Geçmiş yıllarda yaşanan olayların Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ne mâl edildiğini söyleyen CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş, 2023 Yerel Seçimlerinde kararsız seçmenin oyunun CHP’den yana olacağını söyledi. Geçmişte yaşanan 28 Şubat gibi olayların CHP’ye mâl edildiğini söyleyen Bektaş, “2000’li yıllarında başında nasıl ki ‘endişeli modeller’ diye bir kavram ortaya çıktıysa, şimdi de ‘endişeli muhafazakâr’ diye bir kavramla CHP’nin iktidara yürümesi konusunda muhafazakâr kesimde birtakım endişeler ortaya çıktı. Biz elimizden geldiğince bunları anlatmaya çalışıyoruz. Kamuda çalışan bir hanımefendi neden tekrardan başını açıp açmama konusunda endişe yaşasın!” dedi.

DEĞER YARGILARIYLA UĞRAŞARAK DEĞİL, HİZMET ANLAYIŞIYLA DEVAM EDİYORUZ'

 CHP’nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte değişime girdiğini söyleyen Bektaş, Kılıçdaroğlu’nun diğer illerde uyguladığı politikaları kendileri de Konya’ya azami şekilde uygulamaya çalıştıklarını söyledi. İnsanların değer yargıları ve yaşam biçimleriyle uğraşmak yerine, ‘vatandaşlarımıza nasıl bir hizmet vaadinde bulunabiliriz’ sorusu üzerinde durduklarını ifade eden Bektaş, “Başta su problemi olmak üzere tarım, hayvancılık gibi Konya’nın kendi öz problemleriyle uğraştık. Genel Başkanımızın çizdiği yoldan ilerliyoruz. İnsanların değer yargıları ve yaşam biçimleriyle uğraşmak yerine, ‘vatandaşlarımıza nasıl bir hizmet vaadinde bulunabiliriz’ ona kafa yoruyoruz. Ataları ortak bir şekilde savaşlarda mücadele edip bu ülkeyi kurmuş insanların bu sistemden hak ettikleri payı adil bir şekilde almaları konusunda birtakım çalışmalar yaptık.” şeklinde konuştu.

‘CHP, HER ZAMAN HEDEF OLMUŞTUR’

Din konusunda komplekslerinin olmadığına vurgu yapan Bektaş, “2000’li yıllarında başında nasıl ki ‘endişeli modeller’ diye bir kavram ortaya çıktıysa, şimdi de ‘endişeli muhafazakâr’ diye bir kavramla CHP’nin iktidara yürümesi konusunda muhafazakâr kesimde birtakım endişeler ortaya çıktı. Biz elimizden geldiğince bunları anlatmaya çalışıyoruz. Hayat geriye gitmez. Yani kamuda çalışan bir hanımefendi neden tekrardan başını açıp açmama konusunda endişe yaşasın! Bu olayların aşıldığını görüyoruz ama aşılamayan yerlerle ilgili örgütlerimiz helalleşme adımlarına devam ediyor. Sadece muhafazakâr kesimleri değil, toplumda marjinal hale getirilmiş, devletle arasında mesafe oluşmuş insanları tekrar sisteme kazandırmak için adımlar atmak lazım. İnanç, vicdan özgürlüklerinin önüne geçen bir parti, sosyal demokrat bir parti olamaz. Bu noktada aslında bizim kompleksimiz yok ancak bizim bazı temsilcilerimizden halkta yaratılmış bu algıyı pekiştiren çıkışlar olmuş olabilir. Genel Başkan’ın bu noktada helalleşme çağrıları oldu.” dedi. CHP’nin her zaman hedef hâline getirildiğini söyleyen Bektaş, en önemli iddia olarak partilerinin din dışı olmakla suçlandığını şu sözlerle ifade etti: “Emperyal güçler başta olmak üzere her hayati konuda milli menfaatlerin yanında duran CHP, Genel Başkanımızın helalleşme açılımıyla çok daha somutlaşan bir yaklaşım sergilemiştir. Aslıda partimiz çoktandır bunu yapmakta ve kuruluşundan itibaren bu değerlerle yoğurulmuş halkçı bir parti. CHP, her zaman hedef haline getirildi ve en önemli iddialardan biri de din dışı olduğunu iddia etmek oldu ama bizim ilk kurucu ve ebedi genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk, diyanet işleri başkanlığını kuran insandır, Kur’an’ı ilk kez Türkçe ’ye tefsir ettiren insandır. CHP bu noktada ilahiyat fakülteleri ve imam hatip liseleri anlamında öncü rol oynamıştır.”

 ‘CHP, İKTİDARA GELMEDEN HAKSZIZLIĞA UĞRAMIŞTIR’

CHP’nin iktidara gelmeden haksızlığa uğradığını söyleyen Bektaş, partinin rotasını çizme konumunda olmadığı halde, yüzü partiyi temsil ettiği düşünülen birtakım kişilerin, partinin genel görüşüne uymayan çıkışlar olabildiğine değindi. CHP üzerinde üretilen algı hakkında açıklama yapan Bektaş, “İktidara gelmeden CHP’nin haksızlığa uğratıldığını düşünüyorum. Devlet, vatandaşlarına düzgün gelir, iş, aş sağlamakla mükellef ama bunu sağlayamadığından yapılan yardımlar vardı. CHP geldiğinde bunun kesileceği düşünüldü ancak belediyelerimiz geldiği zaman bu yardımlar arttırıldı. Geçmişte 28 Şubat gibi bizimle hiç ilgisi olmayan olayların CHP’ye mâl edildiğini görüyoruz ve e bu algıyı kırmaya çalışıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

SEÇMEN, EKONOMİK SIKIŞMIŞLIK İÇİNDE OLMAK İSTEMİYOR’

Seçim atmosferine girildiğini belirten Bektaş, kararsız seçmeni ikna etme konusunda, “Biz bir iddia ortaya koyuyoruz ve bu iddia boş değil. Konya, artık sağ sol davası içinde olmayan bir kitleye sahip. Karasız seçmenlerin birçoğu Tayyip Bey’le bir gönül bağı kurmuş durumunda. AK Parti hiçbir şey yapmadı diyemeyiz tabi ki ama gelinen noktada sıkışmışlık var ve seçmen de ekonomik olarak sıkışmışlık içinde olmak istemiyor.” dedi. 2023 seçimleri konusunda aday belirlemede Konya’da CHP’den çıkacak adaylar hakkında konuşan Bektaş, “Bizden istenilen listede biz de kişi bazında değil; aday standartlarıyla ilgili görüşümüzü bildireceğiz. Konyalılara güven veren, iyi kötü günlerinde yanlarında olacak bir adayla Konyalıların yanında olacağız.” dedi.

‘TARIMDA YANLIŞ POLİTİKALAR GÜDÜLÜYOR’

Konya’nın sorunlarına değinen Bektaş, tarım ile ilgili yanlış politikalar izlediğini ifade ederken, İl Başkanlığı olarak Konyalıların sorunlarıyla uğraştıklarına dikkat çeken Bektaş, çiftçilerin ürettiklerinden kazandıklarıyla geçinemediklerine değindi. Çiftçilerin kazanamadığına değinen Bektaş, “Çiftçileri ziyaret ediyorum, üreticinin 7 buçuk liraya sattığı süt için aldığı yemin kilogramı 8 lira. Çiftçimizin çektiği en büyük sıkıntı, özelleştirilme ve kurumlar TÜMOSAN’a kadar özelleştirildi. Şeker, yem fabrikalarının özelleştirilmesiyle dışarıdan ithalat yapılıyor ve doğrudan ithalat eksenli bir hükumet anlayışı var. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kuruluş amacı neydi ancak şimdi sadece ismi kaldı. Doğal sulama yapılar yerlerde 9 buçuk liraya mâl edilen ayçiçeği; Ereğli, Seydişehir, Akşehir gibi bölgelerde 10 buçuk lirayı buluyor. 12 liraya çiftçiden alım yapsanız bile kurtarmaz. Bu da Türkiye’de son 3 yılda 200 bin çiftçinin tarımı bırakmasına sebep oldu. 36 bin tane tarım arazi icra satışında, 980 bin tane tarım arazisi de ipotekli. Ayçiçeklerinin yüzde 30’u tarlada kaldı.” dedi. Konya’daki tarım sıkıntısından bahseden Bektaş, “Konya’daki en büyük sıkıntılardan olan tamamlanamamış Konya Ovası Projesi ve hızla çölleşen bir Konya ile yeraltı kaynak suları hızla tükeniyor ve bu kaynak sular, yağan yağışlarla yeri doldurulamaz. Tarım konusunda ihmalkarlığın daha ötesinde adeta tarımı bitirmeye yönelik politika izlendiğini görüyoruz.” şeklinde ifadelerine yer verdi. Tarımda planlama olmadığı için yurtdışından ithal ayçiçek yağı, tohumu getirildiğini söyleyen Bektaş, “Çiftçinin taban fiyatta bile ürününü satamadığı ülkede çiftçi, asgari ücretle çalışmak zorunda kalacak. Avrupa Birliği yaklaşık 20 yıldır yatırımının yüzde 55’ini tarım üzerine yapıyor. Biz hızla tarımdan çekiliyoruz. Geleceğinin korumakla mükellef olduğumuz Türk milletinin çocuklarında boy kısalığı ve fiziksel gerilikler başladı. Ciddi anlamda sıkıntılı bir sürece girmiş durumdayız. İthalat eksenli bu planlamaların terk edilip, kâr amaçlı ve üreteni koruyan bir anlayış getirilmesi lazım.” şeklinde konuştu.

ABDULLAH AKİF SOLAK- HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim