Koronavirüs salgının etkili olması ile birlikte özel yapım olan karavanlara da ilgi arttı. Araçları bir eve dönüştürerek satışını gerçekleştiren Konyalı girişimci Büyükgökmen kardeşler özel yapım karavanların ayrıntılarını anlattı. Büyükgökmen Kardeşler, “Karavan bir hayat tarzıdır. Yani bir kaplumbağa gibi düşünürsek evi sırtınıza alıyorsunuz ve dilediğiniz yere gidiyorsunuz. Pandemi sürecinden önce de insanların büyük şehirlerden uzaklaşma arzusu vardı. Tabi salgının da ortaya çıkması karavanlara olan talebi artırdı. İnsanlar da şehir dışına yani kırsala bir araç ile çıkma arzusu fazlası ile çoğaldı. Yapmış olduğumuz karavanları Konya dışındaki illerden gelerek alan birçok insan var” dedi.

Sizleri birazcık tanıyabilir miyiz?

Konya Selçuklu doğumluyum, Silleliyiz aslen, ilkokulu ve ortaokulu Konya’da okudum. 5 kardeşiz ama bu işi 3 kardeş yapıyoruz. Abdurrahman, Abdullah ve Mücahit Büyükgökmen… Abdurrahman olarak ben Üniversiteyi İstanbul'da okudum. Daha önce 2005 yılında peyzaj sektöründe faaliyete başladım 2008 yılında İstanbul'a taşındık. Peyzaj sektöründe 5 yıl civarı İstanbul'da faaliyet gösterdik, sonra memlekete dönme kararı aldık, şu anda İstanbul’da faaliyetimiz yok sadece Konya’da iş yapıyoruz. Abim ile beraber fidancılık işine başladık. İşlerimizi yaptık memleketimize dönüş yapmayı düşündük, dönüş yaptığımızda da beraber fidancılık işine devam ettik, yıllardır düşündüğüm bir proje babamın da yıllardır düşündüğü bir projeydi bu. Sille’de daha önce faaliyet gösterdiğimiz alanda yapmaya başlayarak hemen hemen 4-5 sene önce işimizi geliştire geliştire müşterimize güzel hizmet sunarak BÜSAN’daki fabrikamıza taşındık ve orada bu işi devam ettirmekteyiz. Burası kapalı 500, açık alan 250 metrekarelik bir alan. Jumper 1 modeli karavan üretiyoruz yani araç için yapılan tarzda karavan. Bir de çekme karavan var bu araç için yapılan karavanlardan yani motokaravan jumper 1 diye geçiyor.

Müşteri minibüsü getiriyor, siz içerisini tasarlayıp, onun içerisinde bir yaşam sunuyorsunuz değil mi?

Yani yaşanacak bir alan, bir yaşam alanı sunuyoruz İnsan içine yerleşiyor, tatil yapmak isteyenler tatil yapıyor. Gezmek isteyen geziyor, tura çıkıyor. Hatta bazı müşterilerimiz de komple ev hayatından vazgeçiyorlar, direkt karavanda yaşamaya başlıyorlar. Tuvaleti, suyu elektriği hatta tüm ihtiyaçları karavanın içinde bulunuyor. Dolayısıyla yaz kış fark etmeden, yaşayabilecekleri araçlar imal ediyoruz.

Peki talep nasıl?

Biz bu işe başladığımızda çok fazla talep yoktu fakat pandemi başlayınca bir patlama oldu. Insanlar belki evde çok kaldıkları için bunaldı dolayısıyla apartmanlardan uzak yerler tercih ettikleri için çok fazla talep oldu. Bu talep tatil için değil yani. Yeni bir yaşam tarzı arayanlar bize daha çok geliyorlar. Sadece 1 ay veya 15 gün veya 1 hafta tatilimi yapayım diyenler değil tamamen hayatını değiştirmek isteyenler geliyor artık bize.

Pandemi nasıl geçti, geçiyor?

Pandemi süreci bize çok şey öğretti, yeni normal dedikleri şeyi öğrendik mesela. Komple bir yaşam istiyor artık insanlar, kendi yaşamlarından sıyrılıp farklı bir yaşam istiyorlar, o tür müşteriler de bizden yoğun talepte bulundular. Artık arayış içerisinde olan insanlar talepte bulunuyorlar. Yani bu sadece 15 günlük tatil için değil, 15 günlük bir tatili geçireyim gibi bir kısıtlamaya tabi değil, yeni bir hayata giriş yapayım gibi bir düşünceyi de karavan ile hayata geçirebilirsiniz. İnsanlar artık ev içerisinde kısıtlanıyor dışarıya çıkma şansları yok. Böyle olunca da daha özgür hissedebilecekleri alanlar arıyorlar ve karavanda bunun için bire bir.

Pandemi sizi bireysel anlamda nasıl etkiledi?

Bireysel anlamda şöyle işliyor, bizim felsefemiz şu; insanlığa faydalı olacağız, ülkemize faydalı olacağız aynı zamanda da geçimimizi sağlıyoruz. Pandemi sürecinde sadece çalışma sistemimizi biraz değiştirdik, buna uyum sağlayabilecek şekilde çalışmaya başladık. O yüzden pek olumsuz açıdan fazla bir etkisi olmadı. Zaten devletimiz “çalışıyorsan, üretiyorsan sana müsaade ederiz” diyor. Özel hayatımız açısından ise sokağa çıkmamız kısıtlandı, özel hayatımızın işleyişi birazcık değişti hepsi bu. Onun dışında bize iş açısından pek problem olmadı.

Talep genelde Konya’dan mı geliyor?

Konyalı da var, daha çok İzmir, İstanbul gibi şehirlerden müşterilerimiz var yani Türkiye'nin her tarafından müşterilerimiz var. Onları yapıp gönderiyoruz. Şimdilik yurtdışı çalışamıyoruz. Yurtiçi çalışıyoruz. Antalya Muğla İzmir, İstanbul, Eskişehir, Yozgat, Konya, Konya'nın ilçeleri.

Peki bir karavan ne kadara mal oluyor?

40 bin liradan başlayıp daha yükseklere kadar çıkıyor, minimaliz bir karavan yaşamı için 40 bin lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Misal, binebileceğim bir araba 40.000 TL ye de var, ama daha lüksleri 1 milyon TL ediyor. Bu da lüksüne içinde kullandığımız malzemenin kalitesine göre değişiyor. Dediğim gibi, daha minimaliz bir yaşam isterseniz 40 bin liradan başlıyor. Ortalama 50-55 bin liraya paketler yapıyoruz.

Aile şirketi olarak çalışıyorsunuz değil mi, hepinizin ustalık alanı farklı mı?

Evet, hepimizin ustalık alanı farklı. Dışarıdan ustalarımız da var.biz işin çoğunu kendimiz çözdüğümüz için dışarıya çok bağımlı kalmıyoruz. Çoğunu kendimiz hallediyoruz. Yurtdışına araç yapmıyoruz ama yaptığımız araçlar yurtdışına çıkabiliyor.

-Devletten beklentileriniz var mı?

Bireysel açıdan elhamdülillah elimiz kolumuz sağlam, çalışıyoruz hatta devletimize katkı sağlamaya da çalışıyoruz. Hamdolsun devletimiz de bizimle ilgili destek çalışmaları da yaptı, yapıyor. Bir de MÜSİAD Karavan Park projesine öncülük etti. Türkiye’nin 2000 noktasına Karavan Park uygulaması başlattı. Şu anda bildiğim kadarıyla Karavan Park proje yerlerinin yapım aşamasında çalışmalar var. Onun faydalı olacağını düşünüyorum. Konya'da da bir tane park yeri var.

Burada bir gününüz nasıl geçiyor, hangi günler çalışıyorsunuz? Hangi günler tatil yapıyorsunuz?

Normalde pazar günleri bizim tatil günlerimiz ama biz evde yatmıyoruz. Evde yatmayı hiçbirimiz sevmeyiz bizim peyzaj işimizde olduğu için. Orada ailecek vakit geçiriyoruz. Sabahleyin geliyoruz zaten o gün ne yapacağımız bellidir çünkü bir gün öncesinden bir gün sonrası için ne yapacağımızı planlıyoruz. Sabahleyin de bu plan doğrultusunda çalışmaya başlıyoruz işte arabaya ve malzeme alınmaya gidilecekse oraya gidiyoruz arabanın eksiklerini onları belirlendiyse onları gidermeye başlıyoruz.

Siz karavan yapıyorsunuz, karavan ile tatil yaptınız mı?

Tabii ki yaptık. Karadeniz turu yaptık. Geçen sene karavan ile ailecek 14 tane il gezdik 5 kişiydik Çok keyif aldık yani orada bizim karavan aşkımızda var tabii. Zaten babam kendisi de karavancı. Babam için özel bir karavanımız var. Onunla da geziyoruz sürekli. Onun da bize şöyle bir katkısı oluyor. Karavan ile seyahatte ne sıkıntılar çıkıyor, hangi problemlerle karşılaşabiliriz? bunları görmüş oluyoruz. Mesela kullandığımız malzemelerden sorunlar çıkabilir. Çünkü bu gezen bir ev. Mesela birinci kalite malzeme kullanıyorsunuz o enerji tüketimini fazla yapıyor. Babam diyor ki; bunu değiştirin. Şu şartlarda şu enerji tüketimi daha uygun diyor. Şu malzemeyi kullanıyorum bu anlamda babam bize yol göstericilik yaptığı için, işte de önümüzü açmış oluyor. Hem de daha kaliteli ürünler ortaya çıkartmamızı sağlıyor, babamın gezmesi bize ar-ge olmuş oluyor. Zaten müşterilerimiz ile de sürekli irtibat halinde olduğumuz için, nerelerde problem çıkıyor öğrenebiliyoruz. Sonuçta bu kul yapımı, tabii ki problem çıkacak. Bunlara çözüm bulduğum sürece müşterilerimiz de daha çok bizi tercih ediyorlar. Yani bir nevi bir servis görevi de yapıyoruz aynı zamanda. Bizim işimizi sürdürülebilir kılıyor.

İşiniz haricinde özel meraklarınız neler?

Gezi merakımız var. Yüzme merakımız var. Pandemiden dolayı şu an gidemesek de. Pandemi süreci bizi biraz sosyal hayattan uzaklaştırdı ama böyle meraklarımız var ve doğayı çok seviyoruz. Pandemiden dolayı kısıtlandık. Normalde gezmeyi severiz, oyun oynamayı severiz, bilgisayar işleri ile ilgilenmeyi severiz.

Babanız ile ilişkiniz nasıl işyerinde bir usta gibi mi görürsünüz?

Bir usta gibi değil ama bir teknik direktör gibidir. Sonuçta yaşanmış bir hayatı var ve bu hayatından tecrübelerini bize aktarmayı görev addetmiş durumda.

Görev paylaşımı yaptınız mı?

Tabii kurumsallaşma anlamında bunları yapıyoruz, bilirsiniz aile şirketlerinin en büyük sıkıntısı budur, ufak bir problem dahi devasa bir probleme dönüşebiliyor. Biz de bu sebeple babamızın tecrübelerinden faydalanarak bir iş paylaşımı yaptık bunun için. Mali işlerden birimiz, atölye işlerinden birimiz, müşteri ile ilişkilerde en küçük kardeşimiz Mücahit sorumludur. Güzel bir iş paylaşımı yaptık aramızda.

Sanayi esnafı ile ilişkileriniz nasıl?

Aslında pek bir ilişki yok selam alıp veriyoruz çünkü sanayi alanı büyüdüğü zaman herkes kendi işine bakmak zorunda kalıyor. Bence bu güzel bir şey. Herkes kendi işinde, tabii bir problemimiz olduğunda birbirimize yardımcı oluyoruz.

Konya’da bu sektörde faaliyet gösteren kaç kişi var?

Sektör pandemi sürecinde patlama yaşadığı için yeni girenler oldu, bu civarda bazı karavan yapan birkaç yer var.

Genç girişimcilere bir tavsiyeniz var mı?

Sadece şunu söyleyeyim; vazgeçtiğinizde bu iş biter. Ülkemize, insanlara bir katkı sunmak için bu işi yaparlarsa kesinlikle verim alacaklardır.

MEHMET ALİ ELMACI

Editör: TE Bilişim