Enflasyona rağmen, Konya ihracat rakamlarında her sene daha iyiye giderken, şehirde sanayi sektörü giderek büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin ekonomisine ciddi katkılar sunan ve ürettiği ürünleri dünyaya pazarlayan Konya sanayisi bugün ülkenin parlayan yıldızı konumunda bulunuyor. Şehrin gelişmesi ve büyümesi adına birçok sektörde adından söz ettiren Konya, ayrıca binlerce kişiye de istihdam kapısı oluşturuyor. Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, ülkenin içinde bulunduğu ortam ve ekonomi ile ilgili gazetemiz muhabiri Samet Aktaş’a önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk, ülkede genel olarak üretim potansiyelinin olduğunu, zorlukları zaman içerisinde birlik ve beraberlik içinde yapılan yeni yatırımlar ile aşılabileceğini vurguladı.

‘KONYA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR’

Konya ekonomisinin özellikle son 20 yılda çok başarılı çalışmalara imza attığını anlatan Öztürk, “İlimiz ekonomisi çok ciddi gelişmeler gösterdi ve yeni sanayi hamleleri yaptı. Bu sanayi hamleleri ile beraber bunların dış sanayiye önemli katkıları oldu. 2000’li yılların başında 100 milyon dolar civarında olan ihracatımızı bugün ise, 3 milyar dolara getirdik. Bu sene inşallah 3,5 milyar doları aşabileceğimizi ümit ediyorum. Bu cumartesi pazar dahil şehre her gün minimum 10 milyon dolardan fazla bir paranın girdiği anlamına geliyor.  Konya’nın gelişiminde son dönemlerdeki ihracat başarımızın ilin adeta anahtarı oldu. Konya yerel yönetimlerle beraber ekonomiye katkı sunuyor. Konya sanayisi belli noktalarda yoğunlaşıyor. Gerek iş yerleriyle gerek sanayisiyle. İşte bununda çok büyük avantajları var. Biz bugün yabancı ya da herhangi bir yatırımcı geldiğinde, o bölgelerde yatırım yapmak istiyor. Çünkü belli bir bölge içerisinde her şey var. Bu çerçeveden değerlendirdiğimizde hem Karatay hem de Eski Sanayi’nin Aslım Bölgesi’ne gitmesi de çok doğru bir karardır” dedi.

‘ARSA MALİYETLERİNİ OTURUP GÖRÜŞECEĞİZ’

Sanayilerin şehir dışına taşınmasının şehircilik kapsamında doğru bir tutum olduğunu dile getiren Öztürk, “Aslım yeni sanayilerin oluştuğu bir yer. Sanayide insanlar aslında 100-150 metrekarelik bir iş yeri ile insanlar iş hayatında başlıyor. Ardından 500-1000-1500 hatta 2000 metrekare sanayi bölgelerine hatta fabrikasına götürebiliyor. Karatay ve Eski Sanayi’nin aynı bölgeye taşınması, aslında organize sanayi bölgelerinin yerini düşündüğümüzde orta ve büyüğü belli bir bölgede olduğu, birbirlerine etkisinin olacağı bir yer oldu. Birçok avantajların yanında bazen dezavantajlarda oluşur. Belli bir bölgede olmanın getirdiği avantajlar elbette var. Arsa maliyetlerinde ise aşırı yükseliş var. Bu organize sanayi bölgelerinde aşırı yükselişinde biz şehir yöneticilerinin belki bir araya gelip, oturup, konuşup, istişare edip buna bir çözüm üretmememiz gerekiyor” dedi.

Türkiye’nin üretim noktasında potansiyeli olan bir ülke olduğunu ve ekonomisini daha da sağlamlaştırabileceğine işaret eden Öztürk, “Ülkenin ekonomide birinci problemi enflasyon. Bunu Konya Ticaret Odası Başkanı olarak söylüyorum. Enflasyon problemlerini çok sert ve radikal tedbirlerle kontrol altına almamız lazım. Enflasyonun en önemli zararı ise sabit gelirliye oluyor. Enflasyon üst gelir grubu ve alt gelir grubu arasında ki makası da maalesef açıyor. Gelir dağılımı adaletini bozan bir etkisi var. Bizim makro ekonomik anlamda çok acil bir şekilde enflasyona karşı çözüm üretmemiz lazım. Bu tabi bir günde yükselmediği için bir günde de düşmez. Doğru tedbirler alırsak, zaman içerisinde düşürebiliriz. Biz bütün önerilerimizi çalışmalarımızı odalar birliği olarak hükümetimize aktarıyoruz” şeklinde konuştu.

‘YENİ YATIRIMLAR ELBETTE OLACAK’

Öztürk, Konya’nın hem tarım hem sanayi şehri olduğuna dikkat çekti. Öztürk, “Ürettiği ürünü işlemeye başlamış, gıda sanayisi gelişmiş. Tarıma toprağa işlediği aletleri üretmeye başlamış, tarım makinaları gelişmiş. Sonra gıda makinalarını yapan fabrikalarımız olmuş. Onların ambalajları gelişmiş. Ardından ise ihracatın geliştiğini görüyoruz. Şimdi ise ARGE çalışmaları, teknolojiye yatırım sürüyor. Savunma Sanayi’ne yatırım başladı. Çünkü metal işlemeyi bildiğimiz için, plastiği de elektriği de öğrendik. Teknolojik ürünlere yatırım yapar hale geldik. Hükümetimizin bu konuda çok ciddi destekleri oldu. Teknoloji endüstri bölgesi ASELSAN’ın gelişi, bir model ortaya koydu. Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası ve Konya Sanayi Odaları olarak bir çalışma taslağı hazırladık. Şimdi üzerinde durduğumuz birkaç konu daha var üzerinde ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Benzer modellere başka neler yapabiliriz? Başka şehrimize ne kazandırabiliriz? Bunlar noktasında birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarımız devam ediyor.

‘TAHRİKLERDEN KAÇINMAK LAZIM’

Ara eleman bulamama sıkıntısını değerlendiren Öztürk sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi, “Bu işin aslında üç tane ayağı var. Bunlardan bir tanesi uluslararası ilişkiler ayağı, bir tanesi sosyologların mutlaka çalışması gereken bir ayağı ve birde işin ekonomi boyutu var. Evet şu anda tarımda ve sanayide çalışan mülteci arkadaşlarımız olabilir. Bu çok zor bir konu. Hassas yürütülmesi gereken bir süreç. O yüzden hadisenin zaman içerisinde belli çözümlere ulaştırılması ve insanın sükûnetini bozacak tahriklerinde oluşturulmaması önemlidir. Çünkü çok riskli bir alan üzerinde konuşuyoruz. Uzman olmayan insanların siyasal getiri için, sert söylemleri, toplumda derin bir yara oluşturmaması lazım.  Bu konunun zaman içerisinde Türk toplumun kabul edeceği bir seviyeye indirilmesi gerekiyor. Bunu yaparken asla ağır söylemler içinde bulunmamak lazım” diyerek sözlerini tamamladı.

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim