Konya'nın önemli makine üreticilerinden olan Hilalsan kapılarını 10’LAR dergisine açtı. Sac işleme makinelerinde dünyanın önde gelen kuruluşlarından olan Hilalsan'ın Yönetim Kurulu Başkan Seyit Ali Coplan, geçmişten günümüze kadar uzanan ticari geçmişini ve bilinmeyen yönlerini anlattı.  Memlekete bir vefa borcu olduğuna dikkat çeken Coplan, memlekete katma değer kazandırmaktan ötürü memnun olduğunu söyledi.   

Sizi kısaca tanıyabilirmiyiz?

1958 yılında Sarayönü'nde dünyaya geldim. 1966 yılında Konya'ya göç ettik. Dar gelirli bir ailede yetiştim. İlk, orta ve lise tahsilimi Konya'da tamamladım. Üniversiteyi maddi durumumuz olmadığı için okuyamadım. Eğitim enstitüsünü kazanmıştım. Ama okuyamadım. Çünkü gerçekten fakir bir aileydik. Ben ayakkabımın olmadığını bilirim. Zeytinle peynir aynı anda soframızda olmadı. Ama sonsun şükürler olsun ki babam bize hiç haram lokma yedirmedi, bize dürüstlüğü miras bıraktı. Annem ve babam bize dürüstlük ve doğruluk olarak çok büyük miras bıraktı.

İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız? İş hayatına başlarken ailenizin etkisi oldu mu?

Ticarete 7 yaşında başladım. Ticarete başladığımda para neydi onu bilmiyordum. Babam bana  madeni 1 TL sermaye verdi. Hala gittim nohut aldım. Onu ikindiye kadar sattım. Akşam elime geçen para ise 3 tane 25 kuruştu. 7 yaşımdan sonra parayı öğrendim. Simit aldım sattım. Hayatım boyunca hep ticaretle uğraştım. Askerden geldikten sonra çay ocağı işletmeye başladım. İşler iyi gitmedi orayı sattım. Dayımgil, sac kesim işleri yaparlardı oraya girdim. 1,5 yıl orada çalıştım. 1,5 yıl sonra bıraktım hep aklımda olan ticaretle uğraşmaya başladım. Bir ortakla manuel sac makasları üretmeye başladık. Azmettik, çalıştık. Cenab-ı Allah yardım etti. Sonra ortağımla ayrıldık. 1984 yılında tam anlamıyla başladık işe. 2000 yılında da makine sektörüne girdik. Ben, hiçbir zaman 'şunu yapacağım, şöyle başardım, şunu yaptım' diye kelime kullanmadım. Ama çok çalıştım. Elhamdülillah dosdoğru olmaya çalıştım. Hiçbir zaman eğilmedim. Para, çıkar, menfaat için duruşumu değiştirmedim. 1984 yılında dükkanı açtım, ilk ihracatımı aynı sene yaptım. O zaman memlekette ihracatını kimse bilmezdi. Ben Suudi Arabistan'a ihracat yaptım. Gösteriş ve riyadan Allah'a sığınırım, mütevazi olmaya gayret gösteririm. Ama sektörümde en iyi olmak için çalışırım. Herkes aynı şeyi söyler ama ben hakikaten A sınıfı makine yaparım.  Hayatım boyunca çizgimi hiç bozmadım. Benim bu millete ve vatandaşlarımıza ahde vefa borcum var.  Bugün elhamdülillah 40 ülkeye ihracat gerçekleştiriyorum. 

Siyasi ve ekonomik anlamda yaşanan çalkantılar o dönem iş hayatınızı nasıl etkiledi?

Siyasi ve ekonomik olaylar her esnafı ve vatandaşı etkilediği gibi bizleri de etkiledi. Ticari hayatımızda çok sayıda kriz ve badireler atlattık.  Yokluklar çektik. Gün geldi paramız olmadı. Gün geldi maaşları ödeyemedik.  Ama esnaflığımızındın ve dürüstlüğümüzden taviz vermedik. 

Usta çırak ilişkisi sizin dönemizde nasıldı?

Geçmişteki usta çırak ilişkisi ile günümüzdeki usta çırak ilişki arasında ilişkiyi karşılaştırmak abes. Günümüzde ne yazık ki usta takılmıyor. 

Konya sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konya sanayisinin geniş bir ürün yelpazesine sahip olması. Diğer bir ifade ile makine sanayinden kimyaya, tekstilden otomotiv yedek parçaya, elektrikelektronikten gıdaya, ambalajdan döküm ve ayakkabıdan cam sanayisine kadar 80`in üzerinde değişik ürün üretiliyor. Üretimde başı ise otomotiv yan sanayi, makine, tarım makineleri, gıda, ayakkabı ve yeni yeni gelişmekte olan tekstil alanları çekiyor. Özellikle son on yılda, dünya pazarlarındaki payı giderek artan otomotiv yedek parça sanayiinde gerek kalite ve gerekse üretim kapasitesi olarak iddialı bir konuma gelindi. Ülkedeki en önemli motor supap, motor piston ve gömlek, krank, dişli ve conta fabrikaları Konya`da bulunuyor.

Bugüne kadar sektörünüzle ilgili kaç kişi yetiştirdiniz? Ailenizden işinize devam eden var mı?

Bugüne kadar çok sayıda sektörümüze eleman yetiştirdim ve yetiştirmeye de devam ediyorum. Şu anda oğlum ve kızım ile işleri yürütüyoruz.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA 

Editör: TE Bilişim