Dünya genelinde gıda da kriz yaşandığı iddiaları sıcaklığını korumaya devam ederken, pek çok ülke bu noktada tedbir almaya çalışıyor. Rusya-Ukrayna tüm dünyayı olumsuz yönde etkilerken, ilerde yaşanabilecek gıda krizine karşı ülkelerde çeşitli tedbirler alıyor. Tarım ülkesi olarak nitelendirilen Türkiye’de gıda noktasında en çok üretim yapabilecek potansiyele sahip ülkelerin başında yer alıyor. Olabilecek küresel gıda krizine karşı Türkiye’de özellikle diplomasi ve ürettiği ürünlerin tedariki noktasında çeşitli adımlar atmaya devam ediyor. Türkiye, Ukrayna'daki tahıl stoklarının güvenli şekilde küresel pazarlara ulaşmasını sağlamak amacıyla mekanizma oluşturmak için öncülük ediyor. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Ukrayna ile diploması yürüten Türkiye tahıl koridoru oluşturmaya çalışıyor. Dünya ülkelerinin bu kriz ile karşı karşıya kaldığını iddia edilirken, uzmanlar ise Türkiye’nin kendi kendine yetebilecek tahıl ürünlerinin bulunduğu ve gıda noktasında sıkıntı yaşamayacağına işaret ediyor. Bununla beraber üreticilerine destek veren Türkiye buğday ve arpa alım fiyatlarını da açıkladı. Rakamlar ise üreticiyi tarım ve üretim adına memnun ediyor.

‘ERDOĞAN: ‘DESTEK BİZDEN GAYRET SİZDEN’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan prim destekleri ile beraber buğday alım fiyatının 7 bin 50 lira arpanın ise 6 bin lira olarak belirlendiğinin müjdesini verdi. Erdoğan, “Destek bizden, gayret sizden, bereketi de Allah'tan” dedi. Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisinin 2022 hasat döneminde yapacağı buğday ve arpa alım fiyatları ve teşvik rakamlarına ilişkin şöyle konuştu: "Bu fiyatları belirlerken, çiftçimizin karşılığını alarak üretime devam etmesi yanında, iç ve dış piyasa gelişmeleri ile arz güvenliği için ihtiyacımız olan stokların sağlanması hususlarını da dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimiz, sert ekmeklik buğdaya bu yıl ton başına 6 bin 50 lira alım ve 1000 lira prim bedeli olmak üzere toplam 7 bin 50 lira ödeme yapacaklar. Hayırlı olsun. Ofisimizin arpa alım fiyatı ise ton başına 5 bin 500 lira alım ve 500 lira prim bedeli olmak üzere toplamda 6 bin lira olarak belirlenmiştir. Prim ödemesinden ürününü Toprak Mahsulleri Ofisimize veren çiftçi kayıt sistemine kayıtlı üreticilerimiz yararlanabilecektir. Toprak Mahsulleri Ofisinin alım rakamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları için de referans olacak, farklı fiyat uygulamalarına gidilmeyecektir. Üreticilerimiz Toprak Mahsulleri Ofisi, hububat alım primine ilave olarak Tarım ve Orman Bakanlığımızca ödenecek olan mazot, gübre, sertifikalı tohum ve fark ödemesi desteklerini almaya devam edecektir. Destek bizden, gayret sizden, bereketi de Allah'tan diyerek, yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” demişti.

‘RAKAMLAR ÜRETİCİYİ SEVİNDİRDİ’

Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, rakamların üreticiyi sevindirdiğini açıkladı. Pirim destekleri ile beraber buğday alım fiyatının 7 bin 50 lira, arpanın ise 6 bin lira olarak açıklandığını hatırlatan Kağnıcıoğlu, “Rakamların açıklanması heyecanla bizlerde bekliyorduk. Henüz daha çok yeni. Bu rakamlar çiftçiler açısından olumlu bir durum. Yani burada üreticiyi tatmin edecek şekilde bir rakam açıklanmıştır. Yani devlet burada gel mahsulünü bana sat diyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne gel, ben senden bu fiyatlara alım yapayım diyor. Bu rakamlar dış piyasayı da hareketlendirecektir. Yani üretici bunu özelde de çok rahat bu rakamlara satabilir. Alım fiyatlarının tüm üreticilerimize bereket getirmesin inşallah. Rabbim utandırmasın. Devletimize teşekkür ediyoruz” dedi.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM İÇİN ÖNEMLİYDİ’

Sürdürülebilir tarım politikası için açıklanan rakamların çiftçiler için büyük umut kaynağı olduğuna işaret eden Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, “Arpa ve buğday fiyatlarının şimdiden açıklanması bizleri çok memnun etmiştir. Tarımda devamlılığı sağlamak ve gelecek adına üretim yapabilmek adına rakamların çiftçilerimizi sevindirdiğini düşünüyorum. Dünya’da tarımın daha da önemli bir rol aldığı bu süreçte çiftçilerimizin geleceğe dair umutları da artacak. Çiftçilerimiz ileriye dönük daha çok üretim yapabilecek. Buda piyasanın biraz daha rahatlamasına vesilece olacak” diye konuştu.

‘GIDA DA KRİZ YOK’

Gıdada çöp çatanlık yapıldığını vurgulayan Yağız, “Konya’da arpa ve buğday yönünde sıkıntı yok. Bu yıl rekoltede yüksek bir beklenti içine girdik. Geçen sene 3 milyon ton civarında bir üretim olmuştu. Bu yıl ise yağışların iyi geçmesi nedeniyle hububatta artış bekliyoruz. Tahminen 3 milyon 500 bin ton civarında bir rakam ön görüyoruz. Türkiye’nin gıda noktasında bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Gıda da konusunda çöpçatanlık yapılıyor. Türkiye’de her şey üretilebiliyor. Bizim kendi kendimize yetebilecek ve üretebilecek gücümüz var. Kriz diye bir durum söz konusu değil. Evet yurt dışından ithal ettiğimiz bazı şeylerde var ama, bunun Türkiye’ye kriz varmış gibi lanse edilmesi doğru değil. Yani gıdada krizimiz yok Allah’a şükür” dedi.

‘AYÇİÇEĞİ VE MISIR ÜRETİMİ İÇİN DESTEK LAZIM’

Ayçiçeği ve Mısır üretiminde üretimin daha da artırılması için hükümetin destek vermesi gerektiğini aktaran Yağız, “Gübre, mazot ya da diğer hammadde ürünlerin maliyeti artmaya devam ediyor. Enerji maliyetlerine de yine yüzde 15 civarında bir zam geldi. Ayçiçeği ve mısır geçen sene düşük fiyata alınmıştı. Şu an bu ürünlerin tedariki noktasında sıkıntı yaşanabilir. Bir kısmını ithal ediyoruz. 1 dönüm Ayçiçeği ya da Mısır’ın maliyeti 10 bin liranın üzerinde. Bu işin daha birde sulama kısmı var. Burada üretimin artması için tedbirlerin alınması gerekmektedir. Yani bu sorunu çözebilmek mümkün. Ama gıda da kriz var gibi algılara inanmamak gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

‘VERİM KAYBI OLSADA SIKINTI YOK’

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rifat Kavuneker, Türkiye’nin önemli bir tarım ülkesi olduğunu, dünya genelinde yaşandığı iddia edilen gıda krizinin ülkeyi olumsuz yönde etkilemeyeceğini bildirdi. Kavuneker, “Tam mevsiminde yağış düşmediği için biraz sıkıntı var gibi gözüküyordu. Ardından ise mayıs ayı içerisinde gelen birtakım yağışlar üreticilerin umudunu artırdı. Şu an Konya genelinde üretim açısından bir sıkıntı yok diyebiliriz. 2021 Ekim ayı içerisinde, tarlasında su kuyusu olanlar sulamalarını rahat bir şekilde yapmıştı. Su kuyusu olmayan yerler ya da kıraç olarak adlandırdığımız bazı tarlalarda genel manada belki yüzde 20 civarında bir verim kaybı olabilir. Tabi bunun nedenleri var. Yoğun rüzgarlar, yeteri kadar yağış olmaması, dolu gibi etkenler kıraç alanlarda yüzde 20 civarında verim kaybı yaşatabilir. Tahıl konusunu genel manada değerlendirecek olursak, Konya hatta Türkiye’nin bir sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Masa başında yazılanlara bakmayın. Sahada olan bizleriz. Yani sahada çiftçilerimiz çalışıyor. Doğal olarak ta üreticilerimiz gıda noktasında daha verim alabilmek adına yoğun bir çaba sarf ediyor. Türkiye tarım noktasında üretim potansiyeli olan bir ülkedir. Dünya genelinde gıda ile alakalı çeşitli sıkıntılar olduğu iddia edilse, Türkiye bu durumdan olumsuz etkilenmez. Neredeyse her gün başka bir yeri ziyaret ediyor, üretim ile alakalı analizler yapıyoruz. Çumra’ya Altınekin’e pek çok ilçeye gittik. Yerinde tespitler yaptık. Kimse kriz var demesin. Öyle bir şey yok. Bunlara inanmayın” dedi.

‘MALİYETLER DÜŞERSE GIDA ÜRÜNLERİDE DÜŞER’

Çiftçilerin üretime küstürülmemesi için hükümetinde birtakım tedbirler alması gerektiğini kaydeden Kavuneker, sözlerini şöyle sürdürdü, “Mazot, gübre, ilaç, tohum gibi pek çok kalem ürünlerinde ciddi maliyet artışı oldu. Bununla beraber enerjiye de ciddi şekilde zamlar geldi. Bu zamların gelmesi tahıl ürünlerine doğal olarak yansıyor. Arpa, buğday, pirinç, ayçiçeği, mısır gibi ana ürünle artan maliyetler sebebiyle olumsuz yönde etkileniyor. Örnek verecek olursak, bu yüzden un fiyatı artıyor. Ya da diğer gıda ürünleri fiyat olarak artıyor. İşte bunların yaşanmaması lazım. Hükümetinde artan maliyetleri düşürmesi ve üreticiye sahip çıkması gerekiyor. Bizler zor şartlar altında üretim yapıyoruz. Üreticiyi küstürmemek lazım. Maliyetlerin düşürülmesi, gıda ürünlerinin de fiyat anlamında gerilemesi demek. Genel olarak bir değerlendirme yapacak olursak zor şartlarda çiftçilerimiz üretim yapmaya çalışıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim