedir.  Makineleşme üretim kapasitesini de yükseltiyor.

Usta çırak ilişkisi sizin döneminizde nasıldı? 

-Usta çırak ilişkisi bizim dönemimizde oldukça önemliydi. Ustamız ne derse o olurdu.  Çünkü ustamız işimizde bizim yetişmemizi en iyi şekilde isterdi.  Sevgi ve saygı çerçevesinde usta- çırak ilişkisi vardı. Şimdi ise usta-çırak ilişkisi eskisi gibi değildir. Yok denecek bir duruma gelindi.  Yeniden usta çırak ilişkisi geliştirilerek, mesleki anlamda eğitim merkezleri özendirilmelidir. Özellikle genç kuşak bu konuda yetiştirilmelidir.

  Konya sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz?

-Konya sanayisi geçmişten günümüze iyi bir noktaya geldi.  Ekonomide, istihdamda, üretimde, teknolojide ve ihracatta şehrimiz sayılı bir kent haline gelerek, ülkemizde önde gelen sanayi ve ihracat kenti kimliğine kavuştu. Bugüne gelinmesinde sanayi odamızın geçmiş başkanları ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte, bugünkü başkanın ve yönetimin katkısı çoktur. Tabiki şehrimizin sanayicilerinin ve ustalarının da bu sürece katkılarını unutmamak gerekir. Çok emekleri vardır. Konya sanayisinin en önemli eksiği marka çıkaramamasıdır. Bunun yanında kurumsallaşmayı yeterince oluşturamamıştır. Halbuki bu yöndeki eksikliklerini kısa sürede giderecek gücü ve potansiyeli de vardır.     

Konya’dan aldığı güçle liderliğe! Konya’dan aldığı güçle liderliğe!

Bugün Konya Sanayisi işçi bulamıyor bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? çözümü ile ilgili öneriniz nedir?

-Konya sanayisinin eleman sıkıntısı yaşadığı bir gerçektir. Bu sorunun çözümü için öncelikle sanayi ara elamanı yetiştiren mesleki okullara daha fazla ağırlık verilmelidir.  Bunun yanında gençlerimizin sanayi alanında çalışması özendirilmelidir. En önemlisi de çocukların yeteneği göre mesleki alanlarda eğitim almaları sağlanmalıdır.

Genç sanayicilere ve ustalara tavsiyeleriniz neler olur?

- Genç kuşak sanayicilere ve ustalara önerim, öncelikle işlerine özen göstermelerini, dürüst olmalarını, emeğe saygı duymalarının yanında, üretimde kaliteye ağırlık vermeleridir. Kısaca işlerinde çok çalışarak azmetsinler, sabretsinler ve şükretsinler ki başarı birlikte gelecektir. 

DURAN ÇÖLÇÜ 

Editör: TE Bilişim