13 yıldır Selçuklu Belediyesi Hizmet Masası’nda çalışan Cafer Karaduman, vatandaşlara verdiği hizmette yaşam sevinciyle dikkat çekiyor. ‘Hayatı sevmeyen insanları sevemez’ yaşam felsefesiyle işini yapan Karaduman, aynı zamanda yaşantısının yarısını spora adadığını söylüyor. Engelin ancak insanlar tarafından konulduğuna değinen ortopedik engelli Karaduman, diğer engellilere de ‘Dışarıda çok güzel bir hayat var, kendinize engel koymayın’ çağrısı yaptı.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Cafer Karaduman. 2009 yılından beri Selçuklu Belediyesi hizmet masasında görev yapıyorum. 6 aylıkken geçirdiğim çocuk felcinden kaynaklı olarak ortopedik engelim var. Burada çağrı merkezi, resmi evrak, evlilik kayıtları gibi çeşitli bölümlerde çalıştım, şu anda da evrak kabul bölümünde çalışıyorum.
Hizmet masasında vatandaşlara hangi konularda yardımcı oluyorsunuz?
Biz burada belediyeye gelen vatandaşlarımızın istek ve şikayetlerini dinleyip ilgili müdürlüklere kayıtlarını yapıyoruz. Çöp konteynırı, asfalt, imar ve ruhsat işlemleri gibi her türlü şikâyette ilgili müdürlüğe gitmeden çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir sıkıntısı olduğu ve nereye gideceğini, hangi işlemleri nasıl yapması gerektiğini bilmediği durumlarda hizmet masası olarak bizler yardımcı olup bilgilendiriyoruz.
Buraya gelemeyen vatandaşlar için belediyenin sunmuş olduğu imkanlar var mı?
Belediyemize bağlı Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğümüzün sunmuş olduğu özel, engelli araçlarımız var. Oradan randevu alarak bize ya da Konya’daki diğer kurumlara gitmeleri konusunda yardımcı olunuyor. Ayrıca çalışan ya da meşgul olan insanlar için belediyemizin sunduğu mail ve sosyal medya aracılığıyla çevrim içi destek hatları var. O durumla ilgilenen de ayrı bir bölüm var.
13 yıl burada çalışmanın vermiş olduğu tecrübeyle, buraya gelen vatandaşlarla olan iletişiminiz nasıl oluyor?
Öncelikle gelen misafirlerimizi güler yüzle karşılamaya çalışıyoruz. Burada resmi bir kurum gibi değil; içten, samimi ve enerjik bir karşılamayla yardımcı oluyoruz. Vatandaş, ‘hemşerim, kardeşim’ gibi söylemlerle geliyor, biz de ‘ablacım, abiciğim’ diyerek onları karşılıyoruz. Dilekçe yazamayacak kadar yaşlı vatandaşlara yazma konusunda yardımcı oluyoruz. Tabi 13 yılın vermiş olduğu tecrübeyle de yönlendirme konusunda daha kapsamlı bir şekilde hizmet veriyoruz. Bize gelip de yapmak istediği işlem, belediyeyle alakalı olmayan kişilere de yönlendirme yaparak; eğer yaşlıysa gideceği adrese bırakarak memnun etmeye çalışıyoruz. Çözüm noktası konusunda geniş kapsamlı çalışıyor, farklı çözüm arayışlarında bulunuyoruz.
Yapmış olduğunuz diğer sosyal faaliyetlerden bahseder misiniz?
35 yaşımdan beri spor yapıyorum. Basketbolla başladığım spora, voleybolla devam ediyorum. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı, yöneticiliğini yaptığım Şirin Gençlik Spor Kulübü’nde oturarak voleybol branşında oynuyoruz. Haftada 2 kere yaptığım antrenman, hayatımın yüzde 50’sini kapsıyor diyebilirim; geri kalanını da diğer işlere ve aktivitelere ayırıyorum. Aynı zamanda takımımın kaptanlığını yapıyorum. Yılda 3 kere şehir dışına çıkarak maçlara katılıyoruz.
Meram Görme Engelliler Derneği’ne yardımcı olmaya çalışıyorum. Farklı derneklerle iletişim halinde olup yardımlaştığımız konular oluyor. Bunu dışında engeli olup özgüven aşamasını aşamamış arkadaşlarımızı evlerinden alıp kampa, yemek ve piknik gibi faaliyetlere götürerek sosyal olmalarına yardımcı oluyoruz. Ben spora geç başladım ancak diğer insanların geç kalmamaları ve hayatı tanımaları, kendilerinin de bir şeyler başarabildiklerini görmelerini sağlamaya çalışıyorum. Evin dışında da bir hayat olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Buradan bir kez daha tekrar edeyim; size yardımcı olmayı bekleyen aslında çok fazla kurum var ve siz de yapabilirsiniz. Kendinize engel olmayın.
Selçuklu Belediyesi’nin spor konusunda açmış olduğu engelliler branşını yeterli buluyor musunuz?
Engeline bağlı olarak her insanın kendi yapabileceği spor dalları vardır. Spor, özgüven, sosyallik, fiziksel ve ruhsal dinlenme gibi her dalda yarar sağlar. Ben, bana uygun olarak voleybol oynuyorum, engelliler öncelikle bu konuda istekte bulunmalılar. Engelliler için spor okullarında ve mahalle tesislerinde bulunan spor branşları, o branşlara gidebilecek bireyler olduğu için var oldu. Bu konuda gelen talep olursa, tabi ki belediye de harekete geçecektir. Ben bu konuda engelli kardeşlerime içlerine kapanmamalarını tavsiye ediyorum. Zaten bu faaliyetlere bir kere adım atıp gittikleri zaman, koşa koşa geleceklerdir, önemli olan ilk olarak evden çıkabilmek mesele.
Belediye çalışanı olarak, belediyenin çeşitli kurumlara vermiş olduğu eğitimlerden sizler de yararlanıyor musunuz?
2009 yılında Selçuklu ’da işe başladığımı söylemiştim. 2011 yılında yeni binamıza geçtikten sonra bizlere de telefonla ve karşılıklı vatandaşla konuşma eğitimleri alarak başladık. Eğitim evrensel bir şey ve sınırı yok. Sağ olsun, belediyemiz de insan kaynakları müdürümüzle birlikte gerekli eğitimleri sağlıyorlar. Genel olarak engellilere verilen eğitimlere bakacak olursak, Türkiye için en güzel örneği olan, yine Selçuklu’nun destekleriyle var olmuş Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı diyebiliriz.
Engelli bir birey olarak Selçuklu ’da yaşamak ve çalışmak nasıl bir duygu; size sağladıkları imkanlardan bahseder misiniz?
Belediyemiz, jeopolitik yönüyle zaten düz bir arazi yapısına sahip. Bir de engelliler için ulaşım konusunda, kaldırımların alçaklığı, gerekli noktalarda sandalye şarj noktaları ve engelli rampalarıyla engellilere her türlü desteği sağlıyor. Belediyede çalışarak buraya emek veriyoruz ve sağ olsunlar emeklerimizin karşılığını da alıyoruz. Belediyede çalışmaktan mutluyum. Belediye içerisinde doğan ve ulaşım konusundaki ihtiyaçlar konusunda gayet memnunum. Belediyede çalışan diğer engelli gruplarından arkadaşlar da var ve belediyemiz de bu konuda gerçekten hassas davranıyor. Ben spor yaptığım için farklı şehirlere de gitme şansım oluyor. Arkadaşlarla kıyaslama yaparak ‘biz burada yaşayabilir miydik’ gibi bir soruyu kendimize soruyoruz ancak gerçekten Konya’mız arazi bakımından; Selçuklu da yaşanabilirlik açısından en güzel yerleşim yeri. ‘İyi ki Selçuklu ’da hem yaşıyor hem çalışıyorum.’
HACER CEYLAN
