17 yaşında markette kasiyer olarak başladığı işine kasap olarak devam eden Elifcan Can, şimdi profesyonel bir kasap. Kendisine verilen tepkilere aldırış etmeyen Elifcan, aldığı eğitimlerle erkeklere taş çıkarıyor. Kadınların isterlerse her işi yapabileceğini vurgulayan Kasap, her sektörde ve sosyal yaşamın her alanında kadın elinin değdiği yerlerin farklılık kazanacağı düşüncesiyle Yazır Mahallesi’nde yeni açmış olduğu kasap dükkanında özellikle kadınlara istihdam sağlıyor.

Elifcan Can kimdir?

İsmim Elifcan Can. 25 yaşındayım. Lisede okulu bıraktım ve yaklaşık 8 yıldır kasaplık yapıyorum.

Neden farklı meslekler varken kasaplığa yöneldiniz, sizin için bu meslek neyi ifade ediyor?

İlk başlarda aklımda böyle bir şey yoktu. Zaten 9-10 yaşlarımda kurban bayramlarında kendi kurbanımızı keserken babama yardım edip deri yüzerdim. Hem sevdiğim için hem de aileden gelen merak üzerine bu işe başladım. İşini sevmekten öte bu iş benim için bir tutku.

Kasaplığı nerede öğrendiniz?

17 yaşımda okulu bıraktıktan sonra markette kasiyer olarak çalışmaya başladım. Sonrasında et, kuzu parçalama derken kasaplığa yöneldim. 4 yıl Konya’da çalıştıktan sonra gelen teklif üzerine 3 yıl yurt dışında hem eğitim alıp hem de çalıştım.

Bu işe ilk başlarken nasıl tepkilerle karşılaştınız?

Bizim geleneklerimizde ‘kasap, erkek olur’ gibi bir mantık var ama neden kadınlar da yapamasın? İlk başta tabi erkek çalışan varken beni görmezden gelenler oluyordu ya da ‘sen zayıfsın, nasıl yapacaksın’ diyenler oluyordu ama aldırış etmedim ve buradayım.

Yurt dışında da çalışmış biri olarak neden özellikle iş yerinizi Selçuklu ‘da açtınız?

Türkiye’nin farklı şehirlerinde de kadın kasaplar var, birkaç kez görüşme şansımız oldu ancak kendime ‘neden kendi memleketimde olmasın’ diye bir soru sordum. Çevrem, ailem, tanıdığım herkes burada. Benim de kendi şehrime bir katkım olması amacıyla dükkanımı Selçuklu ’da açtım.

Aynı zamanda bir Selçuklu Belediyesi sakini olarak belediye hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?

Selçuklu, özellikle gençlerin her zaman yanında olan bir belediye. Yaptığı hizmetler konusunda da gençleri unutmuyor, sürekli olarak gençlere, çocuklara yönelik etkinlik yapılıyor. Bir Selçuklu belediyesi sakini olarak bizde bu hizmetlerden memnunuz.

KADIN- EMEK- İSTİHDAM

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

İş yeri açmadan önce tek hedefim kendime ait bir iş yeri açmaktı. Kadınların da gönül rahatlığıyla kasaptan alışveriş yapabilmesi açısından her konuda olduğu gibi bu sektörde de kadınların bulunmasını hedefledim. Yaklaşık 1 ay önce de iş yerimi açtım, bu yolda devam etmeyi düşünüyorum.

Neden özellikle kadın kasap?

Farkındalık oluşturmak istedim. Özellikle kadın kasap demiyorum ancak, kadın fıtratı gereği daha detaycı ve temizdir. Erkeğin göremediği ayrıntılı temizliği, kadın rahatlıkla görüp yapabilir. Bundan sonra da özellikle kadın personel yetiştirerek bu sektörde kadın bileğinin gücünü göstermek istiyorum.

Bu konuda hayata geçirdiğiniz ya da düşündüğünüz projeler var mı?

İlk açıldığımız zaman, Selçuklu Halk Eğitim Merkezi’nin ilgili bölümünden gelen arkadaşlarımız olmuştu. Onlarla kısa bir eğitimimiz oldu. İlerleyen zamanlarda da talepleri olan kurum ya da gruplar olursa böyle çalışmalar yapmaya devam etmek istiyorum. İşini severek yapan ve bu işte ilerlemek isteyen herkese yardımcı olmak istiyorum.

İlerleyen dönemlerde ‘askıda et’ gibi bir sosyal projeyle her eve et, tavuk girmesine de yardımcı olmak istiyorum. Yine belediyemizin de bunula ilgili projeleri olursa faaliyete geçirmek isterim.

’İLHAM KAYNAĞIM KENDİM OLDUM’

Bu işe başlarken kimlerden ilham aldınız?

Her zaman yaptığım her işi farklı yapmaya çalıştım. Kendi normallerimi kendim ürettim. O yüzden ilham kaynağım, kendim oldum.

Sizi örnek alan insanlara ne tavsiye edersiniz?

Hiç kimseye kulak asmadan sadece akında ve kalbinde olanı ortaya döksünler. İnsanlar engel olmaya çalışacaklar, kendi yapamadıklarını sen yapamazsın sanarak heveslerini kıracaklar ama önemli olan; hiçbir şey duymadan kendi isteğini belirlemek ve ona göre ilerlemek. Selçuklu belediyesinde ve Türkiye’nin her yerinde kendinizi geliştirebileceğiniz ücretsiz kurslar var, oralara müracaat ederek kendilerini geliştirebilirler.

‘Olması gerektiği gibi’ sloganı ile neyi ifade etmeye çalıştınız?

Aslında bu slogan, aklıma bir gece aniden gelen bir söz. Ben küçük bir dükkân hayal ettim ama her şey beklediğimden daha güzel oldu. Bu süreç olması gerektiği gibi oldu, satışlarımız olması gerektiği gibi çok güzel. Bu yüzden de sloganımız bu şekilde kaldı.

KURUTULMUŞ ETTEN KUŞ BAŞINA KADAR HER ŞEY

Et hazırlarken geleneksel tüketimin dışında hazırladığınız et türleri oluyor mu?

Halkımızın büyük bir çoğunluğu kuş başı, kıyma, tavuk ürünleri gibi etin alışılmış hallerini tercih ediyor. Biz yaşlandırılmış et, steak, dallas steak tarzı gibi çeşitler, farklı soslar deniyoruz.

Bu çeşitlerin tutulması için yaptığınız çalışmalar var mı?

Bizim insanımız özellikle çok pişmiş et seviyor ancak insanlara bu çeşitleri tanıtıyoruz, tavsiye ediyoruz. Bazen burada yapıp ikram ediyoruz. Olumlu dönüşler alıp tekrardan o eti almaya gelenler oluyor. Sosyal medyadan da yine her hafta yaptığımız çeşitli etlerdeki indirimleri paylaşıyoruz. Azminiz ve güçlü kadınlara olan örnek davranışınızdan dolayı tebrik ediyorum. Böyle bir röportajda yer almak benim için bir zevkti, teşekkür ediyorum.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim