Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkındaki 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde, Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, Ekonomi Politikaları Kurulu, Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul, Hukuk Politikaları Kurulu, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, Sosyal Politikalar Kurulu, Yerel Yönetim Politikaları Kurulu oluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı Kurulları içerisinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulunu ve çalışmalarını Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ve Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel kurulda yapılan çalışmaları Yenigün Gazetesine anlattı.

‘KURULUMUZDA TOPLUMU İLGİLENDİREN KONULARI ELE ALIYORUZ’

Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulunun toplumu ilgilendiren sağlık, gıda ve tarım konularını gündeme getirdiğini, konunun paydaşlarından görüş alarak raporlar hazırladığını ifade eden Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi ve Konya Tarım ve Gıda Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel, “Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten sonra kurulan 9 kuruldan bir tanesidir.  Yakın zamanda da 10. Kurul oluşturuldu. Kurul olarak 20 Kasım 2018 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Yine aynı gün başkanvekilimiz belirlendi. Kurulumuzun başkan vekilliğine Prof. Dr. Serkan Topaloğlu hocamız getirildi. Bizler sağlık, gıda ve tarım alanında ülkenin sorunlarını dile getirip, bu sorunları görüşebileceğimiz, çözümlerini bulabileceğimiz paydaşları belirliyoruz öncelikle. Konu ile ilgili paydaşlar toplantıya davet ediliyor ve bir ya da iki genişletilmiş kurul toplantısı ile önce paydaş görüşleri derleniyor. Onlardan raporlar alınıyor. Ardından bu raporlar ışığında bizler raporlarımızı oluşturuyoruz.  Her rapor kuruldan geçmek zorunda. Kurul onayından geçen kurul raporları daha sonra Cumhurbaşkanımıza sunulmak üzere hazır hale geliyor” dedi.

‘GIDAYLA İLGİLİ BİLGİ KİRLİLİĞİNİ ÖNLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’

“Sağlık ve gıdayı ilgilendiren medyada yer alan ve kafa karışıklığı yaratan pek de bilimsel olmayan açıklamalar olabiliyor. İnsanları bilimden uzaklaştıran bilgiler nasıl engellenebileceği ” gibi konular üzerine kafa yorduklarını söyleyen Prof. Dr. Ögel, Son olarak sağlıkta şiddet konusunu paydaşlarla görüştüklerini belirtti. 

GIDA KONUSUNDA VATANDAŞ DAHA BİLİNÇLİ

Son yıllarda vatandaşların ürünlerde bulunan etiketleri dikkatli okumaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel, “Medyada yer alan yanlış yönlendirmelerden bir tanesi ambalaj ve etiket konusu.  Şuanda gündemde sanki ambalajlı gıdalardan uzak durulsun tarzında bir söylem var. Buna da herkes itibar etmiş durumda maalesef. Ben de bu durumun tam tersi ambalajsız gıdadan uzak durulması gerekir diyorum. Açıkta satılan ürünlerden kaçınmak lazım. Açıkta satılan ve markası belirsiz olan ürünler bizlerin gözünde merdiven altı üretimler oluyor. Bunlar genellikle ruhsatsız, izinsiz bakanlığımızın denetiminden bir şekilde kaçabilen yerler. Bakanlığımız özellikle bilinen markaları çok iyi denetliyor. Bizler o zaman ambalajlı iyi markalardan korkmayacağız, etiketlerin üzerini de okuyacağız. Etiket  konusu oldukça önemli. Vatandaşlarımız artık etiketleri çok dikkatli okumaya başladı. Etiket üzerinde yazanlarda vatandaşlarımızı sakın korkutmasın. Bazen kullanılan katkı maddeleri etiketlerin üzerine yazılır. Bunların hepsinin izni vardır. Bunların kısa ve uzun vadeli sağlık testlerinden geçmiş, ilgili kurumlardan gerekli onayları almıştır. Vatandaşlarımıza açıkta satılan merdiven altı ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Bilinen markalardan korkmasınlar ve bu üretimlere de güvensinler. İyi markalar çok bilinçli üretiyor.  Hem de çok iyi denetleniyor.  Onların riske girme gibi bir durumu yok”  diye konuştu.

‘İNTERNETTE  BİLGİ KİRLİLİĞİ MEVCUT’

Gıda ve Gıda güvenliği ile ilgili internette bilgi kirliği olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, “Merdiven altı üreticisi düşünün, bütün denetimlerden kaçabiliyor. Kimsenin haberi yok.  İnternet ortamında okuduğunuz ya da bulduğunuz her şeye de çok güvenmeyin. İnternette  bilgi kirliliği mevcut. Olabildiğince bu alanda yayınları olan, uluslararası saygın hakemli dergilerde yayınları olan hocaların dediklerine inanın. Bazı hocalar kitaplar yazıyor ama bilim camiasında olan saygın, hakemli dergilerde makale yayınlamış olanlara itibar etmek gerekiyor. Bunu başarmış hocaların sözlerine halkımız güvenebilir” dedi.

Gıda güvenliği konusunda bağımsız şeffaf bir otoritenin Türkiye’de eksik olduğuna da dikkat çeken Ögel, “Şuanda bir muhatap yok gıda güvenliği konusunda. Herkes çıkıp çıkıp bir şeyler söylüyor. İnsanlar da kime inanacağına şaşırıyor. Belli bir otorite olsa. Bu her medeni ülkede olan bir şey. Gıda Güvenliği Ajansı veya Gıda Güvenliği otoritesi adı altında.  Bizde de bir an önce kurulması çok faydalı olacaktır.  Kesinlikle bir otorite olmalı bu da bağımsız olmalı. Halkımızın sağlıklı bilgiler edinmesi lazım.  Bu  yapıyı oluşturmak çok önemli.  Bizlerde bu konuya uzmanlarımızın ve paydaşlarımızın görüşlerini alarak çalışıyoruz” dedi.

‘GIDA MÜHENDİSLİĞİ ÖNEMLİ BİR MESLEKTİR’

Gıda Mühendisliği mesleğinin önemli bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, “Gıda Mühendisleri tarımsal ve hayvansal ürünleri ham madde olarak kullanarak, bunları insanların tüketimine hazır hale getiren kişilerdir. Ürünleri katma değere dönüştürüyorlar.  Gıda mühendisleri gıdaları işleyen  en doğru şekilde işlemesi gereken, bunun için bütün şartları sağlayacak ve takip edecek fabrikaların başında olan mühendisler olmaktadırlar. Nitekim gıda fabrikalarının birçoğunun müdürü Gıda Mühendisleridir. Dolayısıyla Gıda Mühendisliği önemli bir meslektir. Maalesef medyada yer alan bir takım söylemler mesleğimize zarar vermektedir. Gıda sanayisi olmazsa anında aç kalırız. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi olarak misyonumuz öncelikli olarak Anadolu Birlik Holding Bünyesindeki fabrikalara sonrasında kendi ülkemizde bulunan gıda sanayisine bilimi entegre ederek ürüne dönüştürmektir” diyerek sözlerini tamamladı. Öğel son olarak Bakanlıklar içerisinde Gıda Mühendisi sayısının artırılmasını ve gıda üretimi ile teknoloji birimlerin oluşturulmasının gerektiğine de dikkat çekti.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim