Konya’nın kendine has lezzetlerinden biri olan tandır ekmeği, yüz yıllardır bu topraklardan elde edilen harçla üretilen tandırlarda, bu toprakların buğdayından öğütülen unuyla, bu toprakların alnı terli kadınlarının bin bir zahmet ve emekleri sonrasında pişerek, sofralara bereket, damaklara lezzet oluyor. Her ne kadar günümüzde eskilerin ‘çarşı ekmeği’ diye tabir ettiği fabrikalarda üretilen ekmeklerin tüketimi fazla olsa da kıymetini bilen, lezzetini tadan tandır ekmeğinden vazgeçemiyor. Tandır ocağında pişen ekmeğin yanında tandır gevreği, tandır böreği gibi ürünler de Konya’nın dünde var olan geleneksel lezzetlerini bugüne ikram ediyor. Konya’da toprağın suyla birleşerek zanaatçıların usta ellerinde şekillendikten sonra son halini alıp tandır olduğu tarihi Sille Mahallesi’nde yapılan tandır ocakları, Konyalı kadınların ateşle verdikleri büyük imtihanın sonrasında ekmek olup, sofraları beziyor. Tandır ekmeği denince de akla Tandırcı Emine Abla geliyor. Tandırcı Emine Abla firması da geleneksel usullerle üretimini gerçekleştirdiği tandır ekmeği, tandır gevreği ve tandır böreği çeşitleri sadece Konyalılara değil, bu lezzeti tattıktan sonra isteyen herkese hitap ediyor
EVDE BAŞLADI ÜÇ ŞUBEYE ULAŞTI
Tandırcı Emine Abla firması sahibi Emine Keleş, Tandır ekmeği yapma fikrimi önce evimde hayata geçirdiğine dikkat çekerek, “Tandır ekmeklerini daha önce komşularıma ve onların çevrelerindeki insanlara satmaya başladım. 10 yıl evde tandır ekmeği yaptıktan sonra Tarihi Konya Bedesten Çarşısı içerisinde Tandırcı Emine Abla ismi ile ilk işletmemi açtım. Daha sonra Anadolu Sanayi şubemizi hizmete açtık. Konya’da üç şubemiz ile hizmet veriyoruz. İşletmemize gelen müşterilerimiz hem eski lezzetleri tadıyorlar hem de eskiye olan özlemlerini gideriyor. İşyerimizden ayrılırken bizlere bu güzel lezzetlerimiz için teşekkür ediyorlar. Bizlerde müşterilerimize sunduğumuz hizmeti daha da artırmak adına yoğun gayret gösteriyoruz. Tarihi Bedesten Çarşısı şubemizde kuru fasulye, saç böreği, tandır ekmeği ve tandır böreğini müşterilerimize sunuyoruz. Anadolu sanayi şubemizde ise tandır ekmeği ve böreğinin yanında ekmek salması, tritimiz ile Bamya çorbamız var. Üçüncü şubemizde de sadece tandır böreği ve ekmeği hizmeti sunuyoruz” diye konuştu.
SADECE EKMEĞİNİ DEĞİL, BÖREĞİNİ VE GEVREĞİNİ DE YAPIYORLAR
Tandırda sadece ekmek üretmediklerini müşterinin talebine göre ekmek ve tandır gevreği üretimi de yaptıklarını ifade eden Emine Keleş, “Aynı zamanda tandır böreği, tandır gevreği ve yağlı güdük gibi çeşitleri de yapıyoruz. Tandır böreğimiz üç çeşit. Peynirli, kıymalı ve patatesli yapıyoruz. Ekmek nar gibi kızarıyor, anam babam Konya ekmeği oluyor. Bunu üretmek kolay değil. Yılların birikimi var. Zaten hamur ekşimese ekmek güzel olmaz. Tandır kıvamına gelmezse ekmek güzel olmaz. Ateşin üstünü kapatmasan ekmek yanıkara olur. Yani her şeyin olduğu gibi bunun da bir kıvamı var. Kıvamını tutturduğunuz zaman mükemmel bir lezzet sunar. Bize Konya’nın her yerinden müşteri geliyor. Ürünlerimiz büyük beğeni alıyor. Özellikle tandırda yaptığımız kuru fasulyemiz müşterilerimizden tam not alıyor” ifadelerini kullandı.
TANDIR LEZZETİNİ TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR TARAFINA GÖNDERİYORUZ
Tandır ekmeği ve tandır böreğinin Konya dışından Konya’ya gelen kişiler tarafından da büyük beğeni aldığına dikkat çeken Keleş, “İşletmelerimizi Konya dışından gelen yerli ve yabancı turistler de yoğun ilgi gösteriyor. Misafirlerimiz burada lezzetlerimizi tattıktan sonra bizlere memleketlere gittiklerinde telefon açıyorlar. Bizlerde onlara kargo ile lezzetlerimizi gönderiyoruz” diye konuştu.
ÖNCE TANDIR DA, HAMUR DA KIVAMA GELECEK
Tandırın da hamurun da kıvama gelmesinin önemli olduğunu ifade eden Keleş, “Tandırımızda meşe odunu yakıyoruz. Tandırımız Sille tandırı. Her yıl değiştiriyoruz. Çünkü bir yıl daha kullanacak olsak aynı lezzeti vermiyor. Bu işin içinde bir sürü emek var. Sabah gün ağarmadan yola çıkarız. Kışın sabah biz geldikten sonra sabah ezanları okunur. Buraya geldikten sonra tandırlarımızı yakarız. Hemen hamur yoğurmaya girişiriz. Etrafı süpürür siler ve kahvaltımızı yaparız. O arada da hamurumuz mayalanır, dinlenir. Tandırımız kıvama gelir. Sonrasında ekmek üretmek için besmeleyi çeker tandır ocağının başına otururuz”
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA
