Eski Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Gaziantep Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı Murat Atay, artan enflasyonla birlikte alım gücünün düştüğünü ifade ederek, bu durumun gazetecileri zor durumda bıraktığını anlattı. Gazetelerin el üstünde tutulması gerektiğini kaydeden Atay, “Gerçekten sorun çok fazla. Bu geçmişten beri gözüken bir durum. Son zamanlarda pandemi ve sonrasında yaşananlar bizi etkiledi. Enflasyon ve ekonomik sıkıntılar, alım gücünün azalması, okuyucu kitlemizin düşmesi basını ne yazık ki bu duruma getirdi. Yıllara devlete sırtımızı dayadık. Gün geldi devlette sırtından bu yükü atmak istedi. Bu doğru bir şey değil tabi. Yerel basının desteklenmesi gerekiyor. Yerel medya Anadolu’nun can damarıdır ve sesidir. Anadolu’nun sesi kısılamaz. Gelen zamlarla biraz nefes aldık ama yeterli değil. Destekler devam etmelidir. Küçülmeyi de doğru bulmuyorum. Bence birleşmeye gidilmelidir. Birleşince birlikten kuvvet doğacaktır. Sayılar azalacak ve böylece daha güçlü hale gelinecek. İlk çözüm bu olmalıdır. Avrupa’da yerel basın elde tutuluyor bizde de öyle olması lazım. Yerel basın yaşamalı. Tabi bizlerde kendi yanlışlarımızı görmeli ve çeki düzen vermeliyiz. Küçük olsun benim olsun zihniyeti de artık sona ermelidir” dedi.

‘Korsan gazetecileri temizlemek lazım’

Yalova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ayhan Polat, gazetecik sektörüne yeni bir statü kazandırılması gerektiğini kaydederek, “Bu işin tetikçiliğini, korsanlığını yapanların, rant yapmaya çalışan kişilerin önünü kesmemiz lazım” dedi. Türkiye’de artık maalesef basılı yayın miladını dolduruyor. En büyük problemlerden bir tanesi 212’li basın kanun kapsamında dijital yayıncılığın alınmaması. Sektörde çalışan muhabir, kameraman, 212’li basın kanununa göre çalıştırılması lazım. Çalışanlarında liyakat sahibi, sektörün içinden gelen eğitimli kişilerin olması gerekiyor. 4 yıl gazetecilik okumuş, emek vermiş kişilerin bu sektörde olması lazım. Bu kaliteyi getirir. Basılı yayında kağıt, kalıp, boya masrafları çok fazla maalesef. Bununla beraber dağıtım gibi mazot gibi giderlerde söz konusu. Buna devlet birimlerinin kaynak oluşturup destek olması lazım. Gazeteciler derneklerinin de bir baro yapısı veya oda yapısı içerisinde olmaları gerekiyor. Bu mesleği yapmayan insanların önüne geçmek için bu statünün kazandırılması gerekiyor. Yasal boşluklardan kaynaklı sorunları çözmemiz gerekiyor. Bu işin tetikçiliğini, korsanlığını yapanların, rant yapmaya çalışan kişilerin önünü kesmemiz lazım” diye konuştu.

‘SEKTÖRDE BELİRSİZLİK VAR’

Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti İkinci Başkanı Ahmet Kaya, tüm sektörlerde bir belirsizlik olduğu, zamanla sorunların aşılacağına inandıklarını söyledi. Kaya, “Sorunlarla nasıl baş edeceğimizi bilmiyoruz. Biraz karambole doğru gidiyor. Gazetecilik sektöründe değil, tüm diğer alanlarda da bir belirsizlik var. Bunun biraz daha siyasi tutarsızlığı vardır. 45 yıldır gazeteciyim bugüne kadar böyle bir pahalılık görmedim. Basın sektöründe çok ciddi kayıplarımız var. Gazetelerimiz, dergilerimiz kapandı. Vergilerimizde şartlarımızda biraz ağır. Savurganlığı engellememiz lazım. Ama zamanla sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Çünkü tüm dünya pandemi gibi bir duruma maruz kaldı” diye konuştu.

Meslek ve İnternet Yasası acilen çıkmalı

Urfanatik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gülizar Gülebak ise gazete gelirlerinin düştüğü Meslek ve İnternet Yasası ile birlikte sektördeki sorunların giderilebileceğine vurgu yaptı. Gülebak düşüncesinde şu ifadelere yer verdi, “Bana göre özellikle doğrudan teminin kaldırılmasıdır. Çünkü şu an devlet kurumlarda yapılan doğrudan temin gazetelerin ilan alamamasına neden oluyor. Buda haliyle gazetelerin gelirini azaltıyor. İnsanlar Facebook, İnstagram, Twitter, Youtube gibi alanlarından kendi reklamlarını sponsorlu olarak çıkartabiliyor. Bu yüzden gazetelere olan reklam gelirleri düşüyor. Gazetelere destek sağlanmalıdır. Baskı maliyetleri düşürülmelidir. Gazetenin en önemli giderleri olan baskı, kâğıt ve kalıp maliyetleri çok yüksek. Buna belli bir fiyat çizelgesi çıkarılmalıdır. Basın İlan Kurumu gazeteleri en iyi şekilde desteklemelidir. Daha önce tartışılmış bir konu var. Gazetelerin kapatılıp, bunun direk dijital ortama aktarılması gündeme gelmişti. Evet buna herkes karşı bende karşıyım. Bende birçok gazetede haber yazdım, köşe yazdım. Gazetecilerin kendi yazdığını gazetede görmesi okuması gerçekten çok farklı bir duygu. Kimse gazetenin kapasın istemez. Okuma kültürümüzde maalesef yetersiz. O yüzden okuma alışkanlığını da kazanmamız lazım. Şimdi akıllı telefonlarla insanlar bir tıkla istediği habere ulaşıyor. Şu an her önüne gelende internet sitesi açabiliyor. Bunun önüne geçmek içinde İnternet Yasası’nın acil çıkarılması gerekiyor. Sadece resmi ilan alabilen gazetelerin internet sitesi olmalıdır. İnternet Yasası ve Meslek Yasası’nın çıkması bence çok geç kalınmış bir durum. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu bu konu ile ilgilenip çeşitli çalışmalar yapıyor. Bütün gazeteciler bu yasanın birlik ve beraberlik içerisinde çıkmasını ve yürürlüğe girmesini istiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: TE Bilişim