Son 7 ayda Türkiye’de 10 bin 705 deprem olurken bu oranın diğer yıllara nazaran düşük seyrettiğini belirten Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, Konya bölgesi ve deprem riskini değerlendirdi. 2020 yılında Türkiye geneli 33 bin 824 depremin olduğunu söyledi. Şükrü Arslan, bu yılın ortalarında olunmasına rağmen 10 bin 705 depremin yaşandığını ve böyle devam etmesi halinde diğer yıllara nazaran bir düşüşün olacağını ifade etti. Arslan aynı zamanda deprem olmadan alınması gereken kurumsal ve bireysel önlemler hakkında bilgi verdi.

‘ESAS OLAN DEPREM ÖNCESİ ZARAR AZALTMA ÇALIŞMALARI’

2022 yılında olan depremlerin yaklaşık yüzde 80’i, 4 şiddet büyüklüğünün altında seyrettiğine değinen Şükrü Arslan, Türkiye’nin aktif ve dinamik bir fay hattıyla çevrili olduğunu dile getirdi. Arslan, ‘’Önemli olan bu gerçeğin kabul edilip buna uygun tedbirlerin alınmasıdır. 17 Ağustos’ta da arama kurtarma ve deprem bilgisi olarak hazırlıksızdık. 1999 yılından sonra çıkarılan deprem yönetmeliği, kurulan arama kurtarma ekipleri ülkemizi çok daha iyi yelere getirdi. Ancak esas olan depremden önce plan ve zarar azaltma çalışmalarıdır. Deprem öncesinde yapılan bu çalışmalar, maddi ve can kaybının önüne geçmek için mutlaka planlanması gerekir. Bizim de bu kapsamda risk yönetimine önem vermemiz gerekir. AFAD’ın yapmış olduğu çalışmalara bir desteğin yerel yönetimlerden gelmesi ve illerde Afet ve Risk Azaltma Daire Başkanlığı kurulması gerekmektedir. Hem fay zonlarının ortaya konulması hem de bölgesel olarak örneğin Konya’da obruk gibi afetler için gerekli tedbirlerin alınması için bu başkanlıklara ihtiyaç vardır. ‘’ şeklinde konuştu.

‘GEREKTİĞİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMALI’

Konya’nın faylarla çevrili bir çöküntü havzası olduğuna dikkat çeken Şükrü Arslan, ‘’Konya’nın çevresindeki faylar 6 şiddetine kadar deprem üretebilen faylardır. Zemine yapı inşa edilmeden önce jeoloji mühendisler, jeofizik mühendisleri ve inşaat mühendisleri tarafından hazırlanan raporlar ortaya konulur ve zemin kötü ise iyileştirilip sonra yapı inşa edilir. 17 Ağustos depreminden sonra çıkan yönetmeliğe göre yapılar inşa ediliyor. Biz de Konya olarak deprem yönetmeliğine uygun yapılar yapmalı, uygun olmayanların tespitiyle kentsel dönüşümlerle yenilemeye gitmeliyiz.’’ dedi.

‘DEPREM SİGORTASI KÜLFET OLARAK GÖRÜLMEMELİ’

AFAD Acil uygulaması içeriği hakkında bilgi veren Şükrü Arslan, bu uygulama sayesinde deprem ve diğer afetlerde yardım istenilebileceği ve doğal afetlerle ilgili eğitim alınabileceğine dikkat çekti. Arslan, bunun yanı sıra afetlere hazırlık amaçlı ev, iş yeri ve arabalarda acil ihtiyaçların yer aldığı afet çantasının bulundurulması gerektiğini söyledi. Deprem konusunda uyarılarda bulunan Arslan, vatandaşların deprem sigortasını bir külfet olarak görmeyerek yaptırmaları gerekliliğinin altını çizdi. 

OBRUK RİSK HARİTASI ÇIKARILIYOR

Yer altı sularının çekilmesiyle oluşan obruklara Karapınar’da bir yenisi daha eklendi. Yeraltı su seviyesinin düşmesi, sondaj yoluyla aşırı su kullanımı ve kuraklığın artmasıyla Konya genelinde 2022 yılı başında 2 bin 240 obruk kayıtlara geçerken obruk sayısında artış gözlemleniyor. Obruk oluşumu nedenlerini incelerken Karapınar Gaziosmanpaşa mahallesi Sırnık mevkiinde bir tarlada 20 metre çapı 20 metre derinliğinde bir obruğa daha rastlandı. Konya Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü’nün yürütmüş olduğu çalışmalar neticesinde obruk alanlarının tespitine yönelik projenin yürütüldüğüne değinen ve destek veren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan, Konya’daki obrukların tespiti ve tehlike haritasının ortaya koyulması alanında çalışma yaptıklarını dile getirdi. Arslan; ‘’Bu harita sayesinde hangi bölgelerin tehlike arz ettiği ortaya konulacak ve eylem planları sayesinde obruk oluşumunu tetikleyen faktörler, azaltma ve riskli alanlara dair çalışmalar yürütülecek’’ şeklinde konuştu.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim