Çelik Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Çelik  İş hayatına ortaokul yıllarından itibaren yaz tatillerini toptan manifatura mağazasından mandıraya kadar, çeşitli yerlerde çalışarak başladı. Üniversite tahsilini çalışarak devam ettirdi.  İş hayatına 1987 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdikten sonra İnşaat sektöründe sürdüren Mehmet Ali Çelik  halen İstikbal - Bellona - Mondi mobilya markalarının; Konya, Antalya, Niğde Aksaray, Karaman, Isparta, Burdur illerinin bölge bayiliğini kapsayan şirkette  Yönetim kurulu üyesi ve genel koordinatör olarak sürdürüyor. İş adamı Mehmet Ali Çelik, hayatı boyunca hizmet etmenin tadını aldığını ifade ederek, Genç yaşlarda çalışmam meyvesini şimdi yediğini ifade etti.

 Sizi kısaca tanıyabilirmiyiz?

10.01.1961 yılında Konya’da doğdum. İlk, orta ve Endüstri Meslek Lisesi Elektronik bölümünü Konya’da bitirdikten sonra eğitimime 3 yıl ara verdim. Daha sonra Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, iktisat bölümünden mezun oldum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Halen Konya ilimizde 1950 yılında temeli atılan tekstil, mobilya ve inşaat işiyle iştigal eden Çelik Şirketler Grubunda 2. kuşak olarak kardeşlerimizle birlikte çalışıyoruz. Büyüklerden aldığımız bayrağı daha yukarılara taşımak için yönetim kurulu üyesi ve genel koordinatör olarak görev yapıyorum. Bunun yanı sıra Konya’mızda, sivil toplum kuruluşlarında görevler aldım. Şu anda Konya Platformu Dernek Başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Hizmet etmenin lezzetini tattım. Ömrüm yettiğince ülkemize ve Konya’mıza hizmetlerim bundan sonra da devam edecektir.

İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız?

Bursa’da üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra Konya’ya döndüm. Babam Tarihi Bedesten Çarşısı’nda manifaturacıydı. Üniversiteye gitmeden önce halı, beyaz eşya ve mobilya mağazamız vardı. Üniversite eğitimi bitirip Konya’ya döndüğümde toptan halı satışı yapmaya başladık. Ben bu esnada inşaat sektörüne girdim. Konya’da inşaat ettiğimiz çok yapı var.  Şuanda da 2. Kuşak olarak İstikbal, Mondi ve Bellona’nın  Bölge Bayiliğini yapmaktayız.

İş hayatına başlarken ailenizin etkisi oldu mu?

Rahmetli babam bizleri iyi yetiştirdi. Allah razı olsun. Babam bizleri  yaz tatillerinde kendi işyerimizi değil de başka işyerlerinde mutlaka çalıştırıldı. Farklı işyerinde çalışarak hayatı tanıdık.  Toptan manifatura ve tuhafiye de çalıştım. Elmacı’da çalıştım. Süt mandırasında çalıştım. Lise eğitimin ardından eğitimime üç yıl ara verdim.  Ara verdiğim üç yıl zarfında da kendi işyerimizde çalıştım. Üniversite eğitimi tamamladıktan sonra da hem kendi işyerimizde hem de ikinci sektör olarak inşaat sektöründe faaliyet gösterdik. 

İş hayatında ne gibi zorluklar yaşadınız?

İş hayatında öncelikle sebat etmek gerekiyor. Bizim kuşak özellikle babasına baba ben dinleneceğim ve yaz tatilinde çalışmayacağım  deme gibi bir lüksümüz yoktu.  Babamız nereyi tarif eder ve gösterirse biz oraya gider ve çalışırdık. Çalışmanın bana çok sayıda katkısı oldu. Erken yaşta iş hayatına girmem insanlarla diyaloğumun gelişmesini sağladı.  İş disiplini ile dünya görüşümün gelişmesine katkı sağladı. İş hayatında bir çok zorluk ile karşılaştık. Çok ağır şartlarda çalıştık. Çalışmadan asla kaçmadım. Her zaman yaptığım işin hakkını vermeye çalıştım. Genç yaşlarda çalışmamın meyvesini şimdi yiyorum.

Siyasi ve ekonomik anlamda yaşanan çalkantılar o dönem iş hayatınızı nasıl etkiledi?

Bizler geçiş kuşağı olduğumuz için yokluğu da gördük. Varlığı da. İlkokul üçüncü sınıfa giderken dükkanda bir gün babamda bir telaş olduğunu gördüm. Babama telaşın sebebini sordum. Babam da İstanbul’a havela yapacağını ve  eksiğin olduğunu söyledi. Ben de babama havaleyi yarın yapmasını söyledim.  Babam da olmaz oğlum dedi. Bugün söz verdim. Bugün yapmam lazım dedi. Çek ve senet’in kullanılmadığı bir dönemde sadece söz ile taahhütte bulunulmuş havale yapmak için. Babam o gün havalesini yaptı. O bende düstur oldu. Verdiğin sözü tutacaksın. İş hayatında krizleri gördüm. Ancak tedbirli olup ayağını yorgana göre uzatılırsa kazanılandan fazlası harcanmaz ise rabbim bir şekilde yardım ediyor ve krizler atlatılıyor.

O dönem el işçiliği daha önemliydi. Şuan ise makileşme yaygınlaştı konuyu nasıl değerlendirirsiniz?

Bizim sektörümüz emek yoğun bir sektör. Teknoloji’nin yoğun olarak kullanıldığı sektörlerde insan gücü az, teknoloji çok. Bir CNC tezgah 10 kişinin yaptığı bir işi tek başına yapıyor. Sanayici de bu durumu tercih ediyor. Bizim dönemizde bir yere çalışmaya girdiğimiz zaman ne maaş ne de yemek sorardık. Ne de servis sorardık. Şimdi iş başvurusuna gelen arkadaş ilk olarak kaç para maaş alacağını soruyor.  Ne iş yaparsın diye sorunca da her işi yaparım diyor. Eğitim durumunu sorunca da ilkokul ve ya ortaokul diyor. Ben işsizlik olduğuna inanmıyorum. Ben hala işyerimde personel arıyorum. Maalesef sebat eden ve verilen işi gerektiği gibi yapan kişi sayısı çok az.

Usta çırak ilişkisi sizin dönemizde nasıldı?

Ben kendi işyerimizde çalışan babamın tezgâhtarından dükkânda iken bir yere gideceğim zaman izin alırdım.  Patron çocuğu olduğum halde.  Babam sabah ben dükkanı açmaya gittiğim zaman benden sonra babam geldiği zaman beni otururken görürse bana kızardı. Yine tezgahtar abimiz dükkanı süpürürken görürse abinin elinden süpürgeyi neden almıyorum diye kızardı.  Başka işyerinde çalışırken de bize farklı gözle bakılacak diye korkardık ve onu yaptırmamak için gayret gösterirdik.

 Konya sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konya sanayisi elhamdülillah çok iyi yerlere geldi. Konya taraşlı imalatta Türkiye çapında bir marka haline geldi.  Konyalı sanayicimiz son yıllarda iyi bir ivme kazandı.  Bundan sonra da kazanacak inşallah. 

 Bugüne kadar sektörünüzle ilgili kaç kişi yetiştirdiniz? ailenizden işinize devam eden var mı?

Sektörümüzde çok sayıda kişinin yetişmesini sağladık. Şimdi de kardeşlerim ve amcaoğullarım ile devam ediyoruz.  Bizler 2. Kuşağız. Aldığımız bayrağı en ileriye götürdük. İnşallah 3. Kuşak da bizlerden sonra bayrağı daha iyi yerlere taşıyacaktır. 

 Genç sanayicilere veya ustalara tavsiyeleriniz neler olur?

Benim gençlere tavsiyem sevdikleri işleri yapsınlar. Sevilmeyen işte başarı zor gelir. Sebat etsinler. Mücadeleyi asla bırakmasınlar. Hayat tek düze değildir. İnişli çıkışlıdır. Asla pek etmeyerek mücadeleye devam etsinler.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA 

Editör: TE Bilişim